Anne- babalarla ilgili piyasada birçok kitap var. Birçok kitapta birçok uzmanın yazmasının yanı sıra eğitim mesleğiyle yakından uzaktan ilgisi olmayan insanların da kitap yazdıklarını görüyoruz. Yazsınlar yazmalarına karşı değilim maalesef her malın bir alıcısı oluyor. İnsan bu tür kitapları okuyunca yahu hadi eğitimciliklerini geçiyorum da annebaba da değiller mi diye sormadan yapamıyor. Çünkü sevgili okuyucu o kadar ironik paylaşımlarda bulunuyorlar ki ebeveynlerin o önerileri uygulamaları mümkün değil ve hatta imkansız. 100 kilo bir insandan amuda kalkmasını beklemek ya da emeklemeye yeni başlayan bir çocuktan koşmasını beklemek nasıl hayal ise bu tür kitaplarda yazılı olan çözüm önerilerini ailelerin gerçekleştirmeleri de ancak bu kadar gerçekleşmesi imkansız bir hayaldir. Bu tür hayallere dayanan çözüm önerilerini gerçekleştirmeye çalışan ebeveynler elbette ki gerçekleştiremedikleri zaman bir takım olumsuz duygular hissetmeye başlıyorlar. Beceriksizlik duygusu, yetersizlik duygusu gibi. Hatta zaman zaman hissettikleri bu olumsuz duyguların da etkisiyle çocuklarına daha fazla baskı yapmaya onları zorlamaya başlayabiliyorar. Kitaplar her zaman doğruyu yazmaz.
YANILTICI BİLGİLER
Kitaplardan birinde uyku eğitimi diye bir bölüm gözüme çarpmıştı. Aa dedim süper reçete gibi bir bölüm. işe yararsa ne ala. Okumaya başladıkça canım sıkılmaya başladı. İçim sıkıldı.
Çünkü bir çocuğun bırakın bu şekilde tek başına yatmayı öğrenmesini bu eğitimden pardon zırvadan sonra çocuğun anneden ayrı yatmasını beklemek mümkün değil hadi onu da geçtim. O kadar çok çocuğu ve anneyi zorluyor ki aralarında gün içinde de çatışmalara sebep oluyor. Hatta hava kararıp da uyku zamanı geldiğinde çocuk babanın yanına kaçıyor ve anneyi yanına yaklaştırmıyor. Bu tür bilgi zırvalarının anne- çocuk ilişkisini de nasıl katlettiği böylece kanıtlanıyor.
Önerilen yöntemi merak ettiğinizi düşünüyorum ancak burada bu yöntemi açıklamak gibi bir niyetim yok; bu kötülüğü ne size ne de çocuğunuza yapamam. Kaldı ki bazı anne-babalar işe yarayabilir düşüncesiyle bu zırva çözüm önerisini alıp uygulamaya da geçebiliriler. Ve bu durumda en çok çocuklar zararlı çıkar.
HAP KİTAPLAR
Bahsettiğim bu piyasa kitaplarında, ki bunları da pazarlarlarken "hap kitap" demeyi tercih ediyorlar. İçlerinde insan psikolojisiyle ilgili bir tane uygun cümle bulamazsınız. Çocuğunuz yemek yemiyor mu? Kitabın birinde şu cümleyi gördüm "porsiyonları azaltın minik minik verin", "siz yediremiyorsanız yedirebilecek bir aile büyüğünüzden yardım alın". Bunları okuyan canım okuyucu da emin olun bu uygulamaları yapmaya çalışıyor.
Çocuğun iç dünyasında neler olup bittiğini anlamadan nasıl olur da uygulama yani müdahale kısmına geçilir aklım almıyor. Akıl var nizam var; çocuk bir okyanustur. Keşfetmek gerekir. İçine gireceksin bakacaksın orada neler oluyor. Uğraşacaksın, zaman harcayacaksın bir zahmet elindeki bilgisayarı karşındaki televizyonu kapatacaksın çocuğunun karşısına geçip "hadi oyun oynayalım" diyeceksin, çocuğuna önem verdiğini, değer verdiğini çocuğun hissedecek. Baktın çocuğun hala sıkıntılı bir ruh halinde o zaman uydurma kitapları bir köşeye fırlatacaksın bu konuda kalem yalamış yutmuş uzmanlardan destek alacaksın... Kitap okunur ama körü körüne de her bilgiye güvenilmez hele ki bilgi kirliliği yaşanılan şu dönemde..