Hızlı bir ralli sonrası da olması gereken buydu; sakinleşip, dar bantta zikzak çizmek... Aynen son düzlükte depara kalkıp ipi göğüsledikten sonra yorulan ve dinlenen atletler gibidir piyasalar. Yerel seçimlerin bir hafta öncesinde 62 binlerden 74 bin sınırına kadar sadece birkaç haftada çıkan BİST 100 endeksi yaptığı zirve sonrasında yatay bantta yeni gelişmeleri bekliyor. Kurlar ve faizler de aynı şekilde geriledikten sonra sakin seyir izliyor.
Yazımı kaleme alırken bir taraftan da kulağım Merkez Bankası'nda... Son paragraftayken gelir haber. Sonuçları da piyasalar üzerindeki olası etkilerini göz önünde bulundurarak değerlendirmeye çalışırım...
Borsa ile başlayalım...
BİST 100 endeksi 25 Mart tarihinden bu yana yaklaşık yüzde 20 yükseldi. Piyasa aktörlerinin öne sürdüğü birkaç gerekçe vardı incir çekirdeğini doldurmayacak. Birincisi, yerel seçim sonuçları. İkincisi Rusya'nın Kırım çıkışı sonrasında Batı'nın tepkisini çekmesi, G-8 üyeliğinin askıya alınması idi. Tasarruf sahipleri tüm bu gelişmeler sonrasında Rusya'da oluşan jeopolitik risk faktörü karşısında oradan çıkacaklar ve bir kısmı Türkiye'ye gelecek.
POZİTİF AYRIŞTI!
25 Mart öncesine kadar hisse senedi pozisyonundakiler özellikle de yabancı yatırımcılar deyim yerinde ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorlardı. Tabii ki haklılardı, hem hisselerden hem de kurlardan darbe yemek kolay değil. Bu yüzden fırsat kolluyorlardı. Önce Rusya sonra da seçimler derken kayıplarının bir kısmını telafi ettiler.
Tefli biraz abartılınca doğal olarak pozitif ayrıştı Borsa İstanbul diğer gelişmekte olan piyasalara nazaran. Veriler bu gerçeği açıkça ortaya çıkarıyor zaten... Son 1 ayda MSCI Türkiye Endeksi yüzde 19.3 yukarı çıkarken, MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeki yine aynı sürede sadece yüzde 7 artmış. Son 1 haftada ise BiST 100 yüzde 1.01 yükselmiş, bizimle aynı kategoride olan Çin borsası yüzde 1.95, Rusya yüzde 0.13 ve Brezilya yüzde 0.05 gerilemiş. Aylık ve haftalık verilere göre her ne kadar pozitif ayrışsa da fiyat kazanç ve piyasa değeri defter değeri oranlarına göre BİST 100'de yukarı doğru yüzde 10 yakın bir marj görünüyor. 2014'ün ilk çeyrek bilançolarının iyi gelmesiyle sakince dinlenen borsa koşmasa da yeniden ağır adımlarla yürümeye başlayabilir. Ay sonundaki FED toplantısı, Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alım niyetinin gerçekleşip gerçekleşmemesine ve cumhurbaşkanlığı seçim sürecine göre borsanın yürüyüş hızı değişebilir... Bunu da not edelim...
FAİZ VE KURLAR
TL ve tahvil piyasaları da iki haneden tek haneye indikten sonra bekleyişe geçti. Enflasyon, cari açık, kredi hacmindeki genişleme ve sermaye akımları gibi faktörlere bağlı olarak faizler de sakin seyrini aşağı yönlü harekete bırakacak. Bu arada Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kararlarını açıkladı. Beklediğimiz gibi faizleri aynı seviyelerinde tutmayı tercih etti. Nisan'da değişiklik yok ama Mayıs ayında olasılığın iyice yükseldiği sinyalleri netleştirilmiş kurul tarafından. Dış talebin katkısının talep bileşenleri içinde arttığı, bunun da enflasyona pozitif etki yapacağı, aynı zamanda cari açıkta belirgin bir iyileşme görüldüğü vurguları şimdiden faiz indiriminin zemininin hazır olduğunu gösteriyor. Zaten bankalararası para piyasalarında, BİST repo piyasasında ve tahvil piyasasında gerçekleşen işlemlerde aktörlerin de hazır olduğu işareti bir süredir var.
Dolar TL ve euro TL kurlarının akıbeti 3 merkez bankasının elinde olacak. ABD ve Avrupa ekonomileri toparlanıyor. Büyümenin öncü göstergeleri ve PMI endeksleri iyi geliyor. Bu da dolar ve euronun önümüzdeki dönemde güçleneceğini teyit ediyor. Eğer yeni bir genişleme programları uygulanmazsa... Eğer Merkez Bankası faiz indirimini abartırsa... Aksi takdirde dolar TL 2.05-2.15 bandında dalgalanır.
Sözün özü, piyasalardaki hızlı düzeltme yerini beklemeye bıraktı. Bir süre borsa faiz ve kur üçgenini dar bantta dalgalanmasını izleyeceğiz.