Geçtiğimiz hafta Paris'te, "Osmanlı Peri Masalı" adlı bir defile düzenleyen Dilek Hanif, Nagehan Alçı'ya verdiği röportajda "Avrupalı kadın sade, Ortadoğulu kadın aşırı süslü giyinir. Bizim kadınlarımız ikisinin arasında. Ne biri gibi süslü, ne diğeri gibi sade" demiş.
Evet kadınlarımız süslü, takıp takıştırmayı seviyorlar. Ama giyinmeyi bilmiyorlar. Tamam, ben de bir moda uzmanı değilim ama yıllardır kadın ve moda dergileri çıkarmış, modacılar ve şık kadınlarla röportajlar yapmış biri olarak bir yorumda bulunabiliyorum.
Bilinçsiz alışveriş ediyoruz genellikle. Mesela gördüğümüz bir bluzu, pantolonu veya ceketi hemen almak gibi bir adetimiz var. Sonra eve gelince onu hiçbir giysiyle tamamlayamadığımızı görüyoruz. Ya çok renkli geliyor ya çok abartılı ya da fazla süslü. Öylece kalıyor dolapta, her seferinde deneyip çıkardıktan sonra. Ya da giyiyoruz ama giydiğimize de pişman oluyoruz ve gelir gelmez dolabın en ücra köşesine atıyoruz.
AYAKKABININ ÖNEMİ
İyi giyinmenin sırrı iyi kombinasyon yapmaktan geçiyor. Aldığımız bir giysiyi yeni aldığımız veya evdeki diğer giysilerinizle tamamlayabiliyorsak, çok geniş bir gardıroba sahip olmuş oluruz. Ama bence bütün giysileri tamamlayan en önemli şey ayakkabı. Ayakkabınız giysiye uygun değilse bütün hava bir anda sönebilir. O yüzden belki de ayakkabıya bu kadar düşkünüz!
Her kadının gardırobunda bulunması gereken modaya uygun siyah bir elbisenin altına babet giyerseniz başka havaya, spor ayakkabı giyerseniz başka, yüksek topuklu ama spor ayakkabı giyerseniz başka, topuklu ama abiye giyerseniz başka havaya bürünürsünüz. Çizme veya bot ise tamamen değiştirir.
HANİF'İN BAŞARISI
Dilek Hanif'e gelince. Paris'te düzenlenen Haute Couture moda haftasında 5 yıldır üst üste defile yapması, onun geleceğin modacısı olacağının bir göstergesi. Fransız basınının ve New York Times'in, moda haftasını ele alırken Dilek Hanif'ten de söz etmesi bunu kanıtlıyor.
Moda yazarı Melis Alphan'ın köşesinde okuduğuma göre moda otoriteleri bu son defilesinden sonra da Dilek Hanif'i "İzlenmeye değer" bir modacı olarak kabul etmeye başlamışlar.
Paris Moda Haftası'yla ilgili bir önemli not da, katılanların iki listede toplanması. Birinci listede ünlü modacılar, esas markalar yer alıyor. İkinci listede ise yıldızı yeni parlayan veya yabancı ülkelerin tasarımcıları yer alıyor.
EL İŞÇİLİĞİ
Dilek Hanif 5 yıldır ikinci listeden katılarak defile yapanlardan. Ama artık birinci listeye terfi edecek gibi görünüyor. Yapılan yorumlar da bunu kanıtlıyor. Bir tasarımcının kabul edilebilmesi için, öncelikle bir stili olması gerekiyor. Koleksiyonların birbiriyle uyumlu olması, tasarımların özgün olması, ve işçiliğin mükemmel olması da diğer koşullar.
Dilek Hanif'in son koleksiyonunda da el işçiliği öne çıkıyor. Bizi Avrupa'dan ayıran en önemli avantajlardan birinin işlemeler olduğunu söylüyor. Ama işleme yaparken çok renkten kaçınıyor. "Hem renk, hem işleme olursa zarafet kayboluyor" diyor.