• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Uyuşturucu hem Amy’yi hem hayallerimizi yok etti BÜLENT GÜRLÜK

Uyuşturucu hem Amy'yi hem hayallerimizi yok etti

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Temmuz 2011, 15:54
Genç yaşında, müzik dünyasındaki birçok ışıltıyı gölgede bırakacak bir kutup yıldızı gibi parlayıvermişti Amy Winhouse... Sesinin rengi, buğusu, özgün bir tarz yaratmadaki yorum ve sahne ustalığı sayesinde, bir anda olağanüstü bir hayran kitlesinin ve üzerinde patlayan flaşların ortasında buldu kendisini. Londra'da taksici bir baba ve eczacı annenin kızı olarak dünyaya gelen esmer güzeli Amy, orta halli bir hayatın içinden işaret fişeği gibi parıldayarak yükselişinin bedelini çok yazık ki canıyla ödedi. 3 gün evvel öldüğünde, sadece 27 yılı geride bırakabildi.
Şöhret basamaklarını hızla tırmanmanın yarattığı baş dönmesi, toplumsal algıların frekansıyla örtüşemeyeceği bir sarhoşluk ve çılgınlık noktasına getirmişti Amy'yi... Yaratıcı zekanın sonsuzluğunda yolculuk etmek için, sınır ve sıra dışı bir uçuşa geçmeyi deneyen birçok sanatçının zafiyetine kapılarak uyuşturucuyla tanıştı. Üstelik neredeyse çocuk denecek yaşlarda...
***
Caz ve soul tarzının en mükemmel seslerinden biri olan İngiliz şarkıcı, henüz 20 yaşında çıkardığı 'Frank' albümüyle ülkesinde 'en iyi kadın solist' ödülüne aday gösterildi. Aynı yıl girdiği başka bir yarışmada, 'en iyi modern besteci' seçildi. 2 sene sonra müzik piyasalarını sarsan ve satış rakamları 10 milyonu bulan 'Back to Black' albümü değişik dönemlerde uzun süre liste başında kalmayı başardı.
CD'lerinin Amerika'da satılmasıyla birlikte, ABD müzik tarihinin 'gelmiş geçmiş en hızlı çıkış yakalayan' yabancı kadın şarkıcı unvanını kazandı. Toplam 5 Grammy ödülü ve birçok uluslararası derece alan Amy, diğer taraftan anarşist ruhu, ayaklarının yere basmasını reddettiği uyuşturucu belası ve dengesiz aşk ilişkileri yüzünden magazinin alaycı dilinden düşmeyen sağlıksız bir portreye dönüştü.
***
Sanatında yükseldiği çizgiyle bağdaşmayacak alkol ve eroin bağımlılığı, iyi bir çevre edinme ve doğru ilişkiler kurma şansını da yok etti. Şöhretin zirvesine ve milyonlarca hayranının gönlüne taht kurmuştu ama aslında koskocaman bir yalnızlık saltanatı sürüyordu. Çok mutsuz ve çaresizdi. Uyuşturucu illetinden kurtulmak amacıyla gördüğü tedavilerin hiçbiri, bataklıktaki derin izleri silemedi. Her hayal kırıklığına yeniden eşlik eden şırınga ve kadehler, hem bedenini hem de ruhunu tüketti Amy Winhouse'un...
Öyle ki onu en çok seven annesi, 20'li yaşlardaki kızının müzikteki yükselişiyle gururlanmak yerine, "Onun adım adım kendini öldürüşünü uzaktan seyrediyoruz. Bizden önce hayata veda etmesinden endişeleniyoruz" demişti verdiği demeçte. Bir dönem birlikte yaşadığı bilinen yardımcısı Alex Haines ise, tam bir uyuşturucu, alkol ve seks düşkünü olduğunu açıkladığı Amy için, "En büyük korkusu, Jimi Hendrix, Jim Morrison, Janis Joplin, Kurt Cobain gibi 27'sinde ölen rock ikonlarının kervanına katılmak" demişti.
***
Nitekim üç gün önce yüksek dozda hap ve uyuşturucu aldığı tahmin edilen ses tanrıçası Amy Winhouse'un korktuğu başına geldi. Evinde ölü bulunduğunda, yaşı 27'ydi. Ne yazık ki şarkıcılık kariyerini gölgelemeyecek de olsa, izleyici karşısındaki son hali içler acısıydı. Belgrad'daki konserinde, sahneyi alkolden yerlerde sürünerek, ıslıklarla terk etmişti.
Daha bize olgunluk döneminin en güzel müzik ziyafetlerini sunmasını arzuladığımız o ses, o güzellik, uyuşturucunun pençesinde yok oldu. Amy'ye ve hayallerimize çok yazık.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.