Yeni taslakla yaşayamaz hale getirilecek Devlet Tiyatrosu ve Opera Bale çalışanlarının, hak arama ve kurumlarına sahip çıkma mücadelesi her zeminde sürüyor.
Burada sanatçılar, hem siyaset, basın, sivil toplum ve kültürel platformlarda seslerini duyurmayı hem de destek çemberini kitlesel katılımlarla dalga dalga genişletmeyi amaçlıyor.
Bunu yaparken de, kimi çevrelerin kendi çıkar kavgalarına malzeme üretmesine fırsat vermeyecek bir duyarlılık gösteriyorlar...
***
Hatırlatmakta zarar yok. Kültür Bakanlığı'na teslim edilmek üzere, internet ve elden imzalarla sürdürülen 'Sanata Evet' kampanyasına katılmayan kalmasın.
İnternette 'Sanata Evet' demek için doğrudan bakanlık sitesine ulaşan forma adınızı, soyadınızı ve mail adresinizi yazarak 'imzalayın' ibaresini tıklamanız yetiyor. Kullanıcı olmayanlar ise beyaz bir A4 üzerine 'Sanata Evet' yazıp yine ad-soyad, mail adresi bildirerek altına imzayı çaksınlar ve o kağıdı en yakındaki tiyatro, opera ya da TOBAV binasına bıraksınlar.
***
Taksim'deki büyük yürüyüş ve basın bildirisinin okunmasından sonra, İzmir Devlet Opera ve Balesi'nden bir grup da önceki gün Meclis yolunu tuttu.
Ama sanatçılarımıza ilk sürpriz, pilotun binlerce fit yükseklikteki anonsuyla geldi. Uçakta bulunan grupla tanışan ve Ankara'ya gidiş niyetini öğrenen kaptan pilot, ibretlik bir konuşmayla sanatın hayatımızdaki yerini anlatarak tüm yolcuları desteğe davet etti. Bu çağrı sırasında, uçakta bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu'nun sanatçılarımıza sahip çıkması da şanslı başlangıcın ilk işareti oldu.
***
Ancak CHP'lilerin, hazırlanan yasal düzenlemenin içeriğini grup toplantısına davet ettikleri arkadaşlarımızdan öğrenmesini çok garipsedim! Bu ne uyurgezerliktir!
Meclis çatısı altında, aylardır sanat kurumlarına kefen biçen bir tasarının çalışmaları yapılıyor ama buna diklenmesi, fikirleriyle daha doğru bir yol sunması gereken muhalefet gelinen noktadan henüz haberdar değil. İş işten geçmek üzereyken...
Yine de arkadaşlarımızın derdini dinleyen ve tasarı hakkında bilgilenen CHP ve MHP'li vekillerin samimiyetinden, bundan sonrası için medet umuyoruz!
***
Bu arada, sanatın çekim gücünü ve değdiği herkesi kendine bağlayan duygu esintisini 'birilerinin' beynine ulaştıracak harika bir gelişme yaşandı.
Devlet Tiyatrosu'nun turneleri sayesinde oyun izleme fırsatı bulan Sivas'taki imamhatip liseli gençlerin, Cumhurbaşkanlığı sitesini mail yağmuruna tutarak 'tiyatroları kapatmayın' talebine ne buyrulur! İşte sanatın, hayata bakışı uçlarda gezinen kesimlerin bile yüreklerini 'insan'da buluşturan büyülü dünyası...
Bu örnek başlı başına, sanatı halkın sosyal bir ihtiyacı olarak algılama düşüncesinin temelidir!
***
İşte o temel doğrultusunda, kurumlarını kapatmaya yönelik girişimlere karşı gövde gösterisi yapacak İzmirli opera, bale ve tiyatrocular, bugün Kıbrıs Şehitleri'ndeki Tansaş önünde saat 18.00'de buluşacak ve Konak Belediyesi Kültür Merkezi'ne yürüyecekler.
Sivil toplum temsilcilerinin de eşlik edeceği topluluk, Kültür Merkezi önünde bir basın açıklamasıyla, yeni yasa taslağının sanat hayatımızı karartmasına 'dur' diyecek!
Olabildiğince dikkat çekecek bir halk desteğini yanında görmeyi bekleyen sanatçıları yalnız bırakmayalım. Ki sahnemiz, hayallerimiz ve geleceğimiz karanlıkta kalmasın...
