• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Doğal ağrı kesici spor FİLİZ İÇKE ÖNAL

Doğal ağrı kesici spor

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16 Eylül 2009, 16:51
Düzenli spor yapmak, vücutta ağrıyı yok eden hormonların salınımını artırıyor. Aynı zamanda güçlenen kaslar iskelet sistemini daha rahat taşıdığı için kişiler bel, boyun, omuz ağrısından daha az şikayet ediyor Girişimsel ağrı tedavilerinden olan radyofrekans yöntemi ile vücuda verilen yüksek yoğunluklu radyo dalgaları, vücudun kendi iyileşme sisteminin bir parçası olan ağrı kesici hormonları artırarak ağrıyı yok ediyor. Özel Gazi Hastanesi Ağrı Polikliniği'nden Uzman Doktor Erkan Teyin, girişimsel ağrı tedavileri hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
-Ağrı poliklinikleri hangi tür ağrıları tedavi eder?
Arkasına ağrı koyabileceğiniz her kelime bizim çalışma alanımıza girer. Baş ağrısından tutun pelvik ağrılara, jinekolojik ağrılardan kanser ağrılarına, bel ve boyun ağrılarından diz ağrılarına kadar aklınıza gelebilecek her ağrı bu merkezlerde tedavi edilir. Örneğin diş ağrısı için dişçiye gidilir ama "fantom ağrısı" diye çok nadir de olsu görülen bir ağrı türü vardır: dişin çekildiği yerde ağrı devam eder ve bunun tedavisini de biz yaparız. Biz daha çok çözülemeyen ağrılarla uğraştığımızdan çoğunlukla doktorlar hastalarına bizi refere ederler. Bununla beraber doğrudan hasta başvuruları da oluyor tabii ki.
-Doğrudan gelen hastalar en çok hangi ağrılardan şikayet ediyor?
Bu hastaların büyük çoğunluğu bel, boyun ve ve omuz ağrıları ile gelir. Önemli bir bölümü de tedavi ettiğimiz hastalar tarafından gönderilir.
-Bel ve boyun ağrılarının bu kadar yaygın görülmesinde spor yapmayan bir toplum olmamızın da bir etkisi var mı?
Kasların kuvvetli olması bizim için çok önemli. Çünkü kuvvetli kaslar iskelet sistemini vücutta daha iyi sabitler ve ağrı oluşmaz. Toplumda spor yapmamaktan dolayı kasların zayıf olmasının yanı sıra, fazla kilolar da kişinin attığı her adımda vücuda aşırı yük bindirerek ağrıya neden oluyor. Spor yapmak önemli ama sporun agresif yapılanı da zarar verir. Eğer profesyonel düzeyde kort tenisini profesyonel düzeyde hazır olmayan kaslarınızla yaparsanız belinize büyük zarar verirsiniz.
-Girişimsel ağrı tedavileri nasıl yapılır?
Bu tedavilerin büyük çoğunluğu ameliyathane ortamında, lokal anestezi ile röntgen ışını altında yapılır. Tedavide önce ağrıyan bölge uyuşturulur. Diyelim hastanın MR'ında bir fıtık tespit edildi. Hasta kalçasına vuran bir ağrı tarifliyor ve bu ağrı bacağına kadar gitmiyor. Bel gölgesinde kaslar, eklemler, bağlar, sinirler var, disklerin kendisi var.. Önce ağrının kaynağının bunlardan hangisi olduğu tespit edilir. Kaslar uyuşturulur, ağrı geçmezse aynı işlem eklemlerde tekrarlanır.
-Ağrı kaynağını bulduktan sonra nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?
Yine fıtık örneğinden devam edersek, iğnelerle bu bölgedeki ödemi azaltıyoruz, dokuların arasındaki yapışıklığı düzeltiyoruz, diskin içine yaptığımız iğnelerle büzüşüp geri çekilmesini sağlayarak ağrının ortadan kalkmasını sağlıyoruz.
-Radyofrekansla girişimsel ağrı tedavisi nasıl yapılır?
Yüksek yoğunluklu bir radyo dalgası oyan radyofrekans ağrı tedavisinde iki şekilde kullanılır:
1- Sınırlı bir alanda sinir hasarı sağlanır. Ağrıya yol açan sinir tahrip edildiği için hastanın şikayeti ortadan kalkar.
2- Yüksek yoğunlukta verilen radyofrekansla, vücudun kendisinin sahip olduğu doğal ağrı kesicilerin bol miktarda salınması sağlanır. Vücudun ağrı kesici yolları aktive olması ile ağrıyı ileten merkezlerin etkisi azalır ve böylece ağrı ortadan kalkar.
-Vücudun doğal ağrı kesicilerini aktif tutmak için biz neler yapabiliriz?
Spor öneriyoruz. Örneğin fibromiyalji hastalarına antidepresan tedavi başlıyoruz ama hastalara "Günde 5 dakikadan başlayarak 20 gün içinde, günde en az 20 dakika spor yapar hale gelmenizi ve bunu sürekli hale getirmenizi istiyoruz" diyoruz. Çünkü 6 ay sonra bu antidepresanı keseceğiz. Kestiğimiz zaman hastada ağrıların geriye gelmemesi için hayat alışkanlıklarını değiştirmemiz lazım.
-Ozonla ağrı tedavisi nasıl yapılır?
Ağrı tedavilerinde ozon; disk veya eklem içine doğrudan verilir.
Burada tedavinin etkinliğini sağlayan, ağrıya neden olan bölgeye maddenin doğrudan verilmesi. Kortizol tedavisinde de böyledir. Örneğin geleneksel kortizol tedavisi kalçadan yapılan iğne ile yapılır. Biz girişimsel ağrı tedavisinde hedefi direkt rontgen altında görüp hedefe veririz. Böylece hasta 10 gün boyunca kortizol almak yerine hedefe yönelik tek bir girişimle ağrıdan kurtulur.
-Kanser ağrısı nasıldır ve tedavisi nasıl yapılır?
Kanserde ağrı önemli bir sorundur ve ileri dönem kanser hastalarının ise tamamına yakını ağrı duyar. Kanser ağrısı genellikle süreğen olmakla beraber, ani olarak da ortaya çıkabilir. Bazen de kontrol altına alınmış süreğen ağrının, aniden kontrolden çıkması ile oluşan "hamle ağrısı" da görülür. Hastada ağrı başladıysa kanser tedavisinin yanı sıra ağrı tedavisine de başlanır. Tedavide morfin ve morfinden türemiş ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlarla ağrı kontrol edilemez hale geldiğinde ağrının hissedildiği bölgedeki sinirler, hastaya zarar vermeyecek şekilde etkisiz hale getirilerek hastanın ağrı hissetmesi engellenir. Örneğin karın bölgesindeki kanserlerde karına giden sinirlerde verdiğimiz ilaçlarla uzun süreli blokaj sağlıyoruz. Karındaki ağrı o sinirlerden geçemediği için hasta ağrıyı hissetmiyor.
-Bu etki ne kadar sürer?
Hastalığın yayılma hızına göre değişir. Bazı hastalar 6 ay fayda görebilirken bazılarında bu süre bir aya inebilir. Şu anda elimizdeki imkanlarla kanser hastasının kalan yaşam süresi ne kadar ise o süreyi yüzde 99 ağrısız geçirmesini sağlayabiliyoruz.
-Her kanser ağrı yapar mı?
Kanserin verdiği zarara bağlı. Kanser beyin metaztazı yapmışsa, hızla ilerlemişse hastada ağrıyı ileten yollar da tahrip olabilir ve bu hasta ağrı duymayabilir. Ya da örneğin erken dönemde meme kanseri tanısı almış ve cerrahi yöntemle kitlenin alındığı hastalarda ameliyata bağlı bir yan etki ortaya çıkmadıysa ağrı olmaz.
Kanserde ağrı tedavisi yaşam süresini etkiler mi?
Bunu iki dönem için konuşmak lazım. Erken dönemde tanı almış ve tedavisine devam eden hasta grubu ve "terminal dönem" dediğimiz, hastayı kaybetmek üzere olduğumuz son dönem. İlk dönemde ağrı tedavisi hastanın yaşam kalitesini artırır, hatta hasta yaşam kalitesi arttığı için daha iyi yemek yiyebilir, tedavisini daha rahat tolore eder ve hem yaşam süresi hem da yaşam kalitesi artmış olur. Ama son döneme gelmiş bir hastada ağrı tedavisi, yaşam süresini olumlu da etkileyebilir, olumsuz da. Yüksek dozda verilen morfin türevi ilaçları hasta kaldıramayabilir. Ancak bu dönemde en önemli şeyin hastanın ağrı duymaması ve rahat olması olduğu unutulmamalı.

Migrende hastanın öyküsü detaylarıyla öğrenilmeli
-Migrende ilaç kullanmaktan kaçınmak için akupunktur ve botoks gibi çözümler merak ediliyor. Öneriyor musunuz?
Migrende akupunkturun atak esnasında faydası var ama atak sayısını azaltmak için uzun süreli kullanılması gerekiyor. Migren; beyin içindeki damar yapılarının kasılma ve gevşemesi ile ilgili bir bozukluktur. Bunları çevreleyen sinir dokusu da insanın yüz bölgesindeki sinirlerle ortak kökten çıkar. Bu köklere yapılan uyarılar kasılmaları düzenleyerek ağrıyı azaltır. Botoksun migrende kullanılmaya başlaması da çok ilginç bir tesadüf. Güzellik ve gençlik için botoks yaptıran migrenli kadınların migren ağrılarının azaldığı hatta kaybolduğu gözlenmiş. Bunun üzerine de migren tedavisinde botoks kullanılmaya başlanmış. Ancak botoksu her yaptırdığınızda etkisi bir miktar azalır. Migren tedavisinde en önemli şey, hasta öyküsünün detaylarıyla alınmasıdır. Örneğin hastaların büyük bölümünde gerilim tipi baş ağrısı da vardır.
Hasta zaman zaman ataklar halinde migren ağrısı çeker, zaman zaman da gerilim tipi baş ağrısı yaşar. Hastayı bu ağrılardan kurtarmak için iki ağrı türüne de tedavi uygulamak gerekir. Çünkü bu ağrılar birbirlerini de tetikler. Mesela tedavioe bir antidepresan başlamak gerekir. Boyun kökenli ağrılar da migrenle çok karıştırılır. Bunları detayları konuşmak, tanıyı doğru koyduktan sonra hastaya ilaçlarını nasıl kullanacağı, atak tedavisinin ne olduğunu, önleyici tedavinin ne olduğu anlatılır. İlaç tedavisi kullanırken hasta destek tedavi olarak atak sırasında akupunkturdan da faydalanabilir. Eğer bu tedaviden çok fazla fayda görmüyorsa o zaman botoks düşünebiliriz.

Kanser neden ağrı yapar?
ıÜüTümör yapısı çevresindeki kan damarları ve lenf damarları tümör nedeniyle tıkandığı için, bu bölgeye yeterli kan gitmemesi sonucu vücutta ağrı oluşur. Karın içi kanserlerde veya karına yayılan kanserlerde sıklıkla barsak tıkanıklığı ağrıya neden olur. Karaciğer gibi dışı zarla kaplı organların büyümesi ise zarın gerilmesine bağlı olarak karın ağrısına yol açar. Sinirlere bası yapan tümörler ise şiddetli ağrı yapar. Kemikten çıkan tümörler de ağrıya sebep olur. Diğer organlardan çıkan tümörlerin en çok yayıldığı yerlerden biri de kemiktir. Beyin tümörleri veya beyine yayılan tümörler ise baş ağrısı yapar.

BİTTİ



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.