Giriş Tarihi: 06 Kasım 2013, 17:45
İtalyan besteci Donizetti'nin 'Don Pasquale' operası, yeni sezonda ses getirmesini umduğum ve sabırsızlıkla beklediğim bir prodüksiyon olmasına rağmen, ilk temsili o gece çalıştığım için kaçırdım. Hakkındaki güzel duyumların da etkisiyle merakım iyice artarak gittiğim sonraki gösterimde, gerçekten İzmir Operası'na yakışır bir rejiyle karşılaştığım için sevindim.
İstanbul Operası yönetmenlerinden Recep Ayyılmaz'ın reji zekası ve titizliğinin kendini hissettirdiği 'Don Pasquale'de hareket komedisinden tiplemelere, dekor-kostüm ve makyajdan danslara dek her ayrıntı, çerçevenin içine yerli yerince oturtulmuş.
***
Özellikle Elhamra Sahnesi'nde eksikliğini sürekli dile getirdiğimiz, 'bütünlük' sorunu, Donizetti'nin eserinde aşılmış. Operanın sadece müzikten ve şarkılardan ibaret olmayıp, reji mantığı, hayal gücü, oyunculuklar ve görsel dokunuşlarla tamamlanması gerektiği düşüncesini yönetmen Recep Ayyılmaz pek güzel yerine getirmiş.
Don Pasquale, 'evlilik' temasının amca-yeğen ve nişanlısı arasındaki komik olaylarla işlendiği eğlenceli bir oyun. Yeğeni Ernesto'nun evlenmesine izin vermediği halde, genç ve alımlı bir kızı kendisine eş olarak uygun görme budalalığı sayesinde tuzağa düşürülen Don Pasquale tiplemesi, komik unsuru koyultacak tüm tezatlarla donatılmış.
***
Dostu doktor Malatesta'nın 'kız kardeşim' diye taktim ettiği 'Sofronia', aslında yeğeni Ernesto'yla evliliğine onay vermediği genç, alımlı ve zeki Norina'dan başkası değildir. Ama Don Pasquale, bu güzel kadının gerçekten kendisiyle evlenmeyi istediğine inanacak kadar saftır.
'Komedi'nin güçlü bir etki uyandırması adına, sözde eşi Sofronia ile uç noktada karşıtlık oluşturacak şekilde 'çirkinleştirilmiş' bir 'Don Pasquale vardı sahnede. Rolün hakkını veren bas Teyfik Rodos, o kimliği tüm çarpıcılığıyla üzerine oturtmayı başarmış. Oyunculuğu, ifadeleri, sesi ve beden diliyle oyunu alıp götürüyor sevgili Rodos...
***
Doktor Malatesta'yı oynayan bariton Nejad Beğde, Ernesto rolündeki tenor Caner Akın ve Norina'da soprano Eylem Demirhan Duru da komedinin temposunu hiç düşürmeyen bir performans sergilediler. Özellikle Norina karakteri sevgili Eylem'in sesinde ve bedeninde mükemmel canlanıyor, adeta ruhumuzu okşayan bir yumuşaklıkla söylediği şarkılar beni çok etkiledi. Eserde rol alan tüm solistleri kutluyorum.
Bu arada Nil Berkan'ın koreografisi ve Çimen Somuncuoğlu'nun kostümlerinin de Don Pasquale'ye renk ve hareketlilik kattığını düşünüyorum.
***
Rejisör Recep Ayyılmaz, komikliği "Commedia dell'Arte" tadında sunmaya çalıştığı oyunda abartılara yer veriyor. Bunun dozunu oyuncuların ritminde ve aksiyonunda da hissedebiliyoruz. İtalyanca söylenen eserde mektupların okunduğu bölümlerin birden Türkçe'ye dönmesi de "Commedia dell'Arte" mantığının bir uzantısı olarak düşünülmüş. O yüzden beni ve algıladığım kadarıyla seyirciyi rahatsız etmedi.
Disiplinli ve özentili çalışmanın karşılığını aldığımız eserde, şef Slavil Zdravkov Dimitrov'un yönettiği orkestra, büyük bestecinin müziğini bize keyifle dinletti. Koro da 'parti' yükü hafif olsa bile canlılığı ve enerjisiyle oyuna zenginlik kattı.
Tabloyu oluştururken, sahne sanatlarının tüm kulvarlarına girmeye cesaret edebilen yeni reji yaratıcılıklarını İzmir Operası'nan hararetle bekliyoruz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.