2025 yılının ilk günlerinde iş dünyası temsilcileri olarak; üretmek, değer sağlamak, gelişmek ve geliştirmek amacıyla kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimize ulaşmanın yollarını arıyoruz. Günümüz iş dünyası, dijitalleşme ve teknolojinin yanı sıra küreselleşme, sürdürülebilirlik, hibrit çalışma modelleri, yapay zeka, veri odaklılık, kapsayıcılık gibi dinamiklerle derin bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşüm sürecinde İnsan Kaynakları Yönetimine büyük görevler düşüyor. Çünkü İK beşeri sermayeyi güçlendirmede, strateji geliştirmede, ülke ekonomisinin kalkınmasında kritik rol oynamaktadır.
VERİMLİLİĞE OLAN ETKİLERİ
Yıllardır İK ve Sistem üzerine strateji geliştiren biri olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri yüksek lisans eğitimim kapsamında "Dijital Dönüşüm Sürecinde İnsan Kaynakları Yönetiminin Ekonomik Kalkınmadaki Rolü ve Gelecek Perspektifleri" konulu akademik bir çalışma hazırladım. Bu çalışma ile İK'nın ekonomik kalkınmadaki rolü, dijital dönüşüm sürecinde verimliliğe olan etkileri ve çağın gerekliliklerine uygun bir dönüşüm sürecinin nasıl inşa edilebileceğine dair bilgileri ele aldım. İlerleyen günlerde bulgularımı paylaşacağım. Ülkemizde İK'nın stratejik rolünün önemi maalesef beklenen düzeyde değil. Bu konuda bakanlıklarımızın, cumhurbaşkanlığımızın ve tepe yöneticilerin İKY olan yaklaşımı ve inancı önem taşıyor. İKY profesyonellerinin de nitelikli olması, vizyon sahibi olması, Eko-İK odaklı yaklaşması, çağın gerekliliklerine uygun politikalar geliştirmesi, kuşbakışı bakabilmesi ve "daha iyisi için ne yapabilirim? sorusunun cevaplarını aramaya ihtiyaç var. Bu nedenle iş yapış şeklini değiştirip, hayaller ile gerçekleri, hedefler ile uygulamaları örtüştürmek lazım...
Somut çalışmalar ve veriye dayalı işlere odaklanmak ülkemizi ileri taşıyacaktır.
KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER
Global sistemlerdeki değişimler ticaret yapılarını ve iş yapış şekillerini doğrudan etkiliyor. Bu açıdan global çalışmaları dikkatli incelememiz ve kulak vermek şart.
Geçtiğimi günlerde Dünya Ekonomik Forumu (WEF) iş dünyasını etkileyen 2025 yılı için yetkinlikler açıkladı. Bunlar; analitik düşünce ve yenilik, aktif öğrenme ve öğrenme stratejileri, karmaşık problem çözme, eleştirel düşünme ve analiz, stres toleransı ve esneklik, yaratıcılık, özgünlük ve inisiyatif, liderlik ve sosyal etki, akıl yürütme, problem çözme ve fikir oluşturma, duygusal zekâ, teknoloji tasarımı ve programlamadan oluşuyor. Her biri birbirinden değerli olan bu yetkinlikler, iş gücünü yönetme ve geliştirme biçiminde köklü değişiklikleri de beraberinde getiriyor.
KURUMSAL PERFORMANS
Bu yetkinlik raporları dijitalleşme trendleri, geleceğin iş gücü yapısı ve İK'nın ekonomik büyümedeki rolünün de gösteriyor. Türkiye'nin güçlü potansiyelini ortaya çıkarabilmesi, küresel rekabette güçlü bir konumda olabilmesi, İnsan Kaynakları Yönetimi'nin bir "stratejik partner" bilinciyle hareket etmesine bağlıdır.
İK; sadece özlük işleri ile operasyonel süreçlere destek sağlayan birim değil, bilimsel çerçevede ilerleyen, kurumların geleceğini şekillendiren ve çalışanları bu geleceğe hazırlayan bir öncü birim olmalıdır. Bu kapsamda İK'nın tüm paydaşının çözüm odaklı bir anlayışla hareket etmesi, her an ulaşılabilir olması ve çalışanların potansiyellerini ortaya çıkaracak yaklaşım sergilemesi beklenmektedir.
Bu dönüşümde hedeflere ulaşmak için yapısal çözümler sunmak, dijitalleşme ile desteklenen yenilikçi uygulamalar hayata geçirmek, ülkemizin ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır.
İK'nın üst yöneticilerle ve tüm çalışanlarla iş birliği içinde olması, ortak akıl ile sinerji yaratması, bir partner - rehber olması kurumsal performans için gerekliliktir.