'Mehmet Usta'nın lezzet yolculuğuyla mest olduk

Romantik bir manzaranın penceresini açan günbatımı vaktinde, kendinizi balıkçı teknesinde hissettiğiniz bir mekandan martıları izlediğinizi düşünün.
Elinizde rakınız, tabağınızda bir parça beyaz peynirle başlayan keyfinizi, dakikalar ilerledikçe sıra sıra masaya gelen sürpriz balık mezelerinin tamamladığı bir arkadaş sofrasındasınız...
Rakınızdan aldığınız bir yudum boğazınızı yakarak inerken, küçük tabaklarda sunulan kemik sulu ahtapot tandırdan birer kaşık alıyorsunuz. Ardından sübye kokoreç, karidesli mantı, helim peynirli levrek, balık köfte ve özel soslu çipura şiş birbirini izliyor...
***
Her serviste, iştah kışkırtan bir koku kaplıyor içimizi. Herkes, damağındaki eşsiz lezzet kokteylini ayrıştırmaya, deniz ürünleriyle farklı tatlar üreten Balıkçı Mehmet Usta'nın sırrını çözmeye çalışıyor.
Bostanlı'daki denize nazır mekanda rakı muhabbeti koyulaşırken, ortaya bırakılan küçük meze tabaklarının sonu gelmiyor. Şefin gönlünden kopanı sunduğu bir tadım şenliğini andırıyor masamız. Bu ne dinmez bir damak şöleni, bu ne kalender bir mutfak zenginliğidir kardeşim! Bir yerde durmak lazım değil mi, sonunda pes ediyoruz...
***
Garsonu meraklı gözlerle soru yağmuruna tutunca öğreniyoruz ki, yemeye bünyemizin yetmediği mezelerin yaratıcısı Mehmet Samutça'nın ta kendisiymiş. Meğer 60'ı aşkın özel spesiyaliyle 'Mehmet Usta', İzmir'in lezzet markasını yaratmış. Onun hünerleri, daha önce birçok habere, yazıya ve söyleşiye konu olmuş.
İcat ettiği tatlarla insanların kalbine köprü kuran üstadın şeflik mazisi benim yaşımla bir. 1973 yılında, henüz çocukken Kadifekale Gazinosu'nda başlıyor ustanın garsonluk ve mutfak hikayesi... Lokantacılık yeteneği sivrildikçe, kentin maharetli şeflerinden biri haline geliyor.
***
Kordon'daki eski Orfoz Restoran'da 20 yıl çalışan Mehmet Samutça'nın balık ve deniz ürünü spesiyalleri, gastronomide iddialı birçok gurmenin hayranlığını kazanıyor. Ardından Bostanlı'da, 'Mehmet Usta' adıyla kendi mührünü koyduğu işyerini açıyor. 1810 sokaktaki balıkçı dükkanıyla işyeri sahipliğine soyunuyor.
Patronluk rehavetiyle kenara çekilmeyip bizzat mutfağa giriyor, mönü yelpazesine müşterilerini mest eden özgün çeşitler eklemeye devam ediyor. Ardından oradaki yerini çorba ve köfte salonuna çevirerek, balık lokantasını Bostanlı sahilindeki Suat Gürbüzer caddesi olarak bilinen 2017 sokağa taşıyor.
***
Mezelerine ismini taktığı yiyeceklerin tadını deniz mahsulleriyle nasıl tutturduğuna hayret edersiniz. Sübyeyi kokoreç, ahtapotu tandır, balığı köfte kıvamında yediriyor müşterilerine...
Baharatların karışımı, kattığı leziz soslar ve değişik pişirme teknikleri sayesinde aklınıza gelecek tüm balık ve deniz ürünleri büyüleyici bir tat koleksiyonuna dönüşüyor Mehmet Usta'nın ateşinde. O, her malzemeyle onlarca farklı ürünü etiketlemeyi başaran bir aşçılık sihirbazı.
***
Güneşin denize düşerken yaydığı kızıllığın içinde, martılar ritüelistik bir töreni canlandırıyor gibi çığlık çığlığa inip kalkıyor. Tavandan sarkan deniz kabuklarının şıkırtısı ruhumuzu okşuyor. Rakıyla demlenen sohbet koyulaştıkça, stresten arınarak, dinginliğe ulaşarak gevşiyoruz.
O anda, mekanın işletmecilikle ilgili işlerini yürüten Ali Yiğitbaşı gülümseyerek bitiveriyor yanı başımızda. Bir sandalye çekip, sazının tellerine Zülfü Livaneli türküleri eşliğinde dokunduğunda, kendimizden geçmeyelim de ne yapalım?