Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başlattığı 'Terörsüz Türkiye Paradigması', Türk-Kürt kardeşliğini perçinleyen temas ve ziyaretlerle devam ediyor. Bu temaslardan sonuncusu dün Bahçeli ve DEM Partililer arasında gerçekleşti.
DEM PARTİ HEYETİ BAHÇELİ'YE GİTTİ
İmralı'da teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Meclis'teki siyasi partilerle görüşme turuna dün başladı. Ahmet Türk'ün de dahil olduğu heyet, önce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'la ardından da MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüştü. Önder, 40 dakika süren görüşmenin olumlu geçtiğini açıkladı. Ahmet Türk'ün ziyarette Bahçeli'ye tespih hediye ettiği, görüşme ile ilgili DEM Parti tarafından pazartesi günü açıklama yapılacağı duyuruldu
Tarihin eşine az rastlanır en büyük kahramanlık destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda çok önemli bir kilometre taşıdır. Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz vatan sevgisi, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. Bu zafer, sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak da milletimizin hissiyatında son derece önemli bir yere sahipti.
ÇANAKKALE RUHU VAR
Çanakkale'de; Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i ile aziz milletimizin bir bütün olarak mücadele vermişti. Vatan söz konusu olduğunda aidiyetlerin hiçbir önemi olmadığının en güzel örneğidir.
İşte bu Çanakkale Ruhu, 2025 yılı Türk-Kürt Kardeşliğini perçinleyen temaslarla canlandı. 1 Ekim'de Başkan Erdoğan, 22 Ekim'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı TERÖRSÜZ TÜRKİYE PARADİGMASI eşiğinde, Türk-Kürt Kardeşliğini perçinleyen temaslar, ziyaretler, geleceğe yönelik ortak kararlar birbirini takip ediyor. Bahçeli'nin çağrısının ardından DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan'la görüşme yapmış ve Öcalan'ın mesajını kamuoyuyla paylaşmıştı.
DİYARBAKIR'A ZİYARET
DEM temsilcileri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk, dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u ziyaret ettikten sonra, Bahçeli ile görüştüler. Bu güzel tabloyu perçinleyecek bir başka ziyareti de, Başkan Erdoğan 11 Ocak'ta Diyarbakır'da yapacak. Erdoğan'ın tarihe not düşülecek açıklamalar yapacağı belirtiliyor. Dün gerçekleşen görüşmeye dönersek, MHP lideri ile DEM heyeti görüşmesinin olumlu geçtiği belirtildi. DEM, gelecek hafta AK Parti ve CHP ile görüşmeler gerçekleştirip geniş bir açıklama yapacak. Terörsüz Türkiye sürecinin işaretini Erdoğan, (30 Ekim 2024) AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda vermişti. Konuşmasına "Kürt kardeşim" hitabıyla başladı ve "Gel, milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin asıl sahibinin kim olduğunu gösterelim" dedi.
BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Erdoğan, hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük, en cesur ve tarihî adımları da kendilerinin attığını vurgulayarak, "Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır. Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımızı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar, önümüze açılan tarihî fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır" ifadelerini kullanmıştı.
YOL HARİTASINI ÇİZMİŞTİ
Başkan Erdoğan, konuşmasının devamında yeni paradigmanın yol haritasını çizmişti. Terörle siyasetin, şiddetle demokrasinin yan yana gelmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen, hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır. Hangi Kürt kardeşim bu alçakça iş birliğini görmezden gelebilir?" demişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, merhum Ziya Gökalp'ten yaptığı alıntıyı hatırlatan Erdoğan, "Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Tıpkı Sayın Devlet Bahçeli gibi biz de hayatımız boyunca hep benzer bir hissiyatı dile getirdik. Coğrafyamızda Türk Kürtsüz, Kürt de Türksüz yaşayamaz, var olamaz, varlığını idame ettiremez" şeklinde konuşmuştu.
SONUÇ
Alparslan'ın ordusunda Türk de vardır, Kürt de vardır, Arap da vardır. Malazgirt Zaferi, Türk'ün de Kürt'ün de ortak zaferidir. Bu zafer sadece Türklere ya da Kürtlere değil, Türk-Kürt kardeşliğine de Anadolu'da bir yurt inşa etmiştir. Malazgirt'ten Çanakkale'ye, Çanakkale'den İstiklal Savaşı'na Türk ve Kürtler, vatanı, toprağı, şerefi, namusu, en çok da kardeşliği hep birlikte savunmuşlardır. Emperyalist ülkeler, uzunca bir süredir bizi birbirimizden ayırmak istiyorlardı, çünkü Malazgirt'in intikamını almak istiyorlardı, çünkü Çanakkale'nin, Millî Mücadele-İstiklal Zaferi'nin öcünü almanın peşindeydiler. Aziz milletimiz, hiçbir ayrım yapmaksızın fertlerinin tamamıyla dünyanın en imanlı, en sarsılmaz, en yenilmez gücüdür. Anadolu gücünü zayıflatmaya, bunu içerden çökertmeye çalışanlar teferruattır. Aziz milletimiz, Türk ve Kürtler arasında asla duvar inşa edemeyecek. Ortak düşmanı sevindirmeyeceğiz. Kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz. Tarihi yine birlikte yazmaya devam edeceğiz. Malazgirt-Çanakkale-İstiklal Savaşı ruhu en büyük gücümüzdür.