Her zaman ne diyoruz?
"İzmir'in gelişmesi için elini taşın altına koyacak insanlar lazım."
İşte, bunlardan biri de İzmir için çalışanlardan Gazi Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Selim Amato... Menderes'te 500 dönüm arazi üzerine bir sağlık çiftliği kurmak istiyor. İçinde özel akıl hastanesinden tutunda, tüm hastalıklara deva olacak bir kompleks bulunacak.
Ama gel gör ki yine, "Sen rant yaratacaksın" denilerek buna izin verilmiyor. Amato, kısaca madde medde şunları söylüyor:
1- Sayın Aziz Kocaoğlu dosyayı iyi incelememiş ya da danışmanları ona yanlış bilgi vermiş. Bin yataklı tesis orman içinde kurulmayacak.
2- Tarım ve Orman bakanlıklarının izni elimizde.
3- Sayın Aziz Kocaoğlu, benim de oy verdiğim belediye başkanı. Bakanlıklar izni boşunamı veriyor?
4- Menderes Kaymakamı Sayın Ahmet Önal'ın da olumlu görüşü var.
5- Biz rant için arazimizin imara açılmasını istemiyoruz. Hiç ağaç olmayan bu araziye 25 bin ağaç diktik. Bu projeden dolayı bir rant oluşucaksa belediyeye vermeye hazırız.
6- Sayın Burhan Özfatura arazimizi gördü. "Benim başkanlığım döneminde sen neredeydin. Sana her türlü destek verirdik" diyor. Sayın Kocaoğlu ise, reddettiği dosyanın yerini bile görmedi.
7- İmar müdürlüğünün istemezük gerekçesi, özrü kabahatinden büyük... "Örnek teşkil eder diye reddettik" yazısı elimizde...
8- Keşke bizim projemiz gibi 100 proje daha olsa.
9- Sayın Kocaoğlu'nun, "3-5 kuruşa arazi alıyorlar sonra imar istiyorlar" dediği arazimizin değeri 8 milyon TL'dir. 20 milyon dolara satın alsaydık, o zaman imar verilecek miydi?
10- İzmir için birşeyler yapmayalım mı?
11- En uzak mesafe ne Afrika, ne Çin, ne Hindistan. En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir...
kentten
'İş yok' diyenler Betül Hanım'a baksın
Acı işi bıraktı, tatlı işe başladı.
Geçen gün Alsancak Ege Sağlık Hastanesi'nin önünde uzun süredir görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım. "Bir kahve içirmeden bırakmam" dedi. Tatlı Dünyası Cafe'ye oturduk.
Bir çam sakızlı Türk kahvesi içtim ki, çarpıntı yapmamış olsaydı bir tane daha içecektim. İşletmecisi genç ve güler yüzlü bir bayan. Arkadaşım tanıdığı için, "Burası daha 6 aylık bir işyeri. Betül Hanımın iş hayatını duysan şaşırırsın" dedi ve anlatı: "Betül Hanım 8 yıl ameliyat sekreterliği yaparak yüzlerce ameliyata tanıklık etmiş. Kan görmekten bunalınca yemesini de çok sevdiği ve mutluluğun simgesi olarak bilinen çikolatanın her çeşidinin bulunduğu bu dükkanı açmış. Kahve talebi çok olunca, o işi de yapmaya başladı."
Oradan ayrılırken, "İş bilenin kılıç kuşananın" ata sözündeki gibi, genç bayanı takdir ettim. Türkiye'de iş yok diyenlere Betül Hanım örnek olsun.
bir not
Ormanların dumansız yangını
Hafta başında, "Ormanlarda dumansız yangın" demiş, "Çamkese böceğinin" tahribatını dile getirmiştim.
İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'nden bir bilgilendirme notu geldi.
İşte o yazıdan satırbaşları:
* Çamkese böceği ile kimyasal (çok sınırlı olmak kaydıyla), mekanik ve biyolojik yöntemler ile mücadele edilmektedir.
* Böceğin ergini bir kelebek olup Temmuz-Ağustos aylarında yumurtalarını bırakır. Eylül-Ekim aylarında yumurtalardan larvalar çıkar ve çam ağaçlarının ibrelerini yiyerek beslenmeye başlarlar.
* Bölge müdürlümüzce, mekanik ve biyolojik mücadele yöntemleri tercih edilmekte ve etkin bir mücadele için Ekim-Kasım aylarında yumurta ve ilk keseler toplanmaktadır.
* Yapraklar baharda yeşerip tekrar çıkmaktadır. Mücadelede esas ekonomik zarar eşiğidir. Doğal denge içinde çamkese böceği de yerini almaktadır. Ayrıca çamkese böceği zararı ve bölge müdürlüğümüzce yapılan mücadele hakkında 11.3.2010 tarihinde Anadolu Ajansı kanalıyla kamuoyu bilgilendirilmiştir.
* 12.3.2010 tarihinde Ege TV'de Bölge Müdürümüz İbrahim Çiftçi, bu konuda açıklama yapmıştır. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'nün web sitesinde çamkese böceği konusunda bilgi verilmiştir.
küpe
Acı, çaresizlik bir ülkede büyük servetlerle birlikte ortaya çıkar.
B. Franklin
fıkra
Akıllara seza
Doktor ve hasta
Adam doktorun odasına girdi:
"Beni tanıdınız mı? İki yıl önce romatizmalarım için size başvurmuştum."
"Hatırladım..."
"Bana o zaman, rutubetli yerlerden uzak durmamı istemiştiniz. Hatırladınız mı?"
"Elbette..."
"Şimdi tekrar sormaya geldim. Artık bir banyo yapabilirmiyim..."