• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
KİTVAK için haydi! HAKAN URGANCI

KİTVAK için haydi!

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Şubat 2013, 16:12
Tohumları Prof. Dr. Suat Çağlayan, dönemin İzmir Valisi Kutlu Aktaş ve kanserden hayatını kaybeden eşi Merhume Tülay Aktaş'ın da aralarında olduğu, bu amaca inanmış 53 kişi tarafından lösemili çocuklara maddi ve manevi destek vermek olan KİT-DER ile atılan KİT-VAK, bir kanser hastanesi projesi geliştirdi.
Ege Üniversitesi Rektörlüğü ve hayırseverlerin sahip çıktığı projenin eseri olarak, Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi kısa sürede, Türkiye'nin dört bir yanından kanserli çocuk hastaların başvurup kemik iliği kök hücre nakliyle de sağlık bulduğu bir merkez haline geldi. Kendi alanında Türkiye'nin en büyük kapasiteli hastanesinde, Ege Üniversitesi Pediatrik Kök Hücre Nakil Ünitesi'nde bugüne kadar 270 çocuğa kemik iliği kök hücre nakli yapıldı. Ünitenin, Avrupa Transplant Birliği'nden aldığı Uluslararası akreditasyon sertifikası ile hastane, donörü bulunmayan hastalar için yurt dışından uygun verici taraması yapabiliyor.
KİT- VAK'ın ikinci büyük projesi, açılımı "Hasta ve Hasta Yakınlarına Destek İçin Konukevi" olan H.A.Y.D.İ oldu. H.A.Y.Dİ, sadece kanser tedavisi gören çocukların aileleri için değil, başka kliniklerde hastaları olan, tedavi sürecinde gidecek yeri olmayıp hastane bahçesinde ağaç altlarında toprağı yatak, ağaçları örtü yapan hasta yakınlarını bu çileden kurtaracak bir proje olarak hayata geçirildi. Rektörlüğün, yer tahsisiyle 40 oda, 102 yataklı KİT-VAK Konukevi'nin yapımı tamamlandı ve üniversiteye devredildi. Tesis, Devlet Konukevleri en alt limit fiyatlarıyla hizmet veriyor.
İkinci konukevi projesinin ruhsat aşamasında olduğunu belirten KİT-VAK Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Soncul, "DEÜ Hastanesi Kampusü'nde yaptıracağımız konukevinin kullanım alanı 3768 metrekare, 34 oda 68 yatak kapasiteli olacak. Bundan önce olduğu gibi bu projemizde de yine hayırsever ve gönüllülerimizin desteğini bekliyoruz' derken, bu yıl ortak projelerini KİTVAK için gerçekleştirecek olan modacı Ertan Kayıtken ve Laila Mücevharat'ın sahibi Leyla Özakbaş'ın desteklerine teşekkür etti.
Ünlü modacı Ertan Kayıtken, organizasyonla ilgili olarak şunları söyledi:
"5 senedir sezon defilelerimi sosyal projelere yönelik yapıyorum. Bu sene de teması 'Buz Ve Ateş' olan 55 parçalık bir koleksiyon hazırladım. Öner Evez'in koreografisiyle, Türkiye'nin en ünlü mankenlerinin yer alacağı, bir çok ünlü ismin katkıda bulunacağı gecede bu sene KİTVAK ile el eleyim. 30 mankenin katılımıyla gerçekleşecek olan bu geceyi Mon Jardin'in sahibi Ali Deniz hazırlayıp salonu süslemesiyle moda ve müzik zirvede olacak. Sevgili Leyla Özakbaş'ın çok değerli mücevherleriyle sergilenecek olan koleksiyon İzmirliler'e bir moda şöleni yaşatacak. Dünyaca ünlü Anna Chapman yurtdışından gelip bu geceye desteğini verecek.'
Bu organizasyona destek vermek isteyenler, vakfın vergi muafiyeti olduğunu da bilmeli. Yapılacak bağışlarınız, vergi indiriminden yararlanacak.
Eğer siz de Haydi, H.A.Y.D.İ.'yi gerçekleştirelim diyorsanız...
Bağışlarınız için Halk Bankası Konak Şubesi- hesap numarası: 16000008

Yazarlık okulunun ardından

Hakan Tartan, hiç şüphesiz, Türkiye'de sanata en çok destek veren belediye başkanlarından. Konak Belediyesi'nin düzenlediği ve geçen hafta sona eren 'Yazarlık Okulu'nu izledim. Elbette yazarlığın okulu olmaz ama bir nevi atölye çalışması sayılabilecek bu güzel faaliyetle Konak Belediyesi, okuyucuların ve amatör yazarların, ünlü yazarların yazma serüvenine ortak olmasını sağladı. Namık Kuyumcu, Gülşah Elikbank ve Sezin Sivri'nin davetlisi olarak gittiğim etkinlikte son olarak yazar Hakan Günday'ı dinledim. Çoğu yazar, iletişiminin zayıflığı ölçüsünde iyi yazar. Yani bir yöndeki iletişim eksiğini, kağıt üzerinde kapatır. Bu şekilde boşaltır düşüncelerini... Hani kavgada ya silah, ya bıçak çekilir ya, benim 'Kavgada şiir çeken adam' diye kendimce bir isim taktığım değerli dost Namık gibi Hakan Günday da bu konuya istisna teşkil eden isimlerdendi. Etkileyici bir ses ve açık bir ifade tarzına sahipti. Konuşmanın ardından Günday ve Kuyumcu ile birlikte Ara Sokak Meyhane'de enfes bir iki saat geçirdik. Namık Kuyumcu'nun her sofrayı dizelerle şölene çevirme becerisi ve Günday gibi mahir bir yazarın şöhretini bir ceketi vestiyerde bırakır gibi samimi davranışları ve paylaşımları, geceyi renklendirdi. Bu arada arka sofrada bir yayınevi sahibi, yan masada ameliyattan yeni çıkmış iki doktorun sırf keyif için çaldıkları enstrümanlarının sesi ve enfes mezeler... Haydi daha fazla yazmayayım da yediği öğünün fotoğrafını çekip sanal alemde paylaşan -çok kızdığım- tiplere benzemeyeyim, güzeldi işte!

Gündemden takılanlar

* İngiltere'de bir bölgede toprak sahibi olana lord ve lady sertifikası verildiğini duyan bir uyanık şirket burada ucuza arsa kapatıp isteyenlere minicik parseller satıyormuş. Böylece bir metrekare toprak karşılığında lord ya da lady olunuyormuş. Denilene göre bizden Alex de Souza ve Deniz Seki, toprak satın alan ünlülerdenmiş. Aslında Lord De Souza ya da Lady Seki, kulağa fena gelmiyor, değil mi? Üstelik bir de kafiyeli!
* Midyelerin kayaya tutunmasını sağlayan yapışkan keşfedilmiş. Bu madde, insanı bile kaldırabilecek güçteymiş. Şimdi bilim dünyası kalkmış buna seviniyor... Kardeşim, sizin dediğiniz o tutkalı bizim yıllar yılı genel başkanlıktan çekilmeyen liderlerimiz çoktan buldu, çoktaaan!
* İran cumhurbaşkanı Ahmedinejat, ülkesinin uzay programında aktif rol oynamak istediğini söylemiş. Sizin anlayacağınız, astronot olmaya heveslenmiş. Adamın tevazuuya bak! Dünya malında gözü yok, uzay neyine yetmiyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.