• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Mutluyum mutlusun mutluyuz!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27 Ağustos 2013, 18:50
Kime güveneceğimizi bilemeyecek bir haldeyiz. Erkekler sevdikleri ve sevildikleri kadınları kendilerine en çok ihtiyaç duyulan anlarda terk ediyor ama terk eden kadın olursa intikam hisleriyle yanıp tutuşuyorlar. Barışmaya yanaşmayan kadınların sonu ölüm. Ve artık ölümler barbarlık düzeyinde. Sevgilisinin başından aşağı bir bidon benzin dökerek onu yakan erkek dehşetine de tanık olduk.
Ekonomi kötüye gidiyor. İşinden olan, iş bulamayanların sayısı giderek çoğalıyor. Borçlar ise katlanarak büyüyor. Ve tünelin ucunda ışıktan eser yok.
Hoşgörü, dayanışma ve paylaşma da yok oluyor. Öfke, kin, nefret yumağı içindeyiz. Aynı görüşte olmadığımız birine hakareti günlük aktivitelerden biri haline getirdik. Daha ileri gitmemeyi umar bir hale geldik.
Sınırlarımızda savaş var ve savaş çığlıkları atılıyor. Bu şartlarda mutlu olmak mümkün mü?

ÖZLEM VE NOSTALİ
Mutluluk, genellikle o anda hissedilen bir şeyden ziyade sonradan hatırlanan bir durum. Yani mutlu olduğumuzu sandığımız anda aslında mutlu olduğumuzun farkında değiliz! Mutluluk yeterince kuvvetli hissedilmiyor. İşte bu yüzden mutluluk, daha ziyade geriye dönüşlü ya da bakışımlı bir his. O yüzden özlem ve nostaljiyle daha yakın bir duygu. Bir başka deyişle en mutlu olduğumuz anlar, mutlu olduğumuzu düşündüğümüz anlar.
Bu bilgiler Yankı Yazgan'dan alınma. 2007'de yayınlanan "Kalp Çarpar Beyin Böler" adlı kitabında (Yeni kitabı Bir Tatlı Telaş kitapçılarda) mutluluk ve tatminin kardeş hisler olduğunu belirterek, tatmin deyince genellikle iki tip tahminin akla geldiğini söylüyor. Birincisi, temel ihtiyaçların karşılanmasıyla ilgili. İkincisi ise ihtiyaç olmayan birtakım durumların başarılması, gerçekleşmesi ile ilgili.
"Karın doyurmak, cinsel aktivite, uyumak gibi temel işlevlerin karşılanması ile elde edilen tatminin ötesinde, zorluklarla mücadele sonucunda tatmin gerçekleşiyorsa, bunun sağladığı mutluluk, çok daha kalıcı ve günlük hayatta daha pozitif etkili oluyor" diyor.

DEPRESYON KORUMA MEKANİZMASI

Yani sıkıntı olmadan mutluluk elde edilmiyor. Mutluluk, ancak karşıtıyla beraber bir anlam taşıyor. Mutluluk, ancak insanların negatif olarak tanımlanan duygulardan öğreneceklerini tam öğrendiklerinde gerçekleşiyor.
Üstelik mutluluk, sadece kendini çok iyi hissetme haliyle de sınırlı değil. Kendini dolduruşa getirerek veya gaz verme ile mutlu hissetmeye çalışma, iyi hissettirmeyen şeylerden kaçınma yapay mutluluk enjeksiyonları. Bunlar mutsuzluğu derileştirmekten başka bir işe yaramıyor.
Burada beynimizin önemi ortaya çıkıyor. "Kalp sıkıcıdır, beyin ise keşfetmekle bitmez" diyen Yankı Yazgan, insan beyninin en muhteşem özeliklerinden bir tanesinin içinde olduğu koşulların değişimine ayak uydurma potansiyeli taşıması olduğunu söylüyor. Depresyon bile hayatla başa çıkamadığımız durumlarda bir tür koruma mekanizması. Yani organizma yükü taşıyamayacak olduğunu sinyalini depresyon aracılığıyla veriyor. Hatta kendimizi toparlamamız için iyi bir şans.
Depresyonda biri olarak bu bilgiyi öğrenmem işime ne kadar yarayacak bilmiyorum. Bu yazıyı niye yazdığımı da...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.