‘Şehir Tiyatrosu’nu artık beklemeyelim!
Önce, İzmir'in son yıllarda yetiştirdiği yetenekli oyunculardan sevgili Rıza Kocaoğlu girdi topa...
Aynı soyadını taşıdıkları Aziz Başkan'la akrabalığı olup olmadığı sorulan Rıza, "Sadece benzerlik... Ayrıca Aziz Kocaoğlu'na kırgınım, İzmir'de şehir tiyatrosunu kuracağına söz verdiği halde yerine getirmedi" diyerek önemli bir çıkışta bulundu.
**
Ardından, Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi'nden değerli hocam, tiyatro profesörü Hülya Nutku'nun Yeni Asır'daki haberi patlak verdi.
Hülya hocam, yıllardır süren çabaların sonuçsuz kalmasına duyduğu kızgınlıkla, "Şehir tiyatrosunu kurmak için yürekli bir başkan lazım" dedi. Başkan Aziz Kocaoğlu'nun, kentin değerli sanat insanlarını es geçtiğini de ifade eden Prof. Nutku, "İzmir sanat camiası dört gözle Şehir Tiyatrosu'nu bekliyor" diyerek noktayı koydu. Hah işte, benim de bugün üzerinde duracağım sihirli kelime bu cümlede...
İzmir'in sanat panoramasındaki en büyük eksikliğin 'şehir tiyatrosu' olduğunu bin kez yazdım. Şimdi yeniden, tiyatronun sanat açısından önemini, kültür hayatımıza nasıl bir zenginlik ve canlılık getireceğini anlatmakla uğraşmayacağım...
Takıldığım nokta, 'Şehir tiyatrosunun kurulmasını bekliyoruz!' daki 'bekliyoruz'da... Çünkü gerçekten hep bekliyoruz ve bu gidişle daha çok bekleriz! Ama bir şeyi değiştirebilir miyiz..?
**
Örneğin bu kentte sanatçıların dışında kimse, olmasını istediği şeyler için oturup beklemiyor!
Turizmcisi, sanayicisi, inşaatçısı, esnafı, odaları, STK'ları... Hepsi kendi alanındaki sorun, ihtiyaç ve beklentilerini anlatmak için Başkan Kocaoğlu'nun kapısında sıraya giriyor. Sürekli istiyorlar, sürekli yıpratıyorlar!
Ayrıca her sektörün kanaat önderleri ya da aynı çatı altında buluştukları örgütlerin temsilcileri, en küçük bir engelle karşılaştıklarında ortalığı ayağa kaldırıyor. Demeçleriyle, eleştirileriyle, yazılı ve görsel basını dünyadaki en büyük sorun kendilerininkiymiş gibi kullanmaya, kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. İ
**
İşte bu yüzden önemli, çektiği yeni filmiyle çok konuşulduğu bir dönemde 'Şehir Tiyatrosu'nu gündeme getirmesi Rıza Kocaoğlu'nun...
Ve yine bu yüzden önemli, Prof. Dr. Özdemir Nutku hocamla birlikte tiyatronun kurulmasına yıllarını adayan Hülya hocamın tavrı...
Ama onların bu cesur çıkışları, arkası geldiği takdirde anlamını bulacak. Biliyorum, sosyal belediyecilik anlayışı sanata kendiliğinden duyarlılık gerektiriyor ama İzmir'de ağlamadan, istemeden, hatırlatmadan, başa kakmadan olmuyor ne yazık ki!
**
Bu yüzden beklemeyi bırakalım. Şehrin tüm sanat dinamikleri, sanatçıları ve sanatseverleriyle toplu prese geçelim. Kamuoyu önünde Başkan'ı verdiği sözü tutmaya zorlayalım.
Bu konuda Dokuz Eylül GSF Tiyatro Bölüm Başkanlığı'na çok iş düşüyor. Öğrendiğim kadarıyla önceki yönetim döneminde bir imza kampanyası başlatılmış ama Türkiye'nin dört yanından binlerce imza toplanmasına rağmen Kocaoğlu'na iletilmemiş!
Şimdi o kampanyayı gerekirse daha yüksek sayılara ulaşarak Büyükşehir'e teslim edelim. Sonra da her fırsatta bu işin takibini örgütlü biçimde sürdürelim.
Bugüne dek gerekli hamleleri yapsaydık, belki de şu trafiği felç eden tramvay hayalinden önce bu işe el atılmasını sağlayabilirdik.
Özdemir hocam hızla iyileşiyor
Kısa süre önce önemli bir açık kalp ameliyatı geçiren duayen hocamız, Türk tiyatrosuna tıpkı bir fabrika gibi sanatçı üreten DEÜ GSF'nin Sahne Sanatları Ana Sanat Dalı'nın kurucusu Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun sağlığı hızla düzeliyor.
Biz her daim kendisinden güç alan tüm öğrencileri, hayata geçireceği daha çok projesi olduğunu biliyoruz. Bir an önce tamamen sağlığına kavuşmasını özlemle bekliyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.