Altınordu'nun Ziraat Türkiye Kupası'nda F.Bahçe'ye kendi kalesine attığı golle 2-1 yenilmesi belki skor olarak kötü oldu ama, kırmızı-lacivertliler gösterdikleri centilmenliklerle kendilerine ülke çapında hayranlık uyandırdılar. Kırmızı-lacivertli futbolcuların sahada sadece futbol oynamaya çalışmaları, ünlü rakipleriyle olay çıkmamasına çalışmaları takdirle izlenirken camianın efsanelerinden eski başkan İlyas Gönen de tribünlerde adeta bir centilmenlik şov yaptı.
40 binin üzerinde seyircinin izlediği maça bando getirerek seyircilerin kulaklarının pasını silen İlyas Gönen, Altınordulu taraftarları coşturmakla kalmadı, Fenerbahçeli taraftarların bulunduğu tribüne geçerek onlara da tezahürat yaptırdı. Fenerbahçeliler İlyas Gönen'i alkış yağmuruna tuttular. Altınordu'nun bu centilmenlik köprüsü tüm takımları dost edinmesini sağlıyor. Bunun yararları mutlaka görülecektir.
* * *
F.Bahçe, kupada Altınordu'yla maç yapmaya geldi de şapka düştü, kel göründü. Atatürk Stadının içler acısı hali sarı-lacivertli takımın kaptanı Emre Belözöğlu'nun sakatlanıp çıkmasıyla ve maçtan sonra "Allah bu stadda maç yapan futbolculara acısın. Futbol Federasyonu futbolu yükseltme planı yaparken öncelikle bu rezil zeminleri düzeltsin" dedi. F.Bahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal da takımının iyi futbol oynayamamasının Atatürk Stadının çamur tarlası zemininden kaynaklandığını söyleyince bu ikilinin sözleri bizim tarafsız (!) Bab-ı Ali'nin manşetlerine taşındı.
Mübarekler, İzmir takımları haftalardır lig maçlarının oynayacak saha bulamamaktan yakınıyor, üst üste bu rezil Atatürk Stadındaki yığılmalara isyan ediyor ama tek satır bile çıkmıyor İstanbul medyasında bu feryatlara. Kaç futbolcu sakatlandı, gıkı çıkmadı bu zeminde biliyor musunuz? Alsancak Stadı kapandı, el mecbur maçlar yine bu Atatürk Stadı'nda oynayacak. Yazık oluyor İzmirli futbolculara vesselam.
Bir deri, bir kemikti Fatoş, nasıl kurtuldu
On yıldır yemek yeme zorluğu çeken ve gittikçe kilo kaybına uğrayan sanat tarihçisi Fatoş Çiftçi (30) birçok hastane dolaştı, altı kez endoskopi yapıldı fakat hastalığına bir türlü teşhis konulamadı. 40'lı kilolara düşen ve artık hiçbir şey yiyemez hale gelen Çiftçi'ye İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nde "Akalazya Hastalığı" teşhisi konuldu. Çiftçi Türkiye'de ilk kez uygulanan bir yöntemle sağlığına kavuştu.
***
Ameliyatsız yöntemle endoskopik girişimle tedavi edilen Fatoş Çiftçi, "On yıldır doğru dürüst yemek yiyemiyordum, hastalığım yavaş yavaş ilerleme gösterdi. Son aylarda ise kusmalarım gittikçe arttı. 40'lı kilolara kadar düştüm, Hastalığım uzun süre teşhis edilemedi, birçok hastanede altı kez endoskopi yapıldıktan sonra ileri derecede reflü denildi. Fakat son zamanlarda hiç yemek yiyemez hale gelmiştim, ne yesem kusuyordum. Bir doktorun tavsiyesi üzerine İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'ne başvurdum ve burada teşhis konuldu" diye konuşuyor.
küpe
Herhangi bir şeyden korkan kimse kudretli olamaz.
E. Laretta
fıkra
Nefretin böylesi
İspanyol'un biri postaneye gitti. Memura:
"Bana verdiğiniz pul yapışmıyor" dedi.
Memur şaşırdı. Üstünde Franko'nun resmi bulunan pulu aldı, zamkını ıslattı, pul yapıştı. Müşteriye:
"Gördünüz mü? Nasıl yapışıyor" cevabını verdi.
Adam ayıldı ve:
"Ben o tarafına tükürmemiştim ki...." dedi.
laflama
* Yok Allah için "O her devrin adamı" değil. "Her devenin adamı."
* Sen seni bil sen seni. Sen seni bilmezsen. Patlatırsın kredi kartı limitlerini!
* Çevreci bir erkeğim. Sevgilim terk etti. Sap gibi kaldım ortada!
* Kim uydurmuşsa; Yok efendim "Taraf olmayan bertaraf olurmuş." Yani diyorlar ki "Ya herrü ya merrü" Ben de diyorum ki, bu kör dövüşünde ben yokum; Yürrrrü!
* Gerçekçi ol imkansızı iste. Ülkede ve dünyada barışı dile!
İbrahim Ormancı'dan