Bilgisayar günümüzde hayatın her yerine girdi. Ancak birçok ailede bilgisayar yüzünden çocukla anne baba arasında kavgalar çıkıyor. Birçok genç ne yazık ki zamanını sabahlara kadar bilgisayar karşısında geçiriyor. Özellikle de insanlarla iletişimi iyi olmayan gençlerin bilgisayar düşkünlüğü bu boyutta olabiliyor.
Bu nedenle bilgisayarı, sosyal fobisi olan, insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir gencin sığındığı bir mağaraya benzetebiliriz. Sosyal ilişki kuramadıkça bilgisayar gencin yaşamında daha çok yer kaplamaya başlıyor. Sanal dünyada oluşan bir sosyal yaşamın içine giriyor. Burada arkadaşlıklar ediniyor, bilgisayar oyunlarının içinde "başarıyı, sosyal ilişkiyi" yaşıyor.
Gerçek hayatta yaşayamadığı birçok duyguyu bilgisayar sayesinde "sanal" olarak yaşıyor. Bu bir çocuk ve genç için toplum içindeki durumunu, kişilerarası ilişkilerini bozan son derece tehlikeli bir durumdur. Peki ne yapmak gerekir?
Çocuk, genç derslerine çalışmazsa ya da sosyal hayatın içine girmezse bilgisayarı yasaklamak bir çözüm müdür? Bazı aileler yasaklama yöntemine gidebiliyor yine bazı ailelerde bu yöntem işe yarayabiliyor ama bazı ailelerde çocuklar yasağa uysalar bile anne-babalarına inat olarak derslerini boşlayabiliyorlar. Burada önemli olan iki tarafın da kazanacağı bir çözüm yolu bulmak. Unutmamak gerekir ki bilgisayar alışkanlığı aslında bir sonuçtur. Yani arkadaş ilişkileri iyi olmayan, başarısız, utangaç bir çocuğun yöneldiği bir sonuçtur. Çocuğunuzun başarılı olmasına destek oluyor musunuz? Sosyal ilişkilerini geliştirebiliyor musunuz? önemli olan budur! Bunu başarabilirseniz çocuğunuz da içine sığındığı "sanal" sığınaktan dışarıya çıkabilir. Çocuğunuzun burnuna kendi doğrularınızı dayamak yerine ona güvendiğinizi her ortamda ve her fırsatta hareketlerinizle, sözlerinizle belli ederseniz, ona birey olduğunu hissettirirseniz doğruyu bulacaktır. Her insan kendi bulduğu doğruları uygulamayı seçer. Önemli olan anne-babanın çocuğunu aşağılamaması, ona güvendiğini her fırsatta göstermesidir.
Çocuğunuz derslerinde başarılı değilse kendini başarısız hissedecektir ve kendi başarısına olan inancı da sarsılacaktır. Bu nedenle kendini iyi hissetmediği bir aktivite olan ders çalışmaktansa başarının çok daha kolay elde edildiği "sanal" ortamda oyun oynayarak kendini iyi hissedecektir. Burada önemli olan çocuğunuzun neden "sanal" sığınakta zaman harcadığı değidlir, çocuğunuz neden derslerde başarılı değil bu sorunun cevabını bulmak gerekir.
Acaba çocuğunuzun bir öğrenme sorunu mu var ya da endişeleri mi var ya da potansiyalinin üstünde bir okulda mı? Bu soruların cevaplarının üstüne gitmek gerekir. Bunun için de psikolog desteği alabilirsiniz. Bir diğer önemli nokta da neden çocuğunuz sanal ortamda arkadaşlık ilişkileri kuruyor da gerçek hayatta bunu yapmıyor? Ya da yapamıyor? İşte bunların tek tek ele alınması ve cevaplarının bulunması gerekir. Çocuğunuzun karşısına geçip "sen zaten başarısızsın, senden adam olmaz, alacağım bu bilgisayarını atacağım" demekle çocuk yetiştirilmez.
Bu çeşit olumsuz ve hatta kötü davranışlarla çocuğunuza zarar vermiş oluyorsunuz. Onun içindeki mücadeleci tarafı zedeliyor, zarar veriyorsunuz.
Oysa siz anne-babasınız çocuğunuzu korumalı, onun içindeki mücadele eden, pes etmeyen tarafını beslemelisiniz.
Yapamıyorsanız zaman kaybetmeden çocuğunuzla birlikte bir psikologdan destek alın.
Ve artık çocuğunuzu aşağılamayı bırakın.
Siz çocuğunuzu aşağıladıkça çocuğunuz iyiye gitmeyecek tam tersine içinde size ve yaşama karşı korkunç bir öfke birikecek ve kendi yaşamını bilmeden, farkında bile olmadan harcayacak. Bu yazıya rağmen hala anne-baba olarak aynı şekilde davranmaya devam edecek misiniz? Yoksa ellerinizi başınızın arasına alıp düşünecek misiniz?
Çocuk sizin ve elbette seçim de sizin...