• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? CAHİT SÖNMEZ

İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.05.2014, 00:00
Soma faciasını izlerken ciğerimiz, yüreğimiz acıyor... Bıçakla çiziliyor gibi. O insanların yaşam savaşını adeta kaybetmenin eşiğinde olduğunu delik çoraplarından ya da en fazla 10 TL değerindeki Çin malı plastik saatlerinden değil, çökmüş yanaklarından anlayabiliyoruz. Sadece bin 200 TL hadi bilemediniz, o da kıdemliler için, bin 600 TL için o zor şartlara katlanmak zorunda kalıyorlar. Oysa madencisine ayda 17 bin dolar maaş veren Avustralya çalıştıracak işçi bulamıyor. Üstelik iş kazasının sıfır olmasına rağmen...
Gerçekten ekonomi sevimsiz bir bilim dalı... Tüm bilim dalları insanlığa hizmet ederken, ekonomide tam tersi. İnsanlar hizmet ediyor ekonomiye... Doğum ile tüketim bandına konuyor insan. Ölmüş haliyle bile tüketim yapıyor. Defin için gerekli malzemeleri ve belediyeden alınan mezarı kastediyorum.

YAMAN ÇELİŞKİ

Ekonominin çarklarının dönmesi için insanların doğa üstü tüketim yapması gerekiyor. Yazın tükettiğimiz çilek yetmiyor mesela. Kışın da tüketmeliyiz. Ama vücudumuzun ihtiyacı yok? Olsun... Siz tüketin. Şöyle diyelim; "Al ver ekonomiye can ver." 2008 krizi sonrası popüler insanların bakkal kasap görünümünde televizyonlara çıkarak yaptıkları çağrı gibi...
Tamam tüketelim... 12 ay karpuz, çilek yiyelim, yılda 5-6 kere tatile gidelim ya da metroda bile cep telefonumuzu kullanalım... Ama gelirimiz yeterli gelmiyor bu kadar tüketime. Olsun, canınız sağ olsun...
Al size para. Yani kredi, bunla tüketime devam edin. Bir maruzatımız daha var. Sağlığımız kaldırmıyor bu kadar tüketimi... Tanrı bizi bu kadar tüketime göre tasarlamamış... GDO'lu gıdalar, her yerden kullanılan cep telefonları ve internetlerin radyasyonları, hareketsiz ve ışıksız ortamda büyütülen hayvan etleri yüzünden kanser oluyoruz. Olsun... Ne güzel hasta olun ki ilaç sektörü kazansın, özel hastaneler kazansın, görüntüleme merkezleri kazansın.
Bir cep telefonu operatörünün çok çarpıcı reklamı vardı yakın geçmişte... Kanser yüzünden ileride toplu ölümlerin artacağından yakınan ve hepimizin tanıdığı ve fikirlerine itibar ettiği değerli bir hekim reklamda yerin iki üç kat altındaki park yerinden çeken cep telefonu sayesinde kalp krizi geçiren birisinden haber alıp onun hayatını kurtaran kişiyi canlandırıyordu. Cep telefonunun o kadar derinde çekebilmesi için radyasyonlu alan olması lazım. Bu yaman çelişkiye neden alet oluyor bu değerli hekim dersiniz. Soru zor olmadı sanırım; "Tamamen duygusal." İşte kapitalizmin başarısı da bu. Her şeyin satın alınabilir hale gelmesi... O zaman işler doğal olarak kolaylaşır. Diğer bilim dalları da daha rahat isteğe göre şekillendirilebilir.

AŞIRI TÜKETİM

2008 küresel krizi ile duvara toslayan kapitalizm belki törpülenir, vahşi yanları arındırılır umudu taşımıştık. Ama nerede... Aşırı likidite aşırı tüketimle gelen krizden, aşırı likidite aşırı tüketimle çıkmaya çalışıyoruz. Kapitalizmde en değerli üretim faktörünün sermaye olduğu varsayılıyor. Daha doğrusu empoze ediliyor. Buna karşın emek değersizleştiriliyor. Sermaye sayesinde ekmek kazandığını düşünüyor emek sahibi. Sanki o ekmeği bedelsiz veriyormuş gibi biat etmesi isteniyor. Bir televizyon kanalında kazadan kurtulan madenci ile yapılan söyleşide çok çarpıcı bir cümle dikkat çekti; "Önce kömür sonra insan." Diğer kazazede madenci de pekiştirdi bu cümleyi; "Maden girişinde önce iş güvenliği yazılı tabeladaki güvenliği kelimesinin üzeri çizilmeli sadece önce iş kalmalı tabelada" dedi. Neyse... Böyle gelmiş böyle gidecek herhalde. Biz de tüketim bandındaki rolümüzü ölüm dahil oynamayı sürdüreceğiz.
Yazımı tam sonlandırırken piyasalara baktım. Borsa yükseliyor, kurlar ve faiz düşüyordu. Daha ne isteyelim... Kazalar olur ve geçer. Önemli olan piyasalarda istikrardır(!)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI