Yazılarımı düzenli olarak takip edenler bilirler ki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na birçok yazar gibi ben de geniş bir kredi açtım.
Siyaset yapma tarzını çok beğendiğim biri değil Kılıçdaroğlu. Özellikle geçmişte yaptığı bazı eylemler var ki o eylemlere bakarak Kılıçdaroğlu'nun bırakın politik karakterini, insani karakterine dair olumlu şeyler düşünmek hayli zor.
Ama bir köşe yazarı bir parti liderine ezelden ebede, olumlu veya olumsuz, özel duygular besleyemez.
Ben de özellikle genel başkan olduktan sonra Kılıçdaroğlu'nu anlamaya, hatta sempati duymaya çalıştım.
Doğrusunu isterseniz hem CHP liderinin yakın çevresinden onun hakkında duyduklarım hem de CHP içerisinde değişim adına gösterdiği çabalardan etkilendim.
O günden bu yana onlarca makale yazdım ve kendisini destekledim.
***
Ancak...
Bugün şunu anlamış durumdayım; ne bu CHP adam olur, ne de bizim ülke adına çok şey beklediğimiz lideri Kılıçdaroğlu.
Hayretle izliyorum, bir ana muhalefet lideri kendi ülkesine, kendi ülkesinin yöneticilerine niye bu denli düşmanca saldırır?
CHP liderinin danıştığı bir danışmanı yok mu?
Türkiye'nin Dışişleri Bakanı'na sövüp saymak CHP'ye ne kazandıracak?
Bakın şu lafa, Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıktı:
"Bu Dışişleri Bakanı'na k..yla gülüyorlar"
Dışişleri Bakanı altta mı kalır? O da, "Kılıçdaroğlu'nun ahlaki formasyonu yok" deyiverdi.
"Ahlaki formasyonu yok" lafı ne manaya geliyor, bir bilene sorsun Kılıçdaroğlu.
Ortaya böyle bir siyaset dilinin çıkmasının şu günlerde kime ne faydası var?
***
İş bu kadarla da kalsa iyi. Ağzının ayarı iyice bozuldu CHP liderinin.
Kendi halkını katleden Esad'a tek kelime edemezken son 50 yılın en başarılı dışişleri bakanına "çapsız" deyiverdi.
Ahmet Davutoğlu'nun, daha önce de yaptığı gibi, kendisine sövseydi bu yazıyı yazmazdım ama "çapsız" lafı bana çok terbiyesizce bir laf olarak görünüyor.
Davutoğlu'na her şeyi söyleyebilirsin ama "çapsız" diyemezsin, dersen senin ne kadar çapsız bir adam olduğun ortaya çıkar.
O Ahmet Davutoğlu ki yazdığı eserlerde yüzlerce yeni kavram üretmiş ve ülkesinin hizmetine vermiş bir bilim adamı.
Sen kimsin?
Seks kasetinden çıkıp gelmiş bir genel başkan.
Günlerdir izliyorum, demek sizin kurultayınızda "değişim" dediğiniz iş, içi boş bir lafmış.
Barut bitince yine küfre başladınız.
Hani o değişim politikaları nerede?
"MİT karımı dinliyor" eyyamcılığının oy getireceğini mi sanıyorsunuz siz?
MİT cevabı verdi, şimdi ne diyeceksiniz?
Genelkurmay Başkanı darbeci olmayınca, CHP'nin Truva atı gibi davranmayı kabul etmeyince elini sıkmıyorsun adamın.
Şehit cenazesinde ağladığı için alay ediyorsun.
Sonra da bu halkın sana oy vereceğini sanıyorsun.
Çok alırsın!