İzmir Fuarı 80 yaşına giriyor ve biz Aysun'la 18 Eylül Pazar akşamı konser için Kültürpark'a geliyoruz. O akşam "Şiirler Şarkı Söyleyecek"... Üstelik uzun yıllar İzmir'de çalışan çok renkli bir kişilik Ayşenur Yazıcı da konuğumuz olarak sahnede yer alacak.
Rapsodi Orkestrası eşliğinde vereceğimiz konserde Yunus Emre, Hamamizade İsmail Dede Efendi, Aşık Veysel, Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Külebi, Cahit Sıtkı Tarancı, Sabahattin Ali, Ümit Yaşar Oğuzcan, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Yahya Kemal Beyatlı, Ömer Bedrettin Uşaklı, Şevket Rado, Bülent Ecevit şiirleri üzerine bestelenen şarkılar söyleyeceğiz. Şiirlerin orijinallerini Ayşenur Yazıcı seslendirecek, hatta bizimle şarkı bile söyleyecek. Ayşenur, TRT'de yaptığı bir televizyon programına katıldığımızda projeyi çok sevdiğini, şiir okumaktan çok hoşlandığını dile getirmişti. Zaten şiir de yazıyor, "Antoloji Şiir Yarışması"nda ödülü bile var...
Biz de "madem İzmir Konseri'ne gidiyoruz sen de gel beraber olalım" dedik. Şu sıralar harıl harıl yazıyor ve yeni romanını bitirmeye çalışıyor. İki gün ara verip bizlerle olacak...
***
Facebook'tan duyurunca eş dost aramaya başladı. Konser Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde ve saat 21'de... Davetiyeler gişeden temin edilebiliyor.
KİTAP GELECEK AY
Editörüm yayınlanacak kitabım için "son rötuşlar bitsin, 7 Eylül'de teslim alıyorum" deyince Bayramı lap topumun başında geçirdim. Sultanköy'de yarım saat yüzme, yarım saat yürüyüş, gazete okuma ve yemek molası dışında hep çalıştım. "Hey Gidi Dünya Hey!" Ekim'in ikinci yarısı yayınlanacak. Bunca müzik albümü çıkarmış biriyim ama ilk kitabın heyecanı başka oluyor. Bonus olarak vereceğimiz 19 şarkılık kendi yorumladığım "Best Of"umun mastering işlemleri de bitti... Şimdi kitabın kapağını merak ediyorum...
FUTBOL HEYECANI
Her yıl şu günlerde yeni sezonun futbol heyecanı doldururdu içimizi. Ligler başlamış olur, Avrupa heyecanı sarardı hepimizi. Şikeydi, gözaltıydı, hapisti, ihraçtı, küme düşmeydi derken altüst olduk. Ne tad kaldı ne heyecan. Milli takım dökülüyor, herkes moralsiz. İzlediğim maçlarda bir tek Galatasaray'ın Real Madrid maçı beni tatmin etti. Yeni transferle ve Fatih Hoca'yla bu seyrettiğim Cim Bom ligin tozunu atabilir. Avrupa içinse hiç umudum olmadığını itiraf edeyim. İnşallah olumsuz düşüncelerimde yanılırım.
BEKLEDİKLERİM
Yaz sonrası dört gözle beklediklerim de var. Her Pazar arkadaşlarımızla buluştuğumuz "Salomanje" kahvaltılarımızı, oradan bir sergiye ya da sinemaya gidişlerimizi özledim. Yoğun İstanbul dışı konserlerimiz görünüyor, seyahat etmeyi özledim. Televizyon dizilerinden tiryakisi olduğum "Öyle Bir Geçer Zaman ki" ve "Fatmagül'ün Suçu Ne"yi özledim. Bu sezon belki bir televizyon ve radyo programımız olacak. Programcılığı özledim. Üç müzik projesi tasarladım. Yapımcılığı özledim. Maç grubumuzla gırgır şamata maç izlemeyi özledim. Bu yaz çok seyahat eden ve az görüşebildiğim kızımı özledim...
Özlemlerimi sayarken sevdiklerim, dostlarım ve hasret kaldıklarım tabiki ön sırada. Ne güzel bir sözdür:
"Birazcık tuz etkisi yaratmalı insan birinin hayatında. Hani yaraya basıp acı vereninden değil, yemeğe katılıp tat vereninden..."