Orkestra Allegra'nın keyfine doyulmuyor...
Operadaki başarılarının yanı sıra, yetenekleri, etkileyici sesleri, tarzları ve kaliteden ödün vermeyen sanatçı duruşlarıyla müzik yaşamında 'özgün' bir yer edinmeleri yılları aldı... Özellikle Aydın Uştuk, Kent Orkestrası ve profesyonel gruplardaki solist disipliniyle örnek bir portre yarattı.
***
Ama ikili en güzel projesini, müzikteki birikim ve yeteneklerini daha güçlü, daha 'çok sesli' bir oluşuma dönüştürme amacıyla gerçekleştirdi. Ve hayatı kardeşçe paylaşmanın güzelliğini bizlere 'müziğin tadıyla' yaşatan Aydın-Ayhan Uştuk, bu gönül zenginliğini sahneye de taşıyarak 'Orkestra Allegra'yı kurdu.
Genç, heyecanlı, sempatik, başarılı ve profesyonel sanatçıların yer aldığı 'Orkestra Allegra'nın iki konserini izledim şimdiye kadar...
Geniş müzik yelpazesinin her çeşidinden ayrı bir keyif aldığım, inanılmaz eğlendiğim ve yüreğimin coşkuyla dolup taştığı böyle bir orkestra görmedim diyebilirim.
***
Uştuk kardeşler, iki keman, klavyeye, bas gitar, piyano, elektro gitar, trombon, klarnet, perküsyon, batari ve bağlamayla beslenen heyecan verici bir orkestra kurmakla kalmamış, grubun ses zenginliğine de yeni renkler eklemiş.
Genç şancılar Ece Baydur, Elvan Demircan, Kaner Sümer ve Nejat Beğde ile 'Orkestra Allegra'nın çok sesliliği olağanüstü dinamik bir kimlik kazanmış. İzmir Operası'ndan sevgili Kaner Sümer sesinin yanında saksofon ve flüt varyasyonlarıyla harikalar yaratıyor. 'Allegra'nın her sesinden, her enstrümanından ayrı bir çılgınlık fışkırıyor.
***
Programlarını kategorileştirme kaygısına da düşmüyorlar...
Carmina Burana'nın 'O Fortuna'sı ile başlayıp, Manha de Carnaval ve The Prayer'dan sonra pat diye İzmir'in Kavakları'na atlayıveriyorlar. Ardından 'Ah Bir Ataş Ver' ve 'Çökertme' gibi güzelim türkülerimizi, dünyanın her yerinde zevkle dinlenebilecek bir formda seslendiriyorlar. Orkestra Allegra, müziğimizi evrensel bir çizgiye oturtma çabalarıyla da ayakta alkışlanmayı hak ediyor.
Sonra yeniden, 'New York New York' ve 'The Godfather' gibi klasikleri art arda sıralıyorlar...
***
Siz alkışlamaktan yoruluyorsunuz ama onların temposu aynı hızla sürüyor.
Caruso, Czardas, Moliendo Cafe, You Raise Me Up, Rolling In The Deep, İnci Avcıları operasından 'Je Crois Entendre Encore', Isabel, Şen Dul operetinden 'Lippen Schweigen', Amigos Para Siempre, La Traviata'dan 'Libiamo' derken, dinmeyen alkışların eşliğinde Memleketim şarkısıyla bis yapıyorlar...
Operadan popa, klasiklerden napoliten ve türkülerimize kadar Allegra'nın sunduğu müzik ziyafetiyle nasıl mest olmaz insan!
***
Ayrıca her etkinliğe farklı bir repertuvar ve sürprizler hazırlıyor Tenor Kardeşler. AKM'deki konserin en güzel sürprizi ikinci yarıda İlhan Cinpir'in kurduğu Mozart Akademi Çocuk Korosu'nun sahneye çıkmasıydı.
Bir anda boydan boya dizilen ve orkestranın üç şarkısına eşlik eden onlarca miniğin uyumuna, tınılarına hayran kalmamak elde değil. Bravo Mozart Akademi gibi kaliteli bir eğitim kurumunu kentimize kazandıran, geleceğin yıldızlarını yetiştiren İlhan'a ve sevgili eşi eğitmen Fatma Cinpir'e...
Not: Tenor Kardeşler ve Orkestra Allegra, 4 Nisan'da 'Akdeniz Esintileri' temalı konseriyle Adnan Saygun'da, 3 Mayıs'ta da yeniden AKM'de sizleri bekleyecek. Kaçırmayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 'Tiyatro Günleri' artık dünyayla bütünleşmeli (27 Mart 2012)
- İzmir Operası'ndan Suna Korad'a muhteşem 'anma' (22 Mart 2012)
- Değerlerini yitirmiş bir dünyada Don Kişot'u anlamak (21 Mart 2012)
- Paganini Trio'dan muhteşem kapanış (20 Mart 2012)
- Kukla, İzmir ile dünya arasında köprü kurdu (15 Mart 2012)