• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Orta vadeli program, işsizlik ve esnaf sanatkarlarımız ZEKERİYA MUTLU

Orta vadeli program, işsizlik ve esnaf sanatkarlarımız

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17 Ekim 2012, 18:27
Türkiye ekonomisinin gelecek üç yılına ilişkin öngörüleri ve bu öngörülerin gerçekleşmesi için uygulanacak ekonomi politikalarını içeren Orta Vadeli Program, hükümet tarafından açıklanmıştır.
Buna göre 2013 yılında ekonominin büyüme hızının yüzde 4, işsizlik oranının ise yüzde 8.9 oranında gerçekleşmesi öngörülmüştür. Ayrıca dış ticaret açığının 90 milyar dolar, cari açığın 60.7 milyar dolar düzeyinde tutulması, enflasyonun ise yüzde 5.3'e geriletilmesi hedeflenmektedir.
Bu makro ekonomik hedefler içerisinde en kritik değişken, büyüme hızıdır. Zira büyüme hızında ortaya çıkacak herhangi bir sapma, diğer bütün hedeflerin de sapmasına neden olabilecektir.

KÜRESEL KOŞULLAR

Küresel ekonomik koşullar ve IMF'nin yeni açıkladığı "Küresel Görünüm Raporu" dikkate alındığında, 2013 yılı büyüme hızı öngörüsünün yüzde 4 seviyesine çekilmesi anlaşılabilir görülmektedir. Ancak, Türkiye gibi her yıl nüfusu bir milyon kişi düzeyinde artan ve ciddi oranda dış girdi bağımlısı olan bir ülkede, üretim artışının yüzde 4 olarak hedeflenmesi üzücü ve üzerinde düşünülmesi gereken bir noktadır.
Hedeflenen büyüme ve işsizlik oranları, küresel koşullar, özellikle de en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa ülkelerinin durumu dikkate alındığında makul görünmektedir.
Ne var ki, Türkiye'nin potansiyel büyüme hızı ve 2.5 milyona yakın işsizi dikkate alındığında, Orta Vadeli Programın mevcut dertlere kalıcı çözümler getiremeyeceğinden de endişe edilmektedir.
Türkiye'nin daha hızlı ve ithalat yerine yerli üretime dayanan büyümeyi yakalaması gerekmektedir.
Küresel konjonktür ve komşu ülkelerle yaşanan sorunlar Türkiye'nin ihracat ile büyümesini güçleştirmektedir. Bu durumun farkında olan ekonomi kurmayları, 2013-2015 döneminde büyümenin daha çok iç tüketim ve yatırım artışı ile gerçekleşmesini beklemektedirler.
Öte yandan, işsizliğin yeniden artış trendine girdiği bir ortamda iç talep artışının gerçekleştirilmesi de pek kolay olmayacaktır.
Çünkü, insanların talebinin artması için doğal olarak gelirlerinin de artması gerekmektedir. Gelirlerin artması ise çalışanların maaşlarının reel olarak artması ve işsiz sayısının azalması ile mümkün olabilecektir.
Programa göre çalışan sayısının 500 bin dolayında artması beklenmektedir. Böylece ortaya çıkacak gelir artışı, önce tüketim talebini, bu da yatırımları artıracaktır.

KUR POLİTİKASI
Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta bulunmaktadır. Türkiye'nin temel sorunlarından biri, olası gelir artışları sonrasında vatandaşların taleplerini daha çok ithal ürünlere yönlendirmesidir.
Bunun önlenebilmesi için her şeyden önce kurların gerilemesine imkan verilmemelidir. Ancak açıklanan programın kur öngörüleri yine ithalatın cazip hale geleceğini ortaya koymaktadır. Bu konu kanımızca programın en yumuşak karnıdır.

Öneriler
Esnaf ve sanatkar camiası olarak bu programı incelediğimizde şu önerilerimizi yetkililerle paylaşmakta fayda görmekteyiz:
1- Türkiye 2013 yılında daha çok iç talep ile büyümeyi hedeflemektedir. Öte yandan ekonomi politikaları ile iç talebin yönlendirilmesi de mümkün görülmektedir. O halde, büyüme hızındaki beklenti yukarı çekilmelidir.
2- Doğabilecek iç talep artışının dış açıkları artırmasına engel olmak amacıyla kurların gerçekçi düzeyde değerlendirilmesi sağlanmalıdır.
3- Yatırım teşvik sistemi esnaf ve sanatkarları kapsayacak şekilde genişletilmeli, ilave teşvik önlemleri devreye sokulmalıdır.
4- Esnaf sanatkarlar, işsizliğin aşağıya çekilmesine ve gelir artışının sağlanmasına katkı koyacak en önemli kesimlerin başında gelmektedir. Çünkü en az maliyet ile en fazla istihdam artışının sağlanmasına olanak tanımaktadırlar. Dolayısıyla esnaf ve sanatkarlara yönelik özel teşvikler gündeme getirilmeli, bu bağlamda vergi avantajları, sosyal güvenlik primlerinin düşürülmesi, sübvansiyonlu kredi uygulamaları devreye sokulmalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.