Eğitim, insanoğlunun sağlıklı gelişimi ve kişisel özgüveni için en önemli faktörlerden biri... Hem kişi hem de ülkesi için bir ışık aynı zamanda...
Bu yüzden gelişmiş uluslarda eğitim önceliklidir, toplumu için özel bir önem taşır. Biz de ise cumhuriyet kurulalı beri bu savaşın içindeyiz, hala eksiklerimiz var. Bu yüzden ne zaman bir olumsuzluk ortaya çıksa, "Eğitim şart" dememiz ondandır.
Oysa, bu ülkenin her bir köşesinde, yüksek zeka ve kültür donanımlı nice genç insan, nice çocuk, ailelerinin maddi yetersizliği nedeniyle, fark edilmeden heba olup gidiyor.
İşte bunun önüne geçmek, zeki ve yetenekli gençleri ülkenin geleceğine armağan etmek çaba gösteren kuruluşlar da var.
Türk Eğitim Vakfı gibi...
46 yıl önce, işadamı Vehbi Koç'un kurduğu, rahmetli Zeki Müren'in mirasının yarısını bağışladığı kurumdur Türk Eğitim Vakfı...
Binlerce öğrenciye umut ışığı olsun, yokluğu hissettirmesin diye...
Öyle yaptı, bağışçılarının önderliğinde binlerce öğrenciye sahip çıktı, okuttu, yetiştirdi, memlekete vatan evladı kazandırdı.
46 yılda onbinlerce öğrenciye burs verdi Türk Eğitim Vakfı...
***
Yurt çapında birçok şubesi bulunan TEV'in en çok önemsediği şube İzmir... Çünkü vakfa en çok İzmirliler bağış yapıyor, destek veriyor. Kurumu anlıyor, emeğinin karşılığının öğrencilere ulaşacağını biliyor.
TEV'in İzmir şubesi, dün bir bilgilendirme toplantısı düzenledi Mövenpick Otel'de... TEV Genel Müdürü Yıldız Günay ve şube müdürü Gülnur Soybayraktar, vakfın çalışmaları hakkında bilgi verdi, yaptıkları planlamaları anlattı, İzmir'den katılan işadamları ve akademisyenleri tanıştırdılar.
Gördüğüm bu vakfa gönüllü nezih insanların hizmet heyecanıydı, isimleri anons edildiğinde, yüzleri gülüyordu, gururla...
Zira, günlük işlerinin yanı sıra vakfa emek harcayacaklardı. Onları böylesine heyecanlandıran, öğrencilere, umut ışığı olmaktı.
Hele, vakıf bursuyla üniversitede hukuk öğrenimi gören genç bir kızın muhteşem sunumu, hem gazeteci olarak bizleri, hem de vakıf gönüllülerini duygulandırdı.
***
Türk Eğitim Vakfı, çağdaş Türkiye'nin mihenk taşlarından biridir. Yıllarca kamuda, özel sektörde görev yapmış, deneyim kazanmış yöneticileriyle, günden güne büyüyen, eğitim bağışçıları ve öğrenciler arasında köprü görevi gören, geleceği aydınlatan bir yürek atışıdır.
Bugün Atatürkçü, çağdaş, yürekli, bilgili, kültürlü, yetenekli yetişen gençlerden bir bölümünde emeği vardır, önemi tartışılmazdır.
Türkiye'nin gelmiş eçmiş en iyi seslerinden Zeki Müren bunu bildiği için, mirasının önemli bir bölümünü vakfa bırakmıştır, keza onca bilim adamı, eğitimci ve akademisyen de...
Yaşaması ve desteklenmesi, zeki ve çalışkan ancak maddi çaresizlik içindeki gençlere burstur, umuttur, ışıktır.
Böylesine bir emek, her zaman başımın üstünde...
GÜNÜN SÖZÜ
Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
Kemal Atatürk
Futbolla bir saat
Her pazartesi, çoğu gazeteci olan yakın dostlarımla, Balçova Belediyesi Spor Tesisleri'nde futbol oynarım. Bu benim kendimi yenileme, stresten arınma, gençleşme anımdır..
Topu topu bir saat için, İzmir'in bir ucundan diğerine giderim. Ama o süreçte yaptığım mücadele, güçlü arkadaşlık bağları, gençliğime geri dönüşüm, vücut sağlığımı sınamam sanki yeniden doğuştur benim için...
Bu yüzden, sizlere spor yapmayı öneriyorum.
***
Belediyeler bizlere bu imkanı sağlıyor, birçok tesis açıyor; evde televizyon başında ömür tüketmek yerine, spor yaparak yenilenin.
Birçok tesis var, çoğunda gençler çocuklar; oysa bizim gibi orta yaşlı insanlar da halı sahalarda top oynamalı, ister futbol ister basketbol...
İnanın bir saatte stres bitiyor, öfke dağılıyor, yaşama sevinci geliyor.
Bir saat, televizyonda başkalarının hayatını izlemek yerine, kendin olma sürecidir.
Hayata bir de böyle bakın.