Mustafa Kemal Atatürk, ilk kez 13 Nisan 1934'te geldiği Bergama'da çok geniş incelemelerde bulunur. Bergama'nın tarihi ve folklorik zenginliklerinin yanı sıra doğal güzelliklerini de gören, zengin kültür izlerine sahip bir beldenin hak etmediği şekilde unutulmuşluk ve bir kenara itilmişlikle kaderine terk edilmesinin asla kabul edilmeyeceğini anlayan Atatürk, şehrin dünya turizmindeki yerini mutlaka alması gerektiğini, bunun için de bir Şenlik Panayır düzenlenmesini, basın yoluyla da yayınlanması talimatını verir. Bu konuda İzmir Valisi General Kazım Dirik'i görevlendirir.
İki yıl sonra, çevre ilçelerin de katılımlarıyla Bergama'da bir panayır düzenlenir. 1937 yılında da, Türkiye'nin en eski festivali olarak Bergama kermesi, çok görkemli bir şekilde "Atatürk Şenliği" adıyla doğar. Hatta Ankara'da basılan Ulus gazetesi bile ilk sayfasına "Atatürk'ün Bergama'sı, Atatürk Şenliği Yapıyor" diye başlık atar.
Evet, aradan tam 76 yıl geçti. Atatürk'ün talimatı hala uygulanıyor. Bergama'nın genç Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, 76. yılın haklı gururunu yaşıyor. "Biz geçmişine sahip çıkan, geçmişini koruyarak geleceğe yön veren bir anlayışı savunuyoruz. Kim başkan olursa olsun, bu kermes geleneğimiz devam edecektir" diyor ve ekliyor:
"Ata'mızın mirasını korumak birinci görevimizdir. 76 yıldır devam eden Türkiye'nin bu ilk kermesi, Bergama'nın üzerine doğan bir güneştir. Bergama yeniden kültür ve sanatın merkezi olacaktır. Herkesi kermese bekliyoruz."
76. Uluslararası Bergama Kermesi, 25 Haziran Pazartesi günü başlıyor ve 1 Temmuz günü sona eriyor. Kimler mi katılıyor kermese? İşte bazı isimler:
Alkmaar Belediye Başkan Temsilcisi Mirjam Hamberg, Sümer Ezgü, Bennu Yıldırımlar, Ünal Ersözlü, Tuğrul Keskin, Namık Kuyumcu, Can Ataklı, Sancar Maruflu, Hüseyin Yurttaş, Erman Toroğlu, Muzaffer İzgü, Hüsamettin Cindoruk, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Bulutsuzluk Özlemi.
Özbek'i sinekler teslim aldı!
Tarihi 1000 yıllık geçmişe dayanan Urla Özbekköy'ün pırıl pırıl deniziyle ünlü Akkum sahili sakinleri kara sinek istilasından "İllallah" ettiler. Önümüzdeki günlerde, "3'üncü Özbek Köyü Geleneksel Türk Yemekleri Şenliği" yapacak olan yöre halkı, pek çok kuruma başvurmalarına rağmen sinek sorununa çözüm bulamadıklarından dert yanıyorlar.
Yaşadıkları sıkıntıyı fotoğraflayıp gönderen vatandaşlar şunları söylüyor: "Urla'nın Özbek köyü civarlarındaki tavuk kümesleri gübrelerini Torasan ve Burgaz mevkilerindeki boş arazilere döküyorlar.
Aşırı derecede kara sinek üremeye başladı. Her yaz bu sıkıntıyı çekiyoruz. Şikayetimiz üzerine ilaçlama yapmıyorlar. Bu tavuk çiftliklerinin hem gübreleri dert hem de kokusu. Özbek sahilleri, Çeşmealtı, İskele, Torasan, Gülbahçe kısacası tüm yarımadaya kara sinek sıkıntısını yaşıyor. Bu soruna köklü çözüm bulunması gerekir."
küpe
Dert daima tek başına çekilir, saadet mutlaka paylaşılmak ister.
Aristoteles
