Denizli'ye yıllar önce gitmiştim. Güzel memleketti Denizli. Ekonomisi ve sanayisi de bir yerlere gelmişti. Daha doğrusu, dünya pazarlarını keşfetmiş bir şehir olmanın idrakinde görünüyordu. Ama bir başka tablo ile karşılaşmıştım, Denizli bunca başardıklarına rağmen, çok bakımsız bir şehirdi. Çok hoyrat, çok kaba saba davranılmıştı bu güzel beldeye. Belediyecilik zayıftı, belli ki merkezi idareyle şehir arasındaki ilişkiler kopuktu. Şehri yönetenlerin vizyon eksikliği, yaratıcılık zafiyeti hemen göze çarpıyordu. "Yazık bu şehre, gavurların elinde olsa, şu Denizli'yi cennet yaparlar" diye geçti içimden.
***
Aradan yıllar yıllar geçti. Ben görüştüğüm her Egeliye ve her Denizliliye şehir hakkındaki bu olumsuz kanaatimi anlatmışımdır. Anlattığım insanlar bana "Denizli çok değişti, bir de şimdi gör" diyorlardı. Böyle diyorlardı ama ben kafamda yıllar önce gördüğüm o geri manzaralardan bir türlü kurtulamıyordum. Nihayet geçen yıl ve bu yıl iki kez Denizli'ye gitme imkanım oldu. Hiçbir kimseye uğramadan, hiçbir yetkiliyle konuşmadan bir yalnız turist gibi enine boyuna adımladım durdum şehri. Gördüğüm manzara müthişti. Yıllar önce gördüğüm o bakımsız, dökülen şehir gitmiş, yerine, pırıltı saçan bir şehir gelmişti. Belediyecilik uygulamaları, yeşil alan çalışmaları, bakımlı yollar şehre bir büyükşehir havası vermişti. Sadece maddi gelişme dinamikleri harekete geçirilmemişti Denizli'de, aynı zamanda kentin entelektüel potansiyeli de kurumlaştırılmaya çalışılmıştı. Zaten meselenin bu yanını gördüğüm an, bu şehrin çok iyi bir kafa tarafından yönetildiğini anladım.
***
Bu gözlemlerimden sonra bütün bu büyük değişimin sahibi Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci'yi izlemeye başladım. Denizli'yi çok aşan bir vizyona sahipti Zeybekci. Bir kere Ege'yi bir bütün olarak görüyordu ve bir tür "pozitif Ege milliyetçiliği fikri" geliştirmenin peşindeydi. Yani, o, penceresini açıp baktığı vakit İzmir'i, Balıkesir'i, Çanakkale'yi ve hatta Kütahya'yı, Afyon'u birlikte görüyordu. Entegre edici bir kafası vardı. Onun için örneğin, EXPO projesinin sadece İzmir değil, bir Ege projesi olarak ele alınması gerektiğini söylüyordu. Sonuçta bu pırıltılı adam çalışmalarıyla, başarılarıyla ve vizyonuyla Ankara'nın da dikkatini çekti. Başbakan Erdoğan yeni dönemde belli ki Nihat Zeybekci'nin yeteneklerinden istifa edecek. Öyle olmasa başka belediye başkanlarına milletvekili olma izni vermemişken Zeybekci'ye niye versin?
Kaldı ki, şehircilik bakanlığının kuruluyor olması ile Başbakan Erdoğan'ın Zeybekci'ye duyduğu güven birlikte düşünülünce, olacakları tahmin etmek için arif olmaya gerek yok.
Bu gidişle bu işten Denizliler kazançlı çıkacaklar gibi. Ben oyumu Ankara'da kullanacağım. Eğer Denizli'de oy kullanacak olsaydım, hangi partinin adayı olduğuna bakmaksızın, oyumu helalinden Nihat Zeybekci'ye verirdim.
Gelişme ve ilerlemeyi böyle cins adamlar yaratıyor çünkü.