• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Kör medya düzeni

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24 Temmuz 2011, 19:22
Son günlerde Başbakan Erdoğan hem PKK terörü hem de Kıbrıs gibi konularda bazı açıklamalar yapıyor ve yeni bazı koordinatların takip edileceğinin haberini veriyor. Kesindir ki bu yeni bir dil ve yeni bir stratejidir. Ancak burada önemli bir husus var: bu yeni stratejiler, sözgelişi PKK'nın 13 erimizi şehit etmesiyle veya Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanı olma zamanının yaklaşmasıyla anında geliştirilmiş ve dolaşıma sokulmuş stratejiler değil. Mesela Kıbrıs stratejisi 2003'de Annan Planı'nın kabulü ile tasarlanmış bir stratejidir ve Başbakan Erdoğan'ın en son Kıbrıs'ta yaptığı konuşma o stratejinin "B" planının hayata geçirilmesinden ibarettir. PKK terörüyle mücadele konusunda alınan yeni kararlarda aynı şekilde uzun vadeli ve bütünlüklü bir stratejinin seçeneklerinden birinin uygulanmasıdır. Demokratik girişimlerle ve iyi niyetle sorun çözülürse ne ala; çözülmezse, devletin yumruğu devreye girer ve zorla çözülür. Stratejinin temel mantığı budur ve çok da doğrudur.
***
Memlekette tüm bu gelişmeler yaşanırken, medyanın yazarçizer takımından neler olup bittiğini anlamaya çalışması, olayları analiz etmesi, dünle bugün arasındaki bağlantıları kurup doğru okumalar yapması beklenir değil mi? Şaka gibi ama bırakın bunu yapmayı, benim bağlı olduğum grubun yazarları da dahil, (Yeni Asır'ı ayırıyorum) Doğan Medya'nın tüm gazeteleri ve köşe yazarları hiçbir takip ve hiçbir analitik düşünce çabası içinde olmadan örneğin, Başbakan'ın yaptığı konuşmaları hemen "öfkeli" ve "milliyetçi söylem" diye yaftalıyı verdiler. Bunlara göre yeniden eski günlere, başladığımız noktaya ve eski söyleme geri dönmüştük. Oysa bir meraklı insan Annan Planı'nı o gün niye kabul ettiğimizi, bunun bize uluslararası alanda sağladığı avantajları bir bütün olarak görebilecek şekilde araştırsa, Başbakan'ın bugün yaptığı konuşmada kullandığı argümanların taşıdığı stratejik değeri de anlar. Aynı şekilde "Açılım" siyasetinin Kürt sorununu çözmek amacının yanı sıra çözülmediği takdirde Türk devletinin elini nasıl güçlendirdiğini görür.
***
Konuyu daha fazla açmıyorum, beni anlayan anlamıştır; ancak şu kadarını söyleyeyim, büyük medya dediğimiz alan çoktan bir dinozor tarlası haline gelmiştir ve sadece seyirliktir. Nasıl hayretler içerisinde kalmayayım ki, bu ülkede bunca önemli olaylar olurken, ülkenin Başbakan'ın ağzından onca tarihi-stratejik sözler dökülürken, büyük medyadan bu tabloyu doğru okuyacak bir tane kalem erbabı çıkmaz mı yahu?
Pes doğrusu!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.