AKUT uzmanı Hacer Çolpan'ın, "İzmir'de bazı binalarda yer kazanmak için taşıyıcı kolonlar sorumsuzca kesiliyor veya inceltiliyor" şeklindeki yorumu, geniş yankı uyandırdı.
Hacer Çolpan bununla da kalmadı ve şöyle konuştu:
"Facianın eşiğindeki binaları bizzat tespit ettik. Başta deprem olmak üzere afetlere hazırlıklı olmalıyız. Bize gelen ihbarlar üzerine gidip yerinde inceleme yapıyoruz. Durum çok ciddi..."
***
Hacer Hanım'ın hedefinde hangi binalar var?
Bu binalar nerede?
Ve hepsinin ötesinde, bu yapıların sahipleri kim?
Kapsamlı bir araştırmayı da gerektiren bir konu karşısındayız.
İşte bu aşamada bir başka uzmanı buldum ve sordum.
Yüksek inşaat mühendisi Yıldırım Karakaplan'a, "Hacer Çolpan'ın iddialarını" sordum.
Karakaplan'ın yanıtı şöyle oldu:
"Önce belirteyim, iddialar düşündürücü ve ürkütücü. Kimse, insan sağlığı üzerinden menfaat sağlamamalı. Binaların taşıyıcı sistemlerinde değişiklik yapılmasına izin verilmemeli."
Karakaplan, "Kolon ve kiriş eksiltme veya inceltme ile taşıyıcı sistem üzerinde oynamak vahim sonuçlar getirir. En ufak bir darbede o bina çökebilir. Birinci derecede deprem bölgesinde olduğumuzu da unutmayalım" diyor.
***
Yüksek mimar Süreyya Karaman ise, İzmir'de bazı binaların taşıyıcı sistemlerinde değişiklikler yapıldığını vurguluyor ve şöyle bir örnek getiriyor:
"Baldır kemiği incelen bir insan da her an çökebilir. Yapılar da böyle..."
Bu kentin belediyesi, mimar ve mühendis odaları ne diyecekler.
Hep birlikte göreceğiz.
Gürültülü düğünler üzerine!
Tuğçe Erzin bir POTA okuru...
Şikayetinin konusu, gürültü kirliliği...
Tuğçe Erzin'in yazdıkları şöyle. Okuyalım ve ilgilileri uyaralım:
"Merhabalar... Karşıyaka Şemikler ve Tellibahçe semtlerinde hafta sonları başta olmak üzere, hemen hemen hergün çok geç saatlere kadar (şu an saat 00.30 ve hala devam etmekte) süren sokak düğünleriyle ilgili rahatsızlığımızı sizin vasıtanızla duyurmak istemiştik. Aşırı derecede yüksek ve rahatsız edici bir müzik sesi, yazları hemen hemen her gece binlerce insanı sıkıntıya sokuyor. İnsanların bütün yaz balkonda oturup kafa dinleme istek ve haklarını ellerinden alıyorlar. Belediye bu problemimize hiçbir çözüm bulamadı, karakola bildirmemiz istendi ancak tek tek her düğünde telefona sarılmak tuhaf ve çözümsüz kalıyor. Bu tip sokak düğünleri için karakolun izni alınırken, biz semt sakinlerinin görüşünün de sorulması gerekmiyor mu? Sokak düğünleriyle ilgili genel bu problemimize köşenizde kısaca yer verirseniz çok memnun oluruz."
laflama
* Dönülmez akşamcılığın ufkundayız. Sabaha kadar içmeye devam yahu.
* Ben koyun yetiştiriyorum. Sürümden değil, bürüden kazanıyorum.
* Beni terkettiğinde bir şarkı patlattım, olay oldu. Şimdi benden yüzdesini istiyor zalim.
* Beyaz atlı kahramanın olamam belki Handan ama ganyan bayisi olabilirim, ister misin?
* Altın gibi kalbi var evet ama sahte altın yahu.
* Bana bir harf öğreten dişi öğretmenim. Değil 40 yıl kölesi olurum yani.
* Amerika'da birisi işedi diye bir baraj boşaltılmış; aynı mantığı gütsek Türkiye su altında kalır.
* Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp ise, biliyor gibi yapıp hava atmak neyin nesi.
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Hayatı çok ciddiye alırsanız, içinden çıkamazsınız.
Elbert Hubbard