• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Uyanık ve sakin olma zamanı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Aralık 2012, 18:43
Türkiye'nin eklem yerleriyle ve üzerinde oturduğu sosyo-kültürel fay hatlarıyla oynamayı seven güç odakları oyunlarını hala başarıyla sahneleme yeteneğine sahipler. Türkiye'de arkasına halk desteğini almış, devlet aygıtına hükmeden güçlü bir iktidarın olması bu odakların oyun kurma becerisinde herhangi bir eksilme yaratmamış. Bu böyle ama bu odakların yanıldıkları bir husus var, daha doğrusu bir açmazları var, o da şudur: Bu odaklar oyunlarını kurgularken Türkiye'nin hiç değişmediği, eski Türkiye'nin devam ettiği temel kabulünden hareket ediyorlar. Dolayısıyla elli yıl önce Türkiye'nin bilinen duyarlılıkları, bilinen dinamikleri neyse onlar üzerinden siyaset üretiyorlar. Türkiye'nin değişmiş olabileceği gerçeğini bir türlü kabullenemedikleri için çok iyi bildikleri eski araçları kullanmaya devam ediyorlar.
***
Nedir bu eski araçlar?
Mesela "Diktatörlük geliyor, AK Parti bizi Humeyni gibi hapislere koyacak, hatta asacak" diye laf üretmeye çalışıyorlar, tıpkı Menderes döneminde "DP, Harp okulu öğrencilerini mezbahada kıyma yapıyor" dedikleri gibi.
Mesela, üniversiteleri dürtüp oraları yılkıcı bir muhalif odağa dönüştürüyorlardı, şimdi de yaptıkları bu.
Mesela, spor sahalarında nümayişler yaptırıyorlardı, şimdi gene deniyorlar. Son bir hafta içerisinde Edirne'de, Trabzon'da, Ankara'da, Karşıyaka'da yaşanan stat kavgalarının kendiliğinden çıktığını mı sanıyorsunuz?
Araştırmalar
gösteriyor ki,
eylemlere karşı
direnmeye hazır
bir gelişmiş halk
bilinci vardır.
Dün Ankara ve İstanbul'da belli başlı yerlerde neredeyse aynı anda yangınlar çıktı. Bunların da kimse tesadüf olduğunu düşünmesin.
Ya sol örgütlerin pıtrak gibi ortaya dökülmesine ne diyeceğiz. Neredeyse unuttuğumuz terörist sol örgütlerin hepsi yeniden uyandırıldılar. Dikkat edin, bu örgütler bir tek şeye odaklanmış durumdalar: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
Bunun nedenini herkes biraz sakin kafayla bir düşünsün.
Bütün bunları biliyoruz ama benim en çok şaşırdığım gelişme, kendisini demokrat sınıfından gören eski tüfek solcuların ağızlarında yeniden askeri darbe laflarının dolaşıyor olmasıdır.
Tarhan Erdem, Murat Belge gibilerin yazılarının satır aralarında darbe hatırlatması yapmaları her bakımdan manidar.
***
Diğer taraftan, bu çevrelerin en büyük açmazı artık Türkiye'nin eski Türkiye olmadığı gerçeğini hala bir türlü kabullenememiş olmaları.
Oysa eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki fark görülmeyecek gibi değil.
Bugün darbelere ön ayak olan, kışkırtıcılık yapan bir CHP yok.
Tahrik olmaya hazır bir asker tipi egemen değil orduya.
Sivil toplum, darbe kültürünün toplumda ne kadar korkunç deformasyonlara yol açtığını biliyor artık.
İş dünyası iş, kazanç, küreselleşme ile demokrasi arasındaki doğrudan ilişkiyi keşfedeli çok oldu.
Daha önemlisi, yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki, askeri darbe, hatta sivil otoriterlik gibi özlem, niyet ve eylemlere karşı direnmeye hazır bir gelişmiş halk bilinci vardır.
Bütün bunlar apaçık ortadayken eski model araçlarla yeni Türkiye'nin altını oymak ne derece mümkündür?
Bana göre imkansızdır bu, ancak ülkeyi yönetenler yine de uyanık olsunlar isterim ben.
Uyanık ve sakin...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.