Giriş Tarihi: 20 Nisan 2014, 19:04
Kader meselesi zor ve karmaşıktır. Bazıları bu konuda pasif bir tavır sergiler, kaderim ne ise başıma o gelir diye düşünür. Kimileri de insan, hayatını kendi şekillendirir, akıllı ve tedbirli hareket ederek istediği sonucu alır diye düşünür. Bu hususta Gazanfer Sanlıtop'un Çekim Yasası kitabından bir alıntı yapacağım, takdir sizin.
ALLAH'IN DEDİĞİ OLUR
Adamın biri mahkemelik olmuş, avukat aramaktadır. Dostları tarafından önerilen avukatın yazıhanesine girer girmez, ümitsizliğe kapılır ve henüz hiçbir şey konuşmamışken, davayı vermekten vazgeçtiğini belli eder. Çünkü duvarda asılı "Allah'ın dediği olur" yazılı levhayı görmüş ve "her şeyi oluruna bırakır endişesiyle" ona güveni sarsılmıştır. Avukat durumu farkeder, sakin bir üslupla anlatmaya başlar:
"Bundan bir süre önce, önemli bir cinayet davası almıştım. Bütün deliller yargılanan adamın aleyhineydi. Yakınlarının tek arzusu, onun idamdan kurtulmasıydı. Hatta diyebilirim ki, on-on beş yıl hapse bile çoktan razıydılar. Ben uğraştım, didindim; inanılır tanıklar buldum; önemli deliller topladım ve çok güzel bir savunma yaparak adamı ölümden kurtardım, tahliye kararı aldırım. Başarımdan dolayı çok mutluydum. Ailesiyle birlikte hapiskapısında, onun tahliye edilmesini bekliyorduk. Zavallı müözgürlüğü bir an için bile tadamadı. Karşı tarafın yakınlarından biri, kaşla göz arasında onu vurup öldürdü!"
Sanlıtop ekler: Herşey bizim elimizde değildir. İrademiz ve seçme şansımız bir yere kadar işler. Kadere inanmayıp sonuca razı olmadığımız ve gözümüzü en yukarılardan ayırmadığımız takdirde, huzura kavuşız mümkün değildir. Çünkü her şeyin bir sınırı vardır ve bazı gelişmeler bizim elimizde değildir. Mükemmeli isteyip ısrarcı olursak, hiç bilinmez, elimizdeki güzelliklerden de olabiliriz.
O halde zihnimiz, bedenimiz ve yüreğimizle bütün gayretleri göstermeli ve kısıtlı da olsa, seçme hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Ama kısmetimize razı olmayı da bilmeli ve ne elde edebildiysek onun tadına varmaya çalışmalıyız. Mutlu olmanın tek çıkar yolu budur.
ŞANS FAKTÖRÜ
Amerika'daki büyük bir şirket için genel müdür aranıyormuş. Gazeteler ve internet yoluyla yapılan ilanlara gelen bütün başvurular, en ince detaylarına kadar değerlendirilmiş. Adayların sayısı önce 100 kişiye, sonra 10 kişiye kadar indirilmiş. Fakat ondan sonra ne yaptılarsa daha aşağılara inememişler. Adaylar öylesine güçlüymüş ki, ne sorulsa hepsini mükemmel şekilde cevaplıyormuş. Sonunda; seçimi yapmakla görevlendirilmiş olan yetkili, adaylardan, ceplerinden gümüş 1 dolar çıkarmalarını istemiş.
Tesadüf bu ya, sadece bir kişide varmış o paradan. Ve mutlu sona ulaşan o gümüş paranın sahibi olmuş. Diğer adaylar bu seçime itiraz etmişler. Aldıkları cevap çok ilginç:
"Bir işte başarılı olabilmek için, bilgi ve yeteneğin yanında, şans faktörü de çok önemlidir. Firmamızın başına şanslı birinin geçmesini yeğledik."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.