• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
AHMET VELİ OLGUNDENİZ

Herkesin bir akıl hocası olmalı

ahmet.olgundeniz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Mayıs 2010, 16:47
Üstad Necip Fazıl, Kadıköy'den Karaköy'e geçmek için vapura biner. Vapur dalgalı denizde yol alırken gençten birisi yanına yaklaşır, kendisini tanımıştır, "Üstad, Allah insana akıl vermiş, peygamberler olmasa da biz doğru yolu bulabilirdik" der.
Dudağındaki tebessümle gence dönen Necip Fazıl, "O halde niye vapura bindin? Yüzerek geçseydin ya karşıya!" diyerek yanıt verir.
İnsanoğlu hayatının her döneminde bir kılavuza ihtiyaç duyar. Çocukluk dönemi anne ve babaların yönlendirmeleriyle geçer. Lise çağları ise ebeveynlerin akıl hocalığının hükmünü yavaş yavaş yitirmeye başladığı bir dönemdir. Bu aşamadan sonra gençler arkadaşlarının yönledirmelerine daha çok değer verir. İleriki yaşlarda ise arkadaşların yanına bir de eş, çocuklar ve akrabalar eklenir.

UZMAN HOCALAR
Oysa başta Amerika olmak üzere batı ülkelerinde insanlara yaşamlarının hemen hemen her döneminde yol gösterecek uzman akıl hocaları bulunur. Özellikle iş yaşamında edineceğiniz bir akıl hocası hayati önem taşır.
Etrafınıza şöyle bir bakın; iletişimsizlik, yanlış anlamalar, duygusal davranışlar ve incir kabuğunu doldurmayacak sebepler yüzünden işsiz kalmış veya maddi zarara uğramış pek çok insan göreceksiniz. Genç yetenekler böylece heba olup gidiyor. Sırf "Dur yapma, bir de şu açıdan düşün! Bu durumu yönetebilirsin" diyen birisi olmadığı için...
İyi bir akıl hocası size olaylara geniş bir perspektiften bakma fırsatı sağlar. Onlarca yıllık deneyim ve bilgi birikimini sizin kullanımınıza sunar. Gerçeklerle yüzleşmenizi sağlar, hata yapmanızı engeller.
Mesela üstlerinizle iyi ve etkili bir iletişim kuramamış olabilirsiniz. İşyerinde sorumluluk ve görevlerinizi harfiyen yerine getirdiğinizi, zamanınızı planlayarak sistemli bir şekilde çalıştığınızı ve kurumun menfaati için ekstra çaba sarfettiğinizi somut verilerle üstlerinize izah ederseniz üzerinizdeki baskıların kalktığını göreceksiniz.
Belki de akıl hocanız size "başka bir iş bulmanızı" önerecektir.

SORUNLAR NELER
Bana kalırsa günümüzde çalışanların bazı davranış sorunları var. Mesela,
- İş bırakma kararları duygusal sebeplerle ve çok hızlı veriliyor.
- Özellikle küçük işletmelerde çalışanlar kendilerini bir süre sonra ya "patron"un yerine koyuyor veya onunla akıl yarışına giriyor. Bir süre sonra da doğal olarak kendini kapının önünde buluyor. Bu büyük şirketler için de geçerli. Müdürünüz konumunda olan birisiyle inatlaşmanın, kendinizi beğendirmek durumunda olduğunuz birisinin yıldırımlarını üzerinize çekmenin akılcı bir tarafı yoktur.
- Bir şirkette uzun yıllar çalışıyor olmanız size fazlaca bir ayrıcalık sağlamaz. Kıdeminiz terfi almanız için yeterli olamayacağı gibi işyeri kurallarını esnetme hakkı da vermez. Modern iş yönetiminde artık performans, üretkenlik ve başarı ana kriterler olarak kabul ediliyor; yoksa ne kadar "eski" olduğunuz günümüzde çok önemli değil.
Öte yandan maalesef Türkiye'de patronlar kendilerini "kral" gibi görme güdüsüne sahip. "Ben bu insanlara iş veriyorum, ekmek veriyorum" düşüncesi yerine "Sermaye benden, emek de onlardan. Birlikte takım olarak çalışıp piyasada ayakta duracağız" düşüncesi henüz yerleşmedi. Yine her şeyi bildiklerini düşündükleri ve zor zamanlarda da sadece arkadaşlarına veya yakınlarına sığındıkları için bir kozanın içinde yaşam sürüyorlar.
Oysa ticari işletmelerin özellikle kuruluştan itibaren profesyonel akıl hocalarına, yani danışmanlara ihtiyacı var.
İyilikle kalın...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.