Bazı gazeteler çıkıyor bu ülkede. Bu gazetelerde yazan ve kendilerine "liberal" diyen yazarlar var. Son dönemlerde ilgiyle izliyorum bunları. Kim bunlar? Bu köşede onların cinsini-cibilliyetini elimden geldiğince hatırlatmaya çalışıyorum. Genelde iki kökene dayanıyor bu tür sözde liberal tosunlar. Birinci kesimde, geçmişte komünist örgütlerde yer almış ve devleti ele geçirmek için yaşa dışı örgütsel mücadele yapmış kişiler yer alıyor. Bunlar devleti ele geçiremediği gibi devletten de iyi dayak yemişlerdir. Onun için devletten nefret ederler. Devlete sıkıntı veren bir kişi veya örgüt gördükleri zaman neredeyse içgüdüsel olarak o örgüte sempati duyarlar ve ittifaka girerler. Bugünlerde bu takımın PKK'dan daha çok Kürtçülük yaptığını görmek mümkün. Bir diğer kesim Türk'e ait tüm değerlerden nefret eden, etnik kimlik adına mücadele etmeyi bir tür PİAR meselesi haline getirmiş tiplerdir. Bu iki sınıfın ortak özelliği şudur: Üç şeyden nefret ediyorlar, devletten, Türklükten ve Müslümanlıktan.
***
Bu adamlar özellikle devlete saldırıyorlar ve devleti yalnızlaştırmaya çalışıyorlar.
Bir süredir hem devlete hem de Başbakan Erdoğan'a adeta savaş açmış durumdalar. Daha doğrusu Başbakan Erdoğan'la devletin arasına nifak sokmak için yapmadık şeytanlık bırakmıyorlar. Başbakan "iblis" lafını boşuna kullanmadı. Dedikleri şu: "Başbakan Erdoğan geçmişte bu devletle mücadele ediyordu, şimdi devleti savunuyor." Doğru, Başbakan bu devletle 30 sene kavga etmiş bir adamdır. Ama kavgasının nedeni devlete karşı olması değildi, bu devletin milletin devleti olmamasıydı. Onun tüm siyasi mücadelesinin basit tarifi de esasen devletin, milletin devleti olması mücadelesidir. Tayyip Erdoğan'ın Türk siyasetindeki tarihsel anlamı budur: O, devleti, milletin devleti yapmayı başarmış adamdır. Milli iradenin emrine girmiş, milletin çıkarları için faaliyet gösteren bir devlete, onu yönetmekle görevli bir başbakan niye karşı olsun?
***
Bu yazılar bazen o kadar zıvanadan çıkan ifadeler içeriyor ki insan, "Bu ülkede bu kadar hain, bu kadar piçleşmiş aydın ne zaman türedi" diye düşünmeden edemiyor. Vatana, bayrağa, sınırlarımıza, askerimize, dinimize, değerlerimize en ufak bir saygıları yok. Ömrünü bu ülkenin değerleri için harcamış ve bugün ona sövenlerin rahat yaşadığı özgür ve demokratik bir ülke ortaya çıkarmış olan bir başbakana bile yapmadıkları hakaret kalmıyor. Niye? O başbakan devleti savunuyor diye. Buradan anlaşılıyor ki, bu liberal tosunlar vesayetçi devlet düzeninden, demokrasi eksikliğinden filan rahatsız değillermiş aslında, rahatsız oldukları şey devletin kendisi. Bu sersemlerin anlamadıkları şey şu: Başbakanın ne inancı, ne itikadı, ne siyasi akideleri ne de siyasi anlayışı devlete karşı olmaya izin vermez.
Ayrıca hatırlatayım: Artık devlet, Başbakan Erdoğan'dır. Çünkü millet böyle istemiştir.
Yeni Türkiye böyle çalışıyor artık!