Bayıldım fotoğrafa. Görür görmez, "İşte bu!" dedim, "Olması gereken bu!" Fotoğrafı Time Dergisi çekmiş; ABD Başkanı Obama, danışmanları ile Beyaz Saray'da bir toplantı sırasında görülüyorlar. Fotoğrafın başlığı da "Dünyayı Yönetenler".
İsimlerini Amerikalılar'ın bilmediği bu danışmanlar, Obama'ya iç ve dış politika hakkında tavsiyeler veriyor, onu yönlendiriyorlar. Yani dünyayı ilgilendiren fikirler, projeler, stratejiler bu insanlardan çıkıyor.
Ve bu insanların yarısı erkek, yarısı kadın.
Vatan Gazetesi'nde gördüğüm fotoğrafta beni etkileyen ve gelecek adına umutlandıran da bu.
YARISI KADIN
Başkanın 4 tane başdanışmanı var. Bunlardan biri kadın. Onların yardımcıları ve diğer danışmanlar ise ağırlıklı olarak kadınlardan oluşuyor. Fotoğrafta başkanın yanı sıra 10 kişi var örneğin ve bunların beşi kadın, beşi erkek.
Olması gereken de bu işte. Her yerde, bütün ülkelerin karar mekanizmalarında, şirket yönetimlerinde benzer tablo yer almalı. Eğer gerçekten eşitliğe, demokrasiye inanıyorsak kadın ve erkeğin bir arada olmasından korkmamamız, birlikte yaşamaya, yönetmeye ve paylaşmaya itiraz etmememiz gerekiyor.
Bu tablo özellikle bizim ülkemizde gerek siyasette, gerek medya, gerek iş dünyasında ne zaman gerçekleşir bilmiyorum. Bildiğim, kadından korkmayan, kadına önem veren, kadın üzerinde hakimiyet kurmayı düşünmeyen erkek liderler sayesinde olacağı. Obama gibi yani.
Bu fotoğraf gelecek açısından beni çok umutlandırdı.
Kim çıldırmış acaba?
Bizim gazete hariç, medyamızın erkek egemenliğinde olduğu ve tamamen erkek bakış açısıyla hazırlandığı herkesin malumu. İşte son bir örnek. Hem de modern ve şehirli olduğunu belirterek çıkan bir gazetenin ekinde yer aldı bu haber.
Haberin başlığı; "Kenan çıldırmış Olmalı!". Son yılların en başarılı oyuncularından Kenan İmirzalioğlu'ndan bahsediyorlar, vizyona giren "Türkler Çıldırmış Olmalı" filmine atıfta bulunarak.
Neymiş efendim, filmde Zeynep Beşerler de oynuyormuş ya, kendisi Kenan'ın kız arkadaşı aynı zamanda ve filmde çırılçıplak göle giriyormuş, şelale altında yıkanarak!
Filmin "en çok konuşulacak sahnesi" olduğunu iddia ettikleri bu sahnede oyuncunun sadece sırtını gösterdiğinin de altını çizerek üstelik!
ŞEHİRLİLER AMA
Ama bir kadın oyuncu soyundu ya, erotizm nefes kesecek onlara göre. Filmin belki de bir dakika bile sürmeyen bu sahnesi için Brooke Shileds'in meşhur Mavi Göl filmine de gönderme yapıyorlar bir de! Malum sahne, o filmdeki sahneleri aratmamış.
Esas can alıcı noktaya gelirsek. Her ne kadar, "Bakmayın siz başlığımıza. Güzel oyuncu bu sahneler için beş yıllık sevgilisinin desteğini aldı." Deseler de amaçları Kenan İmirzalioğlu'nda hesap sormak. "Bir erkek oyuncu nasıl olur da, oyuncu olan kız arkadaşının filmde soyunmasında izin verir?" demek istiyorlar yani. Şehirli, okumuş, entelektüel olsalar dahi, erkeğin kadın üzerinde hakimiyet kurmaması gerektiğini öğrenemiyorlar bir türlü. Bilinçaltlarından atamıyorlar kadınların da bir birey olduğunu ve kendileri ile ilgili kararları kendilerinin vereceğini.