‘Söyleyecek Sözü Olan Oyunlar’la yolculuk

Sanatla ilgilenmek meşakatli iştir. Politika, ekonomi ya da tarihsel konularla haşır neşir olmaya benzemez. Çünkü bire bir paylaşmanız, izlemeniz, dinlemeniz, dokunmanız, sizde uyandırdığı güzel hislerin akımına kapılmanız gerekir.
Sanat uzaktan bakılarak anlaşılmaz; internette gezinerek, arşiv tarayarak, köşe yazılarından kopye çekerek ya da haber okuyarak ancak fikir edinebilirsiniz.
Ama iş ruhun gıdasını almaksa, paşa paşa kendinizi kaldırıp etkinliklere götürmelisiniz ki oradaki üretimlerle iç dünyanız arasında bir bağ kurabilesiniz.
Hele ki bu alanda eleştiriler, denemeler, röportajlar yayınlamak gibi ulvi bir işe soyunduysanız, mekan mekan dolaşmak da yetmez.
Anlamak, araştırmak, eleştirel bir refleks geliştirmek, birikimlerinizden bir hafıza havuzu oluşturmak ve onu sürekli zenginleştirmek, yenilemek zorundasınız.
Sanat yazıları yazdığım yıllar içinde, haftanın üç dört gecesi oyunlarda, konserlerde, festival gecelerinde karşılaştığım birçok dost simadan, 'nasıl yetişebiliyorsun her akşam bir yere?' sorusunu çok duydum.
Sorunun yanıtı, bunu bir görev bilincinden çok 'gönül işi' olarak görmekti.
İşte İzmir'de, yıllardır bu işe gönül veren, sergilerden panellere, tiyatrodan opera baleye, konserlerden festival gösterilerine dek kendini sanat takipçiliğine, yazmaya ve insanları bu ışıltılı dünyanın içine çekmeye adamış bir isim var.
Sevgili arkadaşım, gerçek bir sanat aşığı ve yazarı Seval Deniz Karahaliloğlu...
Seval, yurtdışında Londra Türk Radyosu'nda hazırlayıp sunduğu 'Sanat Güncesi' programından, İzmir'de TV, dergi, gazete ve internet yayınlarında 24 senedir sürdürdüğü izlenim ve söyleşilerine uzanan rengarenk, zengin, kıpır kıpır bir 'yazın hazinesi'nin sahibidir.
Sevgili Seval Karahaliloğlu, şimdi bu uzun yolculuğun farklı tarihlerde ve değişik duraklarında biriktirdiği 'yazın hazinesi'nin yapraklarını bir araya getirmeyi, Türk sanat yazarlığı arşivine kalıcı eserler kazandırmayı kafasına koydu.
Ve ne yaptı; bu amaçla art arda yayınlamayı planladığı kitap zincirinin ilk halkası olan 'Söyleyecek Sözü Olan Oyunlar' eserini okuyucuyla buluşturdu.
Kanguru Yayınları'ndan çıkan 'Söyleyecek Sözü Olan Oyunlar', Seval'in bunca yıllık emeğinden damıttığı keyifli söyleşilerini sanatseverlerle paylaşmasının yanında, bu alandaki üretimlerin geleceğine ışık tutması adına da büyük önem taşıyor.
Sanat yaşamından ve oyunlarından ilginç kareler yansıyan tiyatro üstatlarıyla keyifli bir zaman yolculuğuna çıkıyorsunuz kitabı okurken...
Gülüyor, efkarlanıyor, geçmişe dalıyor, kıssadan hisse kapıyor ve hayatı güzelleştirme ustalarının gözünden dünyayı izlemenin doyumsuz tadına varıyorsunuz.
Türk tiyatrosunun en büyük kuramcısı, yazar, yönetmen ve hepimizin hocası Prof. Dr.
Özdemir Nutku'yla başlayan söyleşi fırtınası, tiyatromuzun kilometre taşları Yıldız Kenter, Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Ümit Bakış, Hadi Çaman, Tansu Biçer, Mahir Günşiray, Bülent Arın, Mehmet Birkiye ve Zafer Diper ile tatlanıp gidiyor...
'Söyleyecek Sözü Olan Oyunlar'ı okuyalım ve Seval Deniz Karahaliloğlu'na 'sıradaki' diyelim... Ne dersiniz?