Ben bu hafta çok mutluyum. Çünkü, kadınlar günü ve haftası dolayısıyla tüm gündeme kadın ve kadın konuları ağırlığını koydu. Gerçi, bizim yazı işlerinin erkek üyeleri bu durumdan benim kadar!! memnun görünmüyor ama; yine de kadın yönetici olmanın keyfi de burada olsa gerek.
Sözü kendimizle uzatmayalım da, özüne gelelim. İzmir'in ve Ege'nin tüm sivil toplum örgütleri ve kadın örgütlerinin, belediyelerin kadınlarla ilgili panel, söyleşi, organizasyon ve programlarından sonra dün de iki bakanı ağırladı "kadın" gündemiyle İzmir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Ulaştırma Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, Vodafone Vakfı'nın, "Teknolojide Kadın Hareketi" adıyla başlattığı ve kadınların teknoloji aracılığıyla girişimci olmalarını destekleyen bir proje için İzmir'deydi iki bakan.
Her iki bakanlığın himayesinde yürütülecek bu projede ilk adımda bin kadın desteklenecek ve hedef binlerce kadına daha el uzatabilmek. Şirket yöneticileriyle yaptığım görüşmede, kadına yönelik bu projelerin daha da artacağını duymak beni ziyadesiyle memnun etti. Mikro Kredi ile entegre edilecek şekilde yazılım ve çalışmaların sürdüğü ve yakında resmi açıklamanın yapılacağını söyleyeyim ve Vodafone Türkiye'nin başında bir kadın yöneticinin, hem de çok başarılı bir kadın yöneticinin yani Serpil Timuray'ın olmasının, kadınlara ve kadın girişimcilere yönelik bu projelerde nasıl farkındalık ve öncelik yarattığını hatırlatayım istedim.
Şahin ve Yıldırım gibi...
Sabah yapılan toplantının ardından, her iki bakan da Balçova Termal'de, işkadınları ve kadın sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle yemekte biraraya geldiler. Ankara'dan beri çok yakından tanıdığım ve kabinenin en başarılı bakanlarından olan Fatma Şahin ve Binali Yıldırım ile bir ara özel sohbet ettik bir grup kadın gazeteci ile. Fatma Hanım, kadınlar gününde TBMM'de temsil edilen tüm partilerin oy birliği ile yasalaşan Kadına Şiddet Yasası'nın mutlu yorgunluğu ve gururu içindeydi.
İlk kez Perşembe gecesi huzurla uyuduğunu söylerken, haksız sayılmaz. Bizzat Binali Bey'in desteğiyle, Alo 183 ücretsiz telefon hattını arayarak veya karakola giderek veya barolara başvurarak şiddet gören tüm kadınlar artık, derhal çare bulacaklar. Kavram kargaşası ve bürokrasi artık ortadan kalktı, her tür şikayet, tek yere yönlendirilip hızla ele alınacak.
İmamdan kadın hakkı
Fatma Hanım, az önce kendisini telefonla arayan eşinden söz ediyor. İşiyle ilgili Tekirdağ'a giden eşi telefonda Fatma Hanım'a takılır, "Buralara kadar, imama kadar müdahale ettin anlaşılan Fatma" diye. Çünkü, Tekirdağ'da gittiği Cuma namazında imam, kadın haklarının önemini anlatıp, kadınlara şiddet uygulanmaması yönünde cemaate tam 40 dakika vaaz vermiş...
Binali Bey'in de zaman zaman esprilerle katıldığı "kadın" sohbetinde, özlü sözleri duyulmaya değer, "Emeksiz yemek olmayacağına göre; mücadelesiz haklar alınmıyor. Ama bunun, kadın ve erkek arasında rekabete dönüşmemesi gerekir" diyen Yıldırım'a kim katılmaz ki?
Zihniyet değişiminden sözederken laf bir ara yine yasa çıkmadan önceki sürece geldi. Şiddeti ele alırken kadınlarla birlikte eşcinsel ve transseksüellerin de aynı kapsamda değerlendirilmemesine Fatma Hanım'ın yanıtı aydınlatıcıydı aslında, "Biz muhafazakar bir partiyiz ama bu konuyu insan hakları çerçevesinde ele aldığımız bilinsin. Biz, kadına şiddet yasası için bunca mücadele ederken, eğer kapsamı genişletseydik gereksiz tartışmalarla konu, istenmeyen yerlere gidebilirdi. O yüzden, Ayrımcılıkla Mücadele Yasası'nda bu konuyu ele almanın daha doğru olacağına karar verildi."
Vekillere teşekkür
Tam 236 sivil toplum ve kadın örgütünün görüşü alınarak şekillenen yasayı lütfen herkes iyi okusun ve bilgilensin. Başta kadınlar, bize ne tür hakların geldiğini bilmemiz gerekiyor. Ve tabii ki bundan sonra artık şiddet gören kadının işi daha kolay. Örneğin, Dikili'de kocası tarafından 25 yerinden bıçaklanarak hunharca öldürülen Selma Civek'in davasına artık bakanlık doğrudan müdahil olabilecek. Yasadan önce bakanlığın başvurusu hakim tarafından reddedilmişti. Dün de, anlamlı bir buluşmaya şahitlik yaptık zaten.
Selma Civek'in kızı Pınar, dün Bakan Şahin ile görüştü ve hem teşekkür etti hem de iş konusunda yardım istedi.
Bu yazıyı okuyan beyler lütfen alınmasın ama kadın duyarlılığı böyle bir şey işte. Fatma Hanım'ı yakından tanıyan bir kişi olarak, gerçekten gözüne uyku girmediğini biliyorum bu tür olaylardan dolayı. Ve dün Pınar ile görüşürken vücut diline özellikle dikkat ettim Fatma Hanım'ın. Kendi evladına dokunur gibi, onunla konuşur gibi idi baştan sona. Ve, kadına şiddetle ilgili yasanın geçtiği gün ilk kez rahat uyudum derken de hiç abartı yoktu. Bu yasanın hazırlanmasında emeği geçen her kişi ve kuruma ve oy birliği ile Meclis'te kabul eden tüm milletvekillerine teşekkür ederiz...