GÜNDEM MADDESİ
Türkiye'de 12 Haziran Pazar günü genel seçimler yapılacaktır. Yani üç gün sonra seçim süreci sona erecektir. Yeni dönemde genel seçim sonuçlarına herkes saygı göstermeli, dikkatler artık Türkiye'nin gerçek ve acil sorunlarına çevrilmelidir. Bu çerçevede seçim meydanlarındaki tartışmalar, çekişmeler de geride bırakılmalı, ülkenin ana gündem maddesini ekonomi oluşturmalıdır.
Bugün Türk ekonomisinde yaşanan sıkıntılar hala sürmektedir. Mayıs ayında enflasyonun beklenen seviyelerden yüksek çıkması, enflasyondaki artışın halkın büyük çoğunluğunun kullandığı mal ve hizmetlerde görülmesi ve cari açık sorunu ekonomiyi sıkıntıya sokan etkenlerin başında gelmektedir.
Türk ekonomisindeki mevcut sorunların yanı sıra son dönemde dünya ekonomilerinde ortaya çıkan olumsuz gelişmeler de, seçim sonrasında yeni önlemlerin hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Böyle bir ortamda Türkiye'de üreten ve istihdam yaratan kesimler, reel sektörün temsilcileri, iktidar ve muhalefetin ortak akılla sorunlarına eğilmesini beklemektedirler. Buradaki temel beklenti, reel sektörün ve üretimin ön plana çıkarıldığı stratejilerin hayata geçirilmesidir.
ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, Mayıs ayında giyim ve gıda fiyatlarındaki hızlı yükseliş nedeniyle enflasyon beklentilerin üzerine fırlamıştır. Tüketici fiyatları Mayıs ayında yüzde 2.42 oranında artış göstermiştir.
Geçen yılın Mayıs ayına göre mal ve hizmet fiyatları yüzde 7.17 oranında artmış, Ekim 2008 döneminden bu yana tüketici fiyatlarında en hızlı aylık artış yaşanmıştır.
Enflasyondaki yüksek artışı giyim, ayakkabı, gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarının körüklediği görülmektedir. Türkiye'de gıda ve alkolsüz içki harcamalarının alt gelir grubundaki payı ise yüzde 50'nin üzerine çıkmaktadır.
Halkın çoğunluğunun kullandığı mal ve hizmetlerdeki fiyat artışları, zaten zorunlu ihtiyaçları dışında tüketimden kaçınan insanların harcamalarını biraz daha kısmasına neden olacaktır. Orta sınıfın alım gücünün düşmesi, nakit paranın iç pazarda dönmemesi de olumsuz yönde en fazla esnaf sanatkarlarımızı etkilemektedir.
CARİ AÇIK SORUNU
Türkiye ekonomisinde yükselen enflasyon yanında cari açık sorunu da önemli bir gündem maddesidir. 60 milyar doları aşan cari açık sadece yerli değil yabancı ekonomik çevrelerin de Türkiye'ye bakış açılarını olumsuz etkilemektedir.
Uluslararası rating kuruluşlarının da bu konuya dikkat çekmesi düşündürücüdür. Dolayısıyla ekonomide bir düzeltme beklentisi hem yerli hem de yabancı ekonomik birimlerin zihninde oluşmaya başlamıştır.
Böyle bir müdahalenin ekonomi politikaları aracılığıyla kontrollü olarak gerçekleştirilmesi ise, sandıktan çıkacak yeni hükümetin ilk gündem maddelerinden birisi olmalıdır. Çünkü yaz ayları, ekonomi politikalarında rehaveti kesinlikle kaldıramayacaktır.
BEKLENTİLER KARŞILANMALI
Özetle, başta esnaf ve sanatkarlarımız olmak üzere reel sektör temsilcileri, genel seçimler sonrasında üretimi, istihdamı ve yatırım artışını merkeze koyacak yeni bir büyüme modelinin hayata geçirilmesini beklemektedirler. Bu noktada olası bir kriz oluşumunu engellemek için zamana yayılmış bir "dengeleri yeniden kurma" stratejisi de düşünülmelidir.
Türk ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar, seçim atmosferinde oluşan tartışma ve ayrışma zemininin geride bırakılmasını, iktidarıyla, muhalefetiyle "ortak akıl" ile hareket edilmesini zorunlu kılmaktadır.
HATIRLATMA
Esnafın banka borçları yapılandırılıyor
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), 16 ayrı banka ile protokol imzalamış, esnaf sanatkarlara kredi ve kredi kartı borçlarını yapılandırma imkanını kazandırmıştır.
İmzalanan protokolün ana hatları aşağıdaki gibidir;
- Borç yapılandırmaları genelde ticari kredi borçlarını kapsamaktadır. Üyelerimiz aynı bankaya hem kredi hem de kredi kartı borcu bulunması halinde yapılandırmadan yararlanabileceklerdir. Sadece kredi kartı borcu bulunanlar ise yapılandırma kapsamında bulunmamaktadırlar.
- İmzalanan protokol esnaf sanatkara yöneliktir. Ticaret veya ziraat odalarına kayıtlı olanlar bu imkandan yararlanamayacaklardır. Bu nedenle Yapılandırma müracaatlarında esnaf sicile kayıtlı olduğunu gösterir belge aranacaktır. - Protokol, 31.10.2010 tarihinden önceki donuk ticari kredileri kapsamaktadır. Bu tarihten sonraki borçlar yapılandırma kapsamı dışında kalmaktadır.
- Yapılandırmada 36 aya kadar vadelerle taksitlendirme yapılabilecektir. 18 aya kadar olan vadeler için Merkez Bankası avans faiz oranının 3 puan eksiği kadar, 18 aydan uzun vadeler için ise Merkez Bankası avans faiz oranı kadar faiz uygulanacaktır.
- Yapılandırma başvuruları 27 Temmuz 2011 tarihinde sona erecektir. Birden fazla bankaya borcu bulunanlar, her bir bankaya ayrı ayrı başvuruda bulunmalıdırlar.
- .tesk.org.tr