Her geçen yılın ardından bir değerlendirme yapmak vazgeçemediğim bir alışkanlık. İşte yine bir yıl geride kaldı, bugün 2011'in ikinci günü ve ben geride bıraktığımız yılı düşünüyorum...
2010'a Belek Cornelia Resort'ta çalışarak girmiştik. 2010'un bizde en çok iz bırakan konserini ise 14 Şubat Sevgililer Günü'nde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde ve İbrahim Yazıcı yönetiminde Adnan Saygun Konser Salonu'nda verdik.
Özellikle Manisa, Antalya, İzmir ve Belek'te de keyifli konserlerimiz oldu. Araya bir kaç Üniversite konseri de sıkıştırdık... Yaz ayları durgundu ve ben kitabımı yazmak üzere Sultanköy'deki yazlığımıza kapandım. Dörtyüz sayfaya yakın yazı yazdım. Kitabı geçen ay yayınevine teslim ettim. Nisan gibi yayınlanacağını umuyorum.
***
2010'da aldığımız en önemli kararlardan biri sahnede bize eşlik eden orkestramızı değiştirmek oldu. Eylül ayından itibaren Rapsodi grubuyla birlikte çalışmaya başladık.
Üretimlerimiz açısından çok verimli bir yıl değildi. "Celal Bayar Üniversitesi"ne bir şarkı kazandırmanın dışında beste çalışmam olmadı. Sektörün olağanüstü sıkıntı yaşaması ve belirsizlik bunda önemli bir etkendi. Bu arada kitabımla birlikte hediye olarak vermeyi düşündüğüm, kendi yorumlarımla 19 şarkılık "Best Of" albümümün seçimlerini yaptım. Aysun'un seslendirdiği "Havada Kokun Dağılmadan" için bir klip çektik. Sanatçı arkadaşlarımızın ve dostlarımızın katkısıyla ortaya çok naif bir klip çıktı.
***
Televizyonlardan konuk olarak çok davet aldık. Bir kısmına katıldık ve sevenlerimize sesimizi duyurduk. Ama projelerimiz arasında yer alan kendi programlarımızdan birini gerçekleştireceğimiz bir televizyon kanalı bulamadık. Umudumuz 2011'e kaldı.
Eski arkadaşlarımızı ihmal etmemeye çalışırken yeni dostlar kazanmanın güzelliğini yaşadık.
Hayatın sınavından geçerken iyi ve kötü gün dostlarınızı tanımaya, yeni arkadaşlarınıza gönlünüzde yer açmaya devam ediyorsunuz... Bu dünyadan göç edenler içinizi dağlıyor. İrfan Esentaş, Selmi Andak gibi dostlarımı kaybetmenin acısını da yaşadım...
Hıncal Uluç abimizin dost meclislerinde arkadaşlarımızla buluşmalarımız devam etti. Pazar günleri öğlen saatlerinde ailelerimizle Erol Kaynar'ın Salomanje'sinde, maç günleri fırsat buldukça erkek erkeğe Uluç'un evinde, Salı öğlen yemeklerinde de "Daily Cafe"de dostlarla buluşmalarımızı sürdürdük...
***
31 Aralık gecesi Vedat Sakman arkadaşım Cezayir Sokağı'ndaki küçük kulübünde bize harika bir müzik şöleni yaşattı. 2011'e Ertan- Büşra (Özyiğit) ve Tayfun- Nurhan (Karacebe) arkadaşlarımızla Sakman'ın sıcacık yuvasında nefis bir müzik eşliğinde girdik. Sonrasında da Ertuğrul Bitlis'in evinde sabahın erken saatlerine kadar süren sıcak sohbetle yeni yılı kucakladık...
Şems'in şu güzel sözleriyle yeni yılın ilk yazısında ben de sizleri kucaklamak istiyorum.
"Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet. Çünkü hayat çok kısa."
Hepinize sağlıklı ve gönlünüze göre bir yıl diliyorum. Umudunuz hiç eksilmesin. Ne demiş Nazım Hikmet:
"Umuda bin kurşun sıksa da ölüm, unutma umuda kurşun işlemez gülüm..."