• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Bize tam bir yıl önce veda etmişti...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22 Aralık 2012, 17:56
Bu yazıyı merhum Aydın Menderes'in ölümünün birinci yılında kabrini ziyarete giderken yazıyorum.
Biraz sonra İstanbul Topkapı'daki Anıt Mezar'da onun yanında olacağız.
Heyecandan titriyorum.
Sanki onun yeni yılını kutlamak için gidiyoruz, sanki Anıt Mezar'ın kapısında karşılayacak bizi.
Oysa iyi atlara binip uzaklara gitmedi mi Aydın Bey'imiz?
Ama "olsun" diyor içimden hüzünlü ve titrek bir ses... Olsun, o nasıl olsa bizi hiç terk etmedi, biz onu hiç terk etmedik.
Biliyorum ki son bir yıldır sevgili eşi Ümran Menderes her gece merhametli kollarına alıp uyudu onunla.
Hınzır Laki'nin yaramazlıklarına birlikte güldüler...
Birbirlerine ince işçilik espriler yaptılar.
O kütüphane adamdan, o büyük entelektüelden her gün feyz alan mütecessis insanlar hiç unutmadılar onu.
Bir hafız gibi ondan öğrendiklerini tekrarlayıp durdular.
Kimse unutmadı onu... O hakikat dünyasında, biz yalan dünyadayız... Onsuz iyice yalan oldu bu dünya...
***
İşte ebedi istirahatgahındayız.
Öylece baktım mezarına. İçimizde yaşadığını, bizi terk edip gitmediğini şuradan anladım ki, içimden, "Bana bir röportaj verebilseydi keşke, şu medyada bir bomba patlatsaydım" arzusu geçti.
Aydın Menderes'i
hiç kimse
unutmadı.
Onsuz iyice
yalan oldu bu
dünya...
Babası Aydın Menderes öldürülürken ne düşünmüştü?
Neden Demirel'in verdiği bakanlıkları kabul etmemişti?
Neden Demirel'den uzaklaşmıştı?
Neden Özal'ın başbakanlık tekliflerini kabul etmemişti?
O melun kaza...
Niye babasının emektar şoförü İbrahim Şad'ın iyi arabasına binmemişti de zır zop bir adamın yerli otomobiline binmişti?
Kazadan iki dakika önce "emniyet kemeri tak" diye ikaz eden polis memurunu neden dinlememişti?
Felçli haliyle hayata sımsıkı bağlanmanın sırrı neydi?
Bütün bunları sormak isterdim.
***
Tabii ki ahireti, öbür tarafı sormak isterdim.
Annesiyle babasını sorardım: Acıları geçmiş mi, onu sorardım.
'Orada kitap var mı?' diye sorardım.
Çanakkale şehitlerini sorardım.
En son okuduğu kitabı sorardım.
Bizi özleyip özlemediğini sorardım Aydın Menderes'e.
O müthiş sohbetlerimizi...
Ara sıra gönül koymalarımızı...
Bize öğreteceği yeni kavramları...
Yeni analizleri sorardım.
Sorabilseydim keşke, öyle keyiflenirdi ki sormayın.
O gerçek bir başöğretmendi çünkü.
Öğrenmeyi de öğretmeyi de çok severdi.
***
Bir soğuk kış günü onun mezarı başındayız.
İliklerimize işleyen bir özlemle özledik onu.
Onu yakından tanımayan, onunla bir yemek masasında oturmayan, onunla sohbet etmeyen biri ne bu özlemin derecesini anlayabilir ne de bu özlemin ruhumuzda yarattığı metafiziği kavrayabilir.
Yeni Asır'daki yazılarını özledik mesela...
Hafta sonu dört gözle beklediğimiz tarih yazılarını...
Bilgeliğini özledik...
Çok özledik!
Not:
Aydın Menderes için yapılacak anma etkinlikleri kapsamında, bugün, Ümran Menderes'in kuzeni Asuman Ataman'ın İzmir Girne Bulvarı'ndaki evinin önünde İzmirli hemşerilerimize ve tüm Menderes sevenlere lokma tatlısı ikram edilecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.