• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Adalet devleti

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Temmuz 2011, 18:07
Bir inancımı okuyucularımla da paylaşmak istiyorum. Devlet, adalet ve hukuktan ibaret bir organizasyondur. Devletin içinden hukuk ve adaleti çekip çıkartın, ortada örgütlü silahlı adamları olan bir çıkar çetesi kalır. O nedenle tarihte medeniyetleri ortaya çıkaran ve devamını sağlayan düzen ve nizamın temelinde adalet ve hukuk vardır. Roma'nın bir hukuka sahip olması "Roma" diye bir medeniyetin varlığıyla yakından ilişkilidir. Roma hukuku asırlar boyu kendinden sonra gelen toplumları etkilemiştir. Bizim kültürümüzde Hz. Ömer adaleti diye bir metafor var. Bir İslam halifesi olan Ömer iktidar döneminde kendini merkeze alan bir adalet anlayışını tüm İslam toplumunda yaygınlaştırmıştır. Aradan asırlar geçtiği halde "Ömer adaleti" hukukun en somut tecellisi olarak anıla gelmiştir.
***
Sözü getirmek istediğim yer şurası: Bir ülke ne kadar zengin olursa olsun, ne kadar gelişmiş olursa olsun, o ülkede devlete özünü kazandıran bir hukuk yoksa orada mutlu bir toplum, sürdürülebilir bir nizam teşekkül etmiyor. Aslında belki de cümleyi biraz eksik kurdum. Zenginlik ve refahla hukuk devleti arasında doğrudan bir ilişki mevcut. Hukukun ve adaletin toplumun dünyasını şekillendirmediği bir ülke umumiyetle de kitlesel refahın olmadığı bir ülke oluyor. Bütün refah toplumları aynı zamanda yerleşik hukuk düzenine sahip toplumlardır. Türkiye'de son dönemlerde yaşanan gelişmeler çok dikkat çekicidir. Bir Cumhuriyet ve iyi kötü bir demokratik nizama sahip olmasına rağmen bu ülke hiçbir zaman bir hukuk devleti olamadı. Vatandaşlarının "Allah kimseyi mahkeme kapısına düşürmesin" diye dua ettikleri bir ülke hukuk devleti olamazdı zaten. Türkiye'de çok uzun yıllar üstünlerin hukuku geçerli oldu. Bu ülkede dokunulmazlar vardı. Onlara dokunan yanardı. Askerlere dokunulmazdı mesela. Darbe bile yapsalar dokunulmazdı. Futbol kulüplerinin yöneticilerine dokunulamazdı, onların ne yaptığı bilinirdi ama dokunulamazdı. Son yıllarda Türkiye hukukla refah, büyük devlet olma arzusu ile adalet dağıtmadaki başarı arasındaki diyalektik ilişkiyi anladıkça hızlı bir değişimin önünü açtı. Evrensel hukukun, tüm kurumları ve toplumu biçimlendirmesi yönünde gelişen bir süreç bu. Bu bana göre, bu topraklarda yaşanan bin yıllık tarihin en önemli aşamasıdır.
***
AK Parti'nin neden 3 dönemdir seçim kazandığını bir türlü anlayamayanlara birde işin adalet tarafından bakmalarını öneririm. Bugün bu ülkeyi yöneten AK Parti Hükümeti'nin 9 yıllık iktidarı boyunca yaptıklarını bir hatırlayalım. Önce "ali kıran baş kesen" ne kadar mafya varsa, küçüğü büyüğü, namlısı namsızı, bir bir yakalanıp adalete teslim edilmiştir. Son yılarda zorla senet imzalatma, çökme, tehdit gibi mafya eylemine şahit olan var mı? Diğer taraftan tarihimizde ilk kez Hükümet devirmek için harekete geçen sivil asker ne kadar darbeci varsa hepsi adaletin pençesine havale edilmiştir. Bugün Silivri'de darbeci sivillerin yanı sıra onlarca general ve her rütbeden asker hesap veriyor. Dokunulmaz işadamları herhangi bir iddia söz konusu olduğu vakit hakim karşısında hesap verebiliyor. İşte en son yaşadıklarımız: Bir tarafta büyük kulüplerin yöneticileri sporu kirlettikleri için adalet önüne çıkartılırken diğer yandan muhafazakar dünya görüşüne sahip olduğu bilinen ama mide bulandırıcı işler yaptıklarına dair iddialar bulunan Deniz Feneri A.v. (Türkiye'deki Deniz Feneri'nin bununla ilgisi yok.h.k) üyeleri yine adalet önünde hesap veriyor. Artık bu ülkede hiç kimse imtiyazlı değil. Herkes hukuk tarafından denetlenecek ve herkes gerektiğinde hesap verecek. Türkiye zaten giderek hukuk devletine dönüştüğü için zenginleşiyor ve önündeki sorunları aşma yolunda özgüven sergiliyor.
Türkiye'nin ufku belli olmuştur: İyi işleyen bir hukuk düzeni, üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstün olduğu bir sistem, tüm dünyanın örnek alacağı zengin-güçlü-demokratik-bir adalet devleti...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.