Geçtiğimiz haftayı, omzumdaki küçük bir yağ bezesinin enfeksiyon kaparak yumurta büyüklüğünde şişmesi yüzünden doktorlara taşınarak geçirdim. Haliyle yazmaya mecal ve zaman bulamadığım için, okurlarımdan özür dilerim. Çünkü çok kişiden, hiç gerekçe bildirmeden ortadan yok olduğum için meraklı telefonlar, eleştiriler ve mesajlar aldım.
Sağlık sorunlarının kesintiye uğrattığı yerden devam ederek, İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin, son yılların en büyük prodüksiyonuyla sahnelediği Otello'dan başlamak istiyorum. Shakespeare'in ünlü trajedisinden, eserin dramatik yönünü ön plana çıkaran Giuseppe Verdi'nin olağanüstü bestecilik zekasıyla yarattığı Otello, Aytaç Manizade rejisiyle İzmir Operası için yeni bir çığır açar nitelikteydi.
***
Başta İZDOB Müdürü Aytül Büyüksaraç'ın büyük düşünmesiyle tüm imkanlarını zorlaması, Aytaç Manizade'nin Otello'daki karşıtlıkları sivriltmeyi çok güzel başardığı yönetmenlik yeteneği, muhteşem oyunculuklar, sihirli bir el tarafından giydirilmişçesine hazırlanan kostümler, sahnede rejiyi zorlamayacak sadelikte ama zengin bir işlevsellikle kullanılan dekor...
Ve tüm bu güzelliklerin, Otello'yu Avrupai bir yapım olarak izleyiciye sunma fırsatı sağlayan Adnan Saygun'da bütünleşmesi, opera sanatının görkemini iliklerimize kadar hisettirdi.
***
Elbette sahne sanatlarında bütünsellik önemlidir ama daha çok göze batan ve bir adım öne çıkan kimi kahramanların da altını çizmemek haksızlık olur. Otello'yu izlerken, hafızama işaret koyduğum 'ekstra' ustalıklara ayrıca değinmek istiyorum.
Bunların başında, Otello'da olayların geçtiği dönem ile günümüz izleyicisini yakalamayı sağlamakta mükemmel dikiş tutturan kıyafetlerin mimarı Sevda Aksakoğlu geliyor. Seçilen renkler bile sahnede başlı başına bir dramatizasyon unsuruydu ayrıca... Zaten İzmir Operası'nı şanslı kılan özelliği, Türkiye'nin en becerikli kostüm kreatörlerine sahip olmasıdır bence.
***
Gelelim dekora... Devlet Tiyatrosu'ndaki oyunlarda yaptığı dekorları da hayranlıkla karşıladığım Tayfun Çebi, malzemeye 'çok işlevsellik' kazandırma maharetini Otello'da da başarıyla sergilemiş. Manizade'nin dekorda sadelik anlayışına uygun bir tasarımın yanında, 'kader', 'hırs', 'sevgi', 'kıskançlık', 'merhamet' ve 'ölüm' gibi çatışma halindeki olgulara soyut bir vurgu sağlamanın üstesinden çağdaş tekniklerle gelmeyi başarıyor Tayfun Çebi...
Oyunculuklara diyecek yok, hepsi çok özverili ve başarılıydı. Ama kötü karakter Iago (Yago) rolündeki Gökhan Koç'un sesi ve performansı yine bir başkaydı.