O filmi bırakın da gerçek senaryoları görün

İslam dininin birleştiremediği İslam alemini, İslam karşıtı bir film birleştirdi...
Aslında Müslümanlığın gerektirdiği şekilde yaşayan toplumların terörle, masum insanları öldürmekle, yakıp yıkıcılıkla bir ilgisi olmaması lazım. Zira mümine öyle emrediyor Kuran-ı Kerim...
Ama şimdi bir film uğruna tüm Müslümanlar ayaklandı. ABD büyükelçiliklerinin önünde ter ter tepinip bayrak yakıyorlar.
Hayalden ibaret bir sinema yapımında, Hz. Muhammed ve İslam'a hakaret edildiği gerekçesiyle her yanda galeyan var.
***
Oysa yıllardır sömürülen, birbirine düşürülen, teröre alet edilen, astığı astık diktatörlerin elinde iç savaşa sürüklenenler, sanırsınız ki Müslüman değil.
İslam terbiyesine yakışan barış ve hoşgörü müdür, yoksa kan dökmek mi? Emperyalizmin kanlı oyunlarından pay kapma tuzağına düşmeyen ya da sınır komşusuyla kardeşçe geçinebilen kaç Müslüman ülke gösterebilirsiniz bana?
Bugün ateşin sönmediği, silahların susmadığı, kendi içinde çatışan ve parçalara ayrılan İslam coğrafyasını karıştıranlar kim? Oyuncuları kağıttan kahraman olan bir filmin pornocu yönetmeni mi, yoksa o filmin çekildiği ülkenin başındaki gerçek liderler mi?
***
Şu çelişkiye bakın.
ABD Başkanı Obama, kendi diplomatlarının başına gelebilecek felaketlerin önünü alabilmek için, bizim Başbakan'dan ayaklanan Müslümanları yatıştıracak konuşmalar yapmasını rica ediyor.
Başbakan Erdoğan da, ABD'nin Müslüman ülkelerdeki temsilciliklerine yönelik saldırıları nefretle kınadığını belirtiyor ve mümin kardeşlerimizi aklı selime davet ediyor.
Ama ne gariptir aynı günlerde, hainlerin bombalar patlattığı Hakkari ve Bingöl'den, topraklarımızın her köşesine şehit cenazeleri gönderiliyor. Ve bu kalleşlerin yıllardır kamp kurduğu, beslendiği, eğitildiği, vatan evlatlarımızı vurup kaçtığı ülkeler ise Müslüman Suriye, Irak...
***
Ya o terör ortamının ve Ortadoğu'da Kürt devletini de içine alacak yeni bir coğrafya yaratma projesinin babası kim?
Altı üstü bir filme gösterilen tepkilerden ürkerek Türkiye'den yardım dilenen Amerikan yönetimi... Çünkü onların diplomatları, devlet adamları, askerleri kıymetli. Birinin canına kıysanız, golf sopasına ya da savaş borularına sarılıverir Başkan Obama.
Ama bizimkilerin ister kafasına çuval geçirin, ister altında uzaktan kumandayla mayın patlatın. Düşürülen uçağımızın akibetinden bile haberimiz yok.
Şehitlerin, sönen ocakların, ağlayan annelerin, öksüz çocukların sayısını bilen, hesabını sorabilen var mı?
***
Bugün PKK'nın karakollara roketle saldıracak, yolları mayın tarlasına çevirecek, sınırdan kamyonlarla patlayıcı geçirecek, uluslararası uyuşturucu ticaretini yönetecek, elverişsiz dağ koşullarında her türlü ihtiyacını karşılayacak gücü kendi çabalarıyla elde etmesi mümkün mü? Biz terörün nasıl ve hangi amaçlarla hortlatıldığını, kimlerin maşası olduğunu bilmiyor muyuz? ABD'nin, ülkemize karşı en önemli tehdit ya da gazımızı alma politikasının ucu PKK'ya dayanmıyor mu?
1994'te bıçak gibi kesilen olayların, günümüzde tırmandığı noktayı bir 'hak savaşı' olarak algılamak tamamen akıl çoraklığıdır.
ABD'nin Ortadoğu'da planladığı 'şekil' bozukluğu için, yıllardır kendi yarattığı diktatörlere karşı Müslümanları nasıl ayaklandırdığını izliyoruz.
***
Son günlerde tahammülümüzü aşan acıların yaşanması da birilerinin Türkiye'yi bölmek adına düğmeye basmasındandır. Üstelik terörü destekleyecek bir dindaşlıktan 'sınır'sızca faydalanmanın yolunu bulmuşken...
Ve yeryüzünde Müslümanları karıştıracak gerçek senaryolar bir bir hayata geçerken, uyduruk bir filmi protesto etme uğruna kıyameti koparıyor İslam alemi...