İki gün önce gazetelerde benim çok beğendiğim Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın açıklaması vardı. Tutuklu milletvekillerini ve CHP'nin bu konudaki taleplerini keskin bir dille eleştiriyordu Bekir Bey. Üstelik bu yöndeki talepleri de milli iradeye saygısızlığa bağlıyordu. Bu açıklamayı görünce "Eyvah" dedim, "İktidar partisi bu kafadaysa demokrasimizin işi zor ve biz bu konuda iyi bir yere doğru gitmiyoruz."
Ama Allahtan hemen ertesi gunü, yani dün TBMM'de partiler arasında konuyla ilgili bir anlaşmanın olduğunu öğrendik. Hatta gelen haberler doğruysa CHP'nin teklifi üzerinde bir uzlaşma sağlanmış. Bu doğruysa ayrıca sevindirici bir gelişme, zira su sıralar gergin konjonktüre iyi gelecek ve hem iktidara hem de muhalefete puan kazandıracak bu ortak çalışma.
***
Mesele şu bakımdan önemlidir: Tutuklu milletvekillerinin içerde yatıyor olması ciddi bir demokrasi sorunudur. Çünkü bu durum millet iradesinin üstünlüğü prensibini ayaklar altına alan bir niteliğe sahip. Konu Ergenekon davasının ürkütücü gölgesinden dolayı bir demokrasi sorunu olarak gündeme gelmedi ancak gecikmemize olsa bugün gelinen noktada Türk demokrasisinin sahiciliğinin sınandığı bir mesele haline geldi.
İnşallah demokrasimiz bu sınavı geçecek.
Zira bu milletvekilerinin tutuklu geçen her günü bana göre halka saygısızlık. Çünkü halk bu insanların durumunu bilerek seçmiştir.
Hukukun en temel prensibinin gereği bu insanların suçlu oldukları kesin değil, sadece belli iddialarla yargılanıyorlar.
Benim kişisel kanaatime göre bu insanların hiçbiri masum değil.
Ancak halk benim gibi düşünmüyor. Bu insanlar Türk halkı tarafından dürüst bir seçimin sonucu olarak TBMM'de yasama göreviyle görevlendirildiler.
Esas olan budur ve demokrasi teorisine göre bu insanlar halkın verdiği görevi yapmak zorundadırlar.
***
Denecektir ki ya yargılandıkları suçlardan ceza alırlarsa ne olacak?
Bu konuda durumları çok açıktır:
Birincisi, bu milletvekilleri yargılandıkları suç türünden dolayı dokunulmazlık zırhına sığınamayacaklar. Davaları aynen devam edecek.
İkincisi, şayet ceza alırlarsa cezaevine girmek için yasama döneminin sonu filan beklenmeyecek; tıpış tıpış cezaevine girecekler.
Önemli olan milletin dediğinin olduğu bir gerçek demokraside yaşamaktır.
Bu gelişmeden dolayı başta Cemil Çiçek'i ve TBMM'yi kutluyorum.