İzmir Sağlık Serbest Bölgesi'ni artık ilgili, ilgisiz duyan kalmadı. Herkes bu konudan bir şekilde haberdar.
Yine de kıyısından köşesinden şöyle bir hatırlatmak istiyorum.
Bu bir proje.
Ege-Koop Proje Merkezi'nin İzmir ve ülke kamuoyuna açıkladığı ilk mega projesi.
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, projeyi açıkladığı gün ve sonrasında büyük yankı uyandırmıştı kamuoyunda.
* * *
Proje sadece yankı uyandırmakla da kalmamış, sivil toplum kuruluşlarından iş alemine, siyasilerden ilçe kaymakamlıklarına kadar toplumun hemen her kesiminden büyük destek görmüştü.
Aslan'ın deyimiyle İzmirle ilgili hemen her projeye mutlaka bir kulp takan, kenarında, köşesinde bir olumsuzluk bulan çevreler bile ses çıkaramamıştı bu mega projeye.
Eleştirmek üzere ses çıkarmak bir kenara desteklerini bile ifade etmişlerdi.
Doğrusu da buydu zaten.
Çünkü İzmir Sağlık Serbest Bölgesi öyle herhangi bir proje değil.
Hem İzmir'e çağ atlatacak hem de ülke ekonomisine büyük ivme katacak bir proje.
Adı üstünde mega bir proje.
* * *
Projenin ayrıntılarını, neleri içerdiğini, neler kazandıracağını uzun uzadıya anlatmaya gerek yok, sonuçta İzmir'e kimlik kazandıracak, sağlık alanında dünya kenti yapacak, tıp alanındaki ilerlemelerin merkezi olmasını sağlayacak, milyarlarca dolarlık kazanç sözkonusu olacak.
Sevindirici olan yeni Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu'nun da bu konuya özel bir önem vermesi.
Öyleki ilk icraatının sağlık serbest bölgelerini kurmak olduğunu bile açıkladı net ifadelerle.
Daha göreve gelir gelmez projeye dikkat çekti, kamuoyunda taze kalmasını sağladı.
Gazetelere verdiği ilk röportajda da bu konudan ayrıntılarıyla bahsetti.
Zaten sonrasında da "Sağlık Serbest Bölgesi" yönetmelik taslağını yayınlattı.
* * *
Peki taslakta neler yer aldı?
Hemen söyleyeyim yönetmeliğe göre, uluslararası hastalara yönelik olacak bu bölgelerden Türk vatandaşları yüzde 15 oranında yararlanabilecek. SGK geçerli olmayacak. Ancak SGK'nın yurtdışında tedavisine olur verdiği hasta, sağlık serbest bölgesinde tedavi görürse, masraf SGK kapsamında karşılanacak. Ayrıca taslakla Türkiye'nin herhangi bir yerinde kurulu durumdaki bir sağlık tesisinin "Sağlık Serbest Bölgesi" ilan edilebilmesi de mümkün olabilecek.
* * *
Taslağa göre, bölgenin kurucusu ya da işleticisi, yerli veya yabancı bir şirket veya kamu kuruluşu olabilecek.
Bunların dışında sağlık serbest bölgesindeki sağlık kuruluşları, uyguladığı her türlü sağlık hizmetini kayıt altına almak zorunda olacak. İhtilaflar, öncelikle uzlaşma yoluyla çözülmeye çalışılacak, çözülemezse Türk yasaları geçerli olacak. Sağlık serbest bölgesinde kadrolu çalışan tüm hekimlere "mali sorumluluk sigortası" yaptırılacak.
Hatta İzmir, Aslan'ın sadece 17 günde gerçekleştirdiği aralarında dört bakan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu 40'ı aşkın görüşme sonrasında bu kentlerden bir adım öne çıktı, Bakanlar Kurulu'na yaptığı başvuruyla da kararlılığını ortaya koydu.
İnanıyoruz ki, bugüne kadar 30 bini aşkın konut ile 100 bin insanı ev sahibi yapmayı başarmış, kentsel dönüşümün lideri haline gelmiş Ege-Koop'un genel başkanının gayretleri ile İzmir, yıllardır aradığı kimliğine kavuşmuş olacak.
bi dakka
Felaket tellalları
Karşıyaka-Göztepe maçında hakem Hüseyin Sabancı'nın hatalarıyla gerilen ortamda Karşıyakalı futbolcu ve teknik adamlar oyundan atıldı saha dışına gönderildi ya, "İstanbul'da oturan ve statlara gidip maç seyretmeden ahkam kesen "Otoritelere (!)" de gün doğdu. Hakem eskisi Ahmet Çakar beyefendi, "Karşıyaka ligden atılsın" diye buyurmuş. Ahmet Bey... Bursalılar Beşiktaş'ı oteline hapsederek maça çıkarmadı, İstanbul'a gerisin geriye gönderdi. Kenti savaş alanına çevirdi, ortalığı dağıttı, polislere saldırdı. Niye acaba Bursaspor ligden atılsın diye yazmadınız? Verilen cezası sonradan kaldırıldı niye tepki göstermediniz? Korktunuz değil mi? Ama İzmir takımlarının ne koruyanı var ne de hamisi. 26 milletvekili var, bir tanesi bile ne spordan haberdar ne de kent bilincinden. Çünkü çoğu İzmirli değiller de kampanya açmak akıllarına gelsin. O zaman vurun beline beline, atın İzmir takımlarını ligden, rahat edin. Sizler ve sizin gibi düşünenler, daha önce de olay çıktığı ve tribünde adam öldü (Sonradan işin spordan, rekabetten değil, başka bir hesaplaşmadan kaynaklandığı anlaşıldı) hem Karşıyakayı hem de Göztepe'yi ligden atmayı önermiştiniz. Bakın size buradan ben sesleniyorum. Göztepeliler, Karşıyakalılar dövüşürler, barışırlar, biz uzun yıllardır bu 80 bin kişiyle Guinness Rekorlar Kitabı'na giren "Dünyanın en büyük derbisi"nin güzide takımlarının arkasındayız. Onlar ne olursa olsun bizim canımız diğerimiz. Siz bakın Fener'e, G.Saray'a, Beşiktaş'a, Trabzon'a. Gölge etmeyin bize, başka ihsan istemez.