Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu, G.Saray ile Mersin İdman Yurdu arasında Arena Stadı'nda oynanan maçta hakemi dövmek için sahaya atlayan ve G.Saraylı Melo tarafından güçlükle önlenen iki fanatik taraftarın eylemini görmezlikten gelmiş ve sarı-kırmızılı kulübe sadece 25 bin lira ceza vermiş.
Oysa İzmir'deki Göztepe-Karşıyaka maçında her iki takım taraftarlarının aşırı bir eylem ve saldırısı olmadığı halde tribünlerde koltuklar kırıldığı ve küfredildiği gerekçesiyle Karşıyaka'ya 2, Göztepe'ye 1 maç seyircisiz oynama cezası verdi.
Yani hak mı, reva mı? Federasyonun adaleti İstanbul'a başka İzmir'e başka mı tecelli ediyor?
Acaba bu kararın alınmasında, G.Saray Başkanı Ünal Aysal'ın Mersin maçının ardından Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'i ziyaret etmesinin rolü var mı? Acaba Aysal'ı ziyaretinde neler konuşuldu? Ama bizim bildiğimiz şu: Biz İzmirliler sesimizi yüksek çıkaramadığımız, birleşip eylem yapamadığımız taktirde bize daha çooook şaplak vurarak cezalandırırlar. Vah İzmirlim vah...
* * *
F.Bahçe, İtalya'nın Lazio takımını eleyerek Avrupa Ligi'nde yarı finale yükseldi. Kutlarız, başarılarının devamını dileriz. Ama gençlere Türk futbol tarihini okutmanın, kitapları, arşivleri bulma yolunda yön göstermemiz gerektiği de anlaşılıyor.
F.Bahçe'nin, Lazio zaferinden sonra TRT Spor'da iki futbol yorumcusu sohbet ediyor, gönderilen mail'leri de okuyorlar. Bir vatandaş dilekte bulunuyor: "Dilerim Anadolu takımları da Avrupa kupalarında başarılı olur..."
Her iki yorumcumuz da katılıyor: "İnşallah..." Oysa Türk futbol tarihinde Avrupa'da at koşturan takımın, şimdi 4 büyükler diye anılan F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un esamesinin okunmadığı dönemlerde İzmir'in Göztepe'si olduğunu TRT'ciler de hatırlamalı, gençlere de öğretmeli. Göztepe, şimdiki Avrupa Kupası'na eşit Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda yarı finale yükselen ilk Türk takımıdır.
***
Göztepe, 1964-1971 yılları arasında uluslararası seviyede büyük başarılar kazanmıştı. Kulüp, bu yıllarda Atletico Madrid, Olympique de Marseille, 1860 München, Petrolul Ploieşti, Bologna FC, Royal Antwerp FC, FK Vojvodina, FC Arges Piteşti, OFK Beograd, Ujpest Dozsa, Cardiff City, Roma, Gornik Zabrze ve US Luxemburg gibi takımlarla karşılaşarak, Avrupa kupalarında büyük başarılar elde eder. 1968-1969 sezonunda ise Fuar Şehirleri Kupası'nda 5 takımı eleyerek yarı finale kadar çıkan ilk Türk takımı olur ve 30 maçta, 36 gol atar.
Efsane Göztepe'nin o yıllardaki antrenörü de bir efsanedir. İngiltere'de eğitim görmüş, 6 dil bilen Adnan Süvari, on yıl boyunca takımın başında kalmıştır. Efsane Göztepe'nin efsane kadrosunu nasıl unutabiliriz: Ali Artuner, Güngör Çilekçiler, Mehmet Işıkal, Çağlayan Derebaşı, Hüseyin Yazıcı, Mehmet Aydın, Nevzat Güzelırmak, Ali İhsan Okçuoğlu, Nihat Yayöz, Ertan Öznur, Fevzi Zemzem, Gürsel Aksel, Halil Kiraz, Ceyhan Yazar, Cenap Öztezel, Özer Yurteri, Ali Çağlar, Mehmet Türken, Cudi Vergili, John Nielsen. İzmirliler, Efsane Göztepe'yi hiçbir zaman unutmayacak, kalplerinde yaşatacak.
kentten
Beyler Sokağı'nın kaybı...
Beyler Sokağı ve özellikle ikincisi doktorların yığıldığı bir İzmir Klasiği...
Kemeraltı'na çıkan sokakların en hareketlisidir buraları. İkinci Beyler Sokağı'ndaki "doktor mekanı olmayan" ender binalardan biri de İstiklal Matbaası'dır.
Bir dönem İzmir siyasetinin de "nabzının attığı" binalardan biridir burası.
İstiklal Matbaası'nın kurucuları ve yöneticileri Hoca Yusuf, Hacı Mehmet ve Hafız Mustafa...
Soyadları da Usalan.
* * *
Hacı Mehmet'i 7 yıl önce kaybettik. Bu hafta başı da Hoca Yusuf'u.
İzmir'in bu duayen matbaacısı kalabalık bir meslekdaş topluluğunun omuzlarında ebedi yolculuğuna çıktı.
Nur içinde yatsın Yusuf Usalan...
küpe
İftira eşek arısına benzer. Onu ilk darbede öldüremeyecekseniz hiç dokunmayın.
H.W.Shaw
günün fıkrası
Kadın ve gazete
Amerika'da bir gazete, okuyucuları arasında bir yarışma tertiplemişti. Soru şuydu:
"Kadınlarla gazeteler arasındaki fark nedir?"
Yarışmayı şu cevabı veren okuyucu kazandı:
"Parça parça edilmiş bir gazete kadınları hiç ilgilendirmez. Fakat, parça parça edilmiş bir kadın her zaman gazeteleri ilgilendirir."
laflama
"Taş taşı ama laf taşıma" diyenlere, "Tamam o zaman 150 kiloluk şu taşı sırtlanıver bir zahmet birader" deyiverin!
* Bu yaşına kadar hep ense yapınca, pense fabrikasında işe başlaman normaldir!
* Bir yiğit gurbete gitse, orada bir sevgili bulur yani!
* Sıhhi tesisatçıya "İşler nasıl gidiyor hacım?" diye sordum. "Akmasa da damlıyor" dedi bana!
* Bertold Brecht haklı. Tarih kitapları hep kralları yazar... Ama magazin dergileri de hep güzel kraliçeleri!
İbrahim Ormancı'dan