Gündemde yine Çiğli Belediye Başkanlığı seçimleri var.
İtirazlar birbirini izliyor.
Tehditler de ardından geliyor.
Ve ardından "türlü-çeşitli" yorumlar.
Genel görüş şu:
"Metin Solak'ın seçiminde öyle hile, hurda yok."
Kimse ortaya çıkıp da:
"Metin Solak'ın seçimi gayrimeşrudur" diyemez.
Peki, bunca gürültü-patırtı neden kopuyor?
Onun için de genel görüş şöyle:
"Metin Solak'ın tutumu etik değil, ama bu girişimin paçalarından salkım saçak şark kurnazlığı akıyor. İtirazlar, burun kıvırmalar da bu yüzden..."
* * *
Bütün bu gerçeklerin ötesinde, benim asıl merak ettiğim konu şu...
Metin Solak'ın, merhum Belediye Başkanı Ensari Bulut ile tanışması, bir icra infazı vesilesiyle olmuştur. Metin Solak, temsil ettiği bir firma adına, alacak nedeniyle Çiğli Belediyesine gitmiş. Ensari Bulut'un makam koltuğuna varıncaya kadar Başkanlık odasında ne varsa, hepsini haczetmiş.
Metin Solak bununla da yetinmemiş, Belediye Başkanı Ensari Bulut'un özel eşyalarını da mühürlemiş...
Çiğli Belediyesi ve o Belediye'nin Başkanı ile böyle tatsız ve can sıkıcı olay nedeniyle tanışan avukat Metin Solak'ın tırmanışı değişik yönde olmuş...
***
Ve şaşırtıcı bir gelişme...
Metin Solak'ın önlenemez tırmanışı.
Siz isterseniz "Şeytan Tüyü var" yorumunu getirin, isterseniz "Yaman bir Avukat" değerlendirmesini yapın, çok kısa bir süre içinde Metin Solak, Başkan Ensari Bulut'un en yakın adamı olmuştur.
Belediye Başkanının "umumi vekaletnamesi" artık bu yaman avukatın cebindedir.
Metin Solak, Enseri Bulut'un resmen vekilidir.
Yokluğunda da Belediye Başkanı...
Ve, o Metin Solak, Ensari Bulut'un ölümünden sonra "vekaleti" "asalete" çevirmeyi de becermiştir.
Şimdi gelelim o asıl merak edilen sorulara...
1) Metin Solak'ın o meşhur haciz olayında, temsil ettiği alacaklı firma veya şahıs nedir veya kimdir?
2) Bu can yakıcı haciz işleminden sonra, Metin Solak ile Ensari Bulut'un arasını kimler bulmuştur?
3) Metin Solak'ın haczettiği mallar kurtarılmış mıdır?
gurbetten
Berlin'de bir Türk dergisi
Almanya'nın ilk ve tek özel kütüphanesi olan Hikmet Kütüphanesi'nin yayın organı olarak çıkan Mocca dergisi, içerik ve kalitesiyle Almanya çapında tanınan bir dergi oldu.
Derginin Genel Yayın Yönetmeni Rüştü Kam, Mocca dergisi'nin çıkış nedenini, Berlin'deki POTACI Hüdai Ülker'e şöyle açıklıyor:
"Dergimizin başlıca görevi buradaki tüm vatandaşlarımızı kucaklamak ve onlara eğitim yönünden yardımcı olmak. Mocca dergisi aynı zamanda burada Alman ve Türk toplumu arasında bir köprü vazifesi görüyor."
* * *
Rüştü Kam Hoca, bir din adamı ve öğretmen. 1951 yılında Denizli'nin Çameli İlçesi'ne bağlı Kolak Köyü'nde doğdu. İlkokulu köyünde bitirdi. Ardından Denizli İmam Hatip Lisesi'ne girdi ve buradan mezun oldu. Denizli'de bir süre imamlık ve Kur'an Kursu öğretmenliği yaptıktan sonra İzmir'e geldi ve Yüksek İslam Enstitüsü'nde okudu.
Rüştü Hoca'dan "Koru Kolonyaları"nın sahibi Naci Koru'ya, Kemeraltı'nda butik sahibi Nuri ve Emin Kılavuz'a, Akevler Kooperatifi'nin kurucusu Süleyman Karagülle'ye, eski milletvekili İsmail Yılmaz'a, Prof. Dr. Avni İlhan'a, Denizli'den kardeşi Ömer Selami Kam'a, Denizli milletvekilleri Mehmet Salih Erdoğan'a, Mithat Ekici'ye ve eczacı Zekeriya Ceviz'e, ayrıca şimdi çeşitli görevlerde bulunan Yüksek İslam Enstitüsü'nden arkadaşlarıma çok selam var.
sapana taşı
Hayırlı hacker
Hackerler, banka hesaplarını boşaltırken, kurban bağışı da yapıyormuş.
Sağolsunlar, varolsunlar.
Hayırlı hackerlerin bu yaptığına neden şaşırıyorsunuz?
Adamların yaptığı iş zaten tamamen duygusal!
Üstelik o kadar büyük paralar götürüyorlar, vergisini de ödesinler değil mi?
Muhittin Akbel
küpe
Silahlar hedefi şaşırır ama, çiçekler asla.
Gilbertus
günün fıkrası
tazı
Zamanın cimri ve zalim belalısı bir tazı istemiş. Hocaya koşmuşlar. Hoca da iri yarı bir çoban köpeği alarak belalıya götürmüş. Herif gürlemiş:
"Bre Hoca, biz tazı istedik. Bu mendebur koskoca bir çoban köpeği..."
Hoce hemen cevabı bastırmış:
"Telaşlanmayın, nasıl olysa sizde kalınca tazıya dönecek..."