• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Agrippina operası ve ilk gerçek Barok orkestrası... BÜLENT GÜRLÜK

Agrippina operası ve ilk gerçek Barok orkestrası...

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Haziran 2012, 19:40
İzmir Operası, her sezon şapka çıkarılacak bir ilke imza atmayı başarıyor. Bunda tüm imkansızlıklara rağmen, Müdür Aytül Büyüksaraç'ın cesur ve tuttuğunu koparan bir yönetim anlayışının etkisi elbette inkar edilemez.
Üstelik geçen ay, Haendel'in Barok eseri Agrippina'nın Türkiye prömiyeriyle, opera tarihine iz düşecek iki 'ilki' bir arada yaşattılar bize...
Birinci ilk, rejisörlükteki engin birikimini Barok sahnelemeye adayan Mehmet Ergüven'in, İzmir Operası'yla yeni bir Haendel eserini Türkiye'ye kazandırmasıydı.
Her notasıyla ruhumuzda kıvılcımlar çakan, her ezgisiyle farklı bir duygulanım yaratan Haendel'in müzikleriyle tanışmak bile, onun operalarını başlı başına ayrı bir yere oturtmaya yetiyor.
Bir de Mehmet Ergüven'in, o tınıları sahnede müthiş bir aksiyonla bütünleştiren, oyun kişilerinin duygusal çelişkilerini simgelerle koyultan reji yaratıcılığı işin içine girince, izlediğiniz klasiğin tadı dimağınızdan silinmiyor.
***
Agrippina prömiyeri öncesinde söyleştiğimiz Ergüven hoca, kariyerinde geldiği noktayı 'yapılmayanı yapma' iddiasıyla sürdüreceğini üstüne basa basa vurgulamıştı.
İsterseniz, Haendel ve Barok operalarının kendisine çekici gelen yanlarını ondan dinleyelim:
"Barok sahnelemek cesaret ister. Haendel'in operalarında, Verdi ya da Puccini'deki gibi koro yok, görkem ve şatafat yok. Barok operaları tamamen rejisörün yeteneğine ve düş gücüne kalmış eserlerdir. Hayal sınırlarını zorlayıcı, rejisörü kışkırtıcıdır... Gösteriş yerine, sanatsal yönüyle izleyiciyi etkilemelisiniz. İhtişamlı, kalabalık sahnelerle tribüne oynayamazsınız. Zor da olsa artık yapılmamışları yapmak istiyorum. Diğer bestecilerin eserlerini sahneleyecek yönetmen çok... Barok ancak benim birikimimdeki bir yönetmenin işi. Ben de 10 yıl önce olsa, buna kalkışamazdım doğrusu. Bu yüzden Agrippina, sezonun yüzakı olan bir operadır ve İzmir'in çıtasını yükselteceği için gurur vericidir."
Gerçekten de, Haendel'in duyguları kamçılayan müziği eşliğinde, Ergüven'in elinden çıkan o dönem operalarını izlemenin zevki bambaşka...
***
Gelelim bu temsille, İzmir'e müzikal açıdan kazandırılan diğer bir 'ilk'e... Onun da mimarı, eserin konuk Alman şefi Wolfgang Reidelbauch. Kendisi, Türkiye'de ilk defa orijinal Barok enstrümanlarından oluşan bir opera orkestrası yarattı.
Bütün yaylılarda bağırsak tel ve Barok arşe kullanılarak, bestenin orijinalindeki gibi 415 akortla çalındı. İzleyiciler arasından orkestra çukuruna başını uzatan herkes, hayatında ilk kez o döneme ait ilginç bir flüt ve yaylı çalgılarla karşılaştı.
Elbette bu meşakatin altından, Alman şef Wolfgang'ın lütuflarıyla kalkıldı. Çünkü Almanya'da, tüm Avrupa'nın en seçkin orkestralarından biri olan 'Labanda Barok Orkestrası'nın başındaki ünlü şef, bu muhteşem ekibin grup başlarında oturan 7 sanatçısını İzmir'e getirtti.
***
Barok'taki ustalıkları kadar, sempatileriyle de büyük ilgi toplayan 7 Alman orkestra üyesi, İzmir'de kalma paralarını kendileri karşıladılar ve uluslararası standartların çok altında bir ücretle operamızda yer aldılar.
Bu 7 yabancı, bizim orkestramızdaki Türk meslektaşlarına da Barok enstrümanları nasıl kullanacaklarını ve hangi stilde çalacaklarını tek tek öğretti. Ki bu bile İzmirli sanatçılar için bulunmaz bir fırsat ve operamız açısından hakkı parayla pulla ödenmeyecek bir eğitim hizmeti sayılır.
Ve elbette, gerçek bir Barok orkestrasından yükselen ezgilerle Agrippina'yı izlemenin ayrıcalığı, o gece tarifi mümkünsüz bir haz yaşattı İzmirlilere...
Bu arada Agrippina'da solo rolleri canlandıran Linet Şaul, Otilia Maria Radulescu İpek, Erdem Erdoğan, Kenan Dağaşan, İnanç Makinel, Cengiz Sayın, Alaaddin Ataseven, Cenk Karaferya ve Murat Duyan'ı da performanslarından ötürü kutluyorum.
Ama Agrippina rolünü üzerine mükemmel oturtan, onun dramatik yapısını Avrupai oyunculuğu, sesi ve mimikleriyle seyirciye yaşatan Linet Şaul'u bir görmeliydiniz. Bravo sana Linet...



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.