• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Bir kadın ve bir erkek

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Ocak 2012, 17:46
Türkmax'tayken keyifle izlediğim dizilerden biriydi "Bir Kadın ve Bir Erkek." Bana göre televizyon için yapılmış en başarılı dizilerden biri. Kadınla erkeği tüm kötü, olumsuz, komik yönleriyle ele alan bir senaryosu var. Hem kadınların hem de erkeklerin en komik, en tipik özellikleriyle dalga geçiyor. Seyrederken çoğu zaman kendinizi görüyorsunuz. Ve ortaya çıkan gürültü sizi güldürüyor ve kendinizle yüzleşmenize de neden oluyor. Gülüyorsunuz kendi halinize.
Dizi artık Star'da. Daha çok kişi tarafından seyredilecek. Bakalım izlenme oranları ne olacak? Dizinin iki kahramanı var, evli değiller ve yıllardır birlikte yaşıyorlar. Birbirlerini çok seviyorlar ama her gün de kavga ediyor, atışıyor, tartışıyorlar. Çünkü hiç anlaşamıyorlar. Birinin ak dediğine öteki kara diyor, birinin sevdiğini öteki sevmiyor, aynı şeylerden keyif almıyorlar, olaylara farklı tepkiler veriyorlar vs...

MARS VE VENÜS

Çünkü biri kadın diğeri erkek. İki cins birbirinden çok farklı. Bu yüzden bir türlü anlaşamıyoruz. Farklı olduğumuzu anlatan en güzel örnek, birimizin Venüs'ten geldiği, diğerimizin Mars'tan. Çok farklıyız ama bu fark diğerinin daha üstün, daha zeki, daha akıllı olduğu anlamına gelmiyor. Farklılıkları gösteriyor.
Ve işte bu iki farklı özellikteki, hayata bakış açıları farklı olan iki insan bir araya gelince, üstelik aynı evde yaşamaya başlayınca sorun çıkıyor. Çünkü olmuyor. İletişimin en yalın hali tartışmak.
Biraz önce kocamla kavga ettik mesela. Yeni bir laptop aldım eskisi artık iyice kafayı yediği için. Bir gün beni yarı yolda bırakır, bütün bilgilerim, arşivlerim elimden gider diye korktuğum için yeniledim. Ben hemen alışamam yeni aldığım arabaya, bilgisayara, makineye. Onu çözünceye kadar sürekli kavga ederim. Şimdi kırmızı laptopumla kavga ediyorum. Çünkü onu anlamaya çalışıyorum. Takılınca kocama soruyorum o bu konularda benden daha bilgili diye. Erkekler bir şeyi anlatmaya göstermeye çalışınca acayip gergin oluyorlar. Hemen şıp diye anlamamızı istiyorlar, kendileri bildikleri için. Anlamayınca sinirlenip bağırıyorlar. Kendileri anlamayınca yani sorunu çözemeyince de kavgayı çıkarıp kaçıyorlar.
Bilememek ağırlarına gidiyor çünkü. Hemen suçu kadınların üstüne atıyorlar anlayacağınız.

OLDUĞU GİBİ

Sonunda sorunu kendim çözdüm ve oturdum yazımı yazıyorum. Sorun bilgisayarı, makineyi, arabanın nasıl çalıştığını çözmek gibi insanları da anlamaya çalışmak.
Oysa biz ne yapıyoruz, birbirimizi anlamaya çalışmıyor, değiştirmek, kendi istediğimiz gibi olması için çaba gösteriyoruz. Olmuyor. Cumartesi akşamı seyrettiğim "Bir Kadın ve Bir Erkek"in yeni bölümünde kahramanlarımız Zeynep Ve Ozan psikoloğa gidiyorlar aralarındaki sorunları çözmek için. Kimseyi beğenmedikleri için ona yakın psikolog değiştiriyorlar o da ayrı bir konu ama biri diyor ki bizimkilere, neden onu seviyorsun, bir veya iki neden söyle. Bir şey bulamıyorlar hemen söyleyecekleri veya güzellik, dış görünümden başka bir özellik. Ama "Onda sevmediğiniz yönler ne?" sorusuna bir dolu cevap veriyorlar.
Peki öyleyse diye sordu psikolog, "Buna rağmen niye birliktesiniz?" Birbirlerine bakıp, "Çünkü birbirimizi seviyoruz" dediler. "Öyleyse niye birbirinizi olduğu gibi kabul etmiyorsunuz?" diye son noktayı koydu psikolog.
Evet, niye kabul etmiyoruz?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.