Altı yıldır el emeklerini, göz nurlarını satışa sunarak evlerini geçindirmeye çalışan, yüzlerce eğitim semineri ile ufukları genişleten Balçovalı kadınlar artık tek çatı altında birleşiyor.
S.S. Balçova Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi sayesinde Balçovalı kadınlar, kurumsallaşmanın yanı sıra hem daha fazla üretecek hem de daha fazla kazanacak.
* * *
Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, göreve geldikten bir yıl sonra kadınlara el becerileri kazandırmak ve sosyal dayanışmayı artırmak amacıyla Semtevleri'ni kurdu. İlk etapta toplumun birçok kesiminin uygulanması imkansız şüphesiyle baktığı Semtevleri, binlerce kadına kazandırdığı ekonomik ve sosyal değerler sayesinde kısa sürede alanında Türkiye'ye model oldu. Balçovalı binlerce kadın, Semtevleri sayesinde evlerine ekmek götürdü, kirasını ödedi, çocuğunu dershaneye gönderdi.
* * *
Semtevleri sadece bununla da kalmadı. Yerel düzeyde kadınların kendileri için kalıcı hizmetler yaratabilmeleri, önceliklerini ve ihtiyaçlarını gündeme getirebilmeleri, kadınları güçlendirmeye yönelik politikaların ve kaynak aktarımlarının sağlanabilmesi için çok önemli bir hareket başlattılar. Son olarak da Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya'nın ön ayak olması ile bir kooperatif çatısı altında buluştular.
Semtevleri'nin kabına sığmayan ve sürekli gelişen bir hareket olduğunu vurgulayan Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Semtevleri'nde kursiyer olan ev hanımlara ön ayak olarak onların kooperatif kurmasına aracı oldu. Geçtiğimiz günlerde kuruluş aşaması biten S.S. Balçova Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi ilk genel kurulunu da yaptı.
Türkiye'nin en büyük kadın kooperatiflerinden birisi olan kooperatifin ilk genel kurulunda üye kadınlara hitaben bir konuşma yapan Başkan Çalkaya, "Sizler ile birlikte çok uzun ve zor bir mücadele verdik. Aslında mücadeleyi sizler verdiniz, biz sadece ilk etapta önünüzdeki engelleri kaldırdık" diye konuştu.
kentten
Mehmet Karal'ı siyasetçi bilirdik. Meğer o neymiş?
Karşıyaka'da son günlerde siyaset ve cemiyet hayatının etkin isimlerinden ve adından sık sık söz ettirecek bir kişiden bahsetmek istiyorum: Mehmet Karal.
Onu ilk tanıdığım günlerde sanatçı kişiliği ön plana çıkmıştı. Yazdığı şiirler, edebiyat üzerine yaptığı değerlendirmeler benim kadar beraber olduğum dostlarımın da ilgisini çekmişti.
Daha sonra Mehmet Karal'ın sivil toplum örgütleri ve siyasi faaliyetler konusunda da oldukça aktif olduğunu öğrendim. Cihan Büyükoral ve Karşıyaka Spor Kulübü yönetim kurulu üyelerinin Karşıyaka sevdalılarını bir araya getirdiği bilgilendirme kahvaltısındaki sunumunda, yönetim olarak, "Büyük Karşıyaka ailesinin başta Selçuk Yaşar olmak üzere tribündeki taraftarından, eski yöneticileri, sporcuları ve sivil toplum temsilcileri ile bir bütün olduğunu ve yüz yılda oluşan bu fotoğraftan bir karenin dahi eksilmesine müsaade etmeyecek bir vizyon ortaya koyduklarını..." sonrasında da, "Karşıyaka gençliğimizdir. Sevdalarımız kavgalarımızdır. Bir anlamda hepimizin yüreğine dokunur söylemlerimiz, fotoğraflardan gözyaşlarımız süzülür, bir rüzgar savurur saçlarımızı. Karşıyaka'da olmak mutlu olmaktır" şeklindeki konuşması salonda duygulu anların oluşmasına neden oldu ve herkesi etkiledi.
Biraz araştırdığımda başta Güzel Sanatlar Heykel Ana Sanat Dalı mezunu eşi Nurbanu Hanım olmak üzere ailede sanatçı ve sanata sevdalı birçok kişinin olduğunu öğrendim. Artık Karşıyaka Spor Kulübü'nde sanatçı bir yöneticinin olduğunu biliyoruz. Şiir ve diğer çalışmalarını kitaplarda görürsek hiç şaşırmayacağız.
laflama
* Bu gidişle herkes bir gün 5 dakikalığına da olsa hapse girecek!...
* Kadınlara kızdığınızda "Madam gibi davran" demeyin...
Çantayı yersiniz benden söylemesi!...
* Her şey belirsiz, her şey muamma bu devirde, yani, "sis var, görüntü yok" vaziyetleri anlayacağınız!..
* Öküz öldü, katil uşak çıktı.
*- En hızlı koşan canlı "çita" imiş, o bile doğalgaza yapılan zamların hızına yetişemez!
*- Hak verilmez, kredi kartına 12 taksitle alınır!..
* Eskiciye umutlarımı vermek istedim, işe yaramaz diye almadı!..
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Canımızı sıkanları kolayca bağışlarız ama canlarını sıktıklarımızı bağışlayamayız.
La Rochefaucallud
günün fıkrası
Bir ihtimal
Hemşire, bekleme odasında oturan adama yaklaştı:
"Karınız bir çocuk dünyaya getirdi. Bilin bakalım, kız mı, erkek mi?"
"Ben hep erkek olmasını isterdim."
"Maalesef erkek değil, kız çocuğunuz oldu efendim."
"Aaaa öyle mi? Zararı yok. Ben zaten, ikinci ihtimal olarak kız çocuğunu düşünmüştüm..."