• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Uyku rahatlığında diş tedavisi imkanı FİLİZ İÇKE ÖNAL

Uyku rahatlığında diş tedavisi imkanı

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Mart 2010, 15:54
Ameliyathanede genel anestezi verilerek uyutulan hasta, anesteziden uyanıp kendine geldiğinde ağız içinde yapılması gereken bütün işlemler tamamlanmış oluyor

Dişçi korkusu nedeniyle tedaviye bir türlü başlayamayan pek çok kişi yıllarca aynı hayali kurup dile getirmiştir: "Keşke bir yolu olsa da diş tedavileri de ameliyatlar gibi olsa. Uyusak ve uyansak, tedavimiz bitmiş olsa..." Bugün bu hayal, en azından pek çok kişi için gerçek olmuş durumda. Sağlık durumunuz da genel anestezi almaya müsaitse, ağzınızın içinde yapılması gerekli tüm tedaviler ameliyathane koşullarında siz uyurken yapılıyor. Ameliyathaneden çıkarılıp yatağınıza yatırılıyorsunuz ve kendinize geldiğinizde her şey bitmiş oluyor. Dişçi korkusuna bir başka seçenek de sedasyon. Sedasyon, genel anestezi gibi kişiyi tamamen uyutmasa da büyük bir rahatlık hissi ve gevşeme verdiğinden tedaviniz sırasında hiçbir gerginlik hissetmiyorsunuz. Tabii hemen şunu da eklemekte fayda var; gerek genel anestezi, gerekse sedasyon diş tedavilerinden çok çok korkan kişilerin de bu tedavilerden yararlanması için geliştirilmiş yöntemler. Yoksa, normal işlemler sırasında da canınız hiç yanmıyor.
Özel CTG Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nden Dr. Dt. Meral Gül Uzman, genel anestezi altında diş tedavilerinin nasıl yapıldığını şu sözlerle anlatıyor: "Tedavinin planlaması daha önceden yapılıyor. Tedavi planlamasında hangi dişe dolgu yapılacak, hangi diş çekilecek, hangi dişe kanal tedavisi uygulanacak, diş eti ile ilgili bir operasyon yapılacak mı.. tüm bunlar belirlendikten sonra ameliyata 3 hekim giriyor. Hekimlerden biri dolgu yapıyor, biri diş eti tedavisini yapıyor, biri diş çekimini gerçekleştiriyor. Tüm bunlar yapılırken hasta hiçbir şey hissetmiyor. İşlem bittikten sonra hasta genel anesteziden uyandırılıyor."

ÇAKIRKEYİF BİR HAL

Genel anestezi haricinde sedasyon ile hastayı rahatlatmanın da mümkün olduğunu dile getiren Dr. Dt. Meral Gül Uzman, "Sedasyon da hastaya uyku ile uyanıklık arası bir hal veriyor. Ağzınızı açın dendiğinde hasta ağzını açıyor ama öyle büyük bir tepki vermiyor. Çakırkeyif bir sarhoşluk gibi.. Dolayısıyla hasta hiçbir korku ve heyecan duymadığı için tedavi de rahatça tamamlanabiliyor" diyor.

Veneer, full porselen veya zirkon kaplama...
BİRİ MUTLAKA SİZE GÖRE
Estetik diş hekimliği uygulamalarından biri de "veneer" kaplamalar. Protez tırnak gibi çok ince yapılar olmalarına rağmen ömür boyu kırılmazlık garantisi verilebilen veneer, diş yüzeyinden incecik bir kesi yapıldıktan sonra dişin ön yüzüne yapıştırılan yaprak porselen gibi düşünülebilir. Dt. Onur Demirçivi, "Veneer uygulamalarında eskiden kuron kaplamalarda olduğu gibi diş komple kesilmiyor. Şeklini ve rengini hasta ve hekim dilediği gibi seçebiliyor. Porselen malzemeden üretildiği için kullanım sürecinde renklenme ve aşınma da olmuyor. Böylece ömür boyu kullanılabiliyor" diyor.
-Veneer, her dişe uygulanabiliyor mu?
Her dişe uygulanabilir. Gerekiyorsa önce kanal tedavisi yapılır ve dişin alt yapısı hazırlanır.
-Daha önceden kesilmiş ve klasik porselen kaplama yapılmış dişler için ne gibi seçenekler var?
Bu dişlere zirkon veya full porselen yapılabiliyor. Eskiden dişler kesildikten sonra yapılan porselen dişlerin altında metal yapı kullanılırdı. Metalin dezavantajı doğal dişler gibi ışığı geçirmediği için mat ve doğal olmayan bir görüntü vermesiydi. Bugün kullandığımız zirkonu da metal gibi düşünün ama beyaz metal. Zirkon ışığı geçirebildiği için daha doğal bir görüntü veriyor. Full porselen daha da estetik görünüyor. Yani geçmişte kesilip kaplama yapılmış dişler için de günümüzde daha estetik ve doğal görünümler elde etmek mümkün.

Diş eti hastalığı diş kaybı nedeni
Diş eti hastalıklarının toplumda neredeyse her üç kişiden birinde görüldüğünü belirten Dr. Dt. Levent Kardeşler, "Çürük ve travma haricinde asıl diş kaybı bütün dünyada ve özellikle Türkiye'de diş eti hastalığından kaynaklanıyor. Çürüklerde bile kanal tedavileri ve ileri dolgu teknikleri ile diş kaybını önleyebiliyoruz ama diş eti hastalıklarında çene kemiği eridiği için dişin kaybı kaçınılmaz olabiliyor. Tedavide eriyen kemiği yerine koyamıyoruz ama eriyen kemikte bu durumun daha da ilerlemesini engelleyebiliyoruz" diyor.
-Çene kemiğinin erimesi ile diş eti hastalıkları arasındaki nasıl bir bağlantı var?
Dişeti hastalığı, dişin çevre dokularının iltihabıdır. Çevre dokuların iltihabı söz konusu olduğu zaman buna hem dişeti dokusu hem de kemik dahil olur. Dişi yuvasında tutan çene kemiğidir. Hastalık dişetinde başlıyor ve çok yavaş seyrediyor. Genellikle de 40'lı ve 50'li yaşlardan sonra belirti vermeye başlıyor. İlerlediği dönemler haricinde de herhangi bir sızı veya ağrı yapmıyor. İleri dönemlerde hasta hassasiyetle veya dişetindeki kanama doktora başvuruyor. Sigara kullanıyorsa kanama da olmaz ve en sonunda da dişin sallanmasıyla gelir.
Dişin sallanmasının tek sebebi hastanın 15-20 senedir süregelen hastalığının ilerlemesi sonucunda çene kemiğinin erimesidir. Bayanlarda menopoz sonrası görülen dişeti hastalıkları ve buna bağlı gelişen çene kemiği erimeleri akla osteoporozu getiriyor ama çene kemiği vücudun diğer kemiklerine benzemediği için burada osteoporoz olmaz.
-Diş eti hastalığının nedeni nedir?
Bunun birinci sorumlusu iyi ağız bakımının olmamasıdır. Yani tamamen mikrobik bir hastalıktır. Bu nedenle hastalarımıza ağız bakımını çok iyi yapmalarını ve düzenli olarak kontrollere gelmelerini söylüyoruz.
İyi bir diş eti tedavisi olursanız, altı ayda bir kez kontrole gelirseniz dişleriniz ömür boyu ağzınızda kalacaktır.
-Sallanır hale gelen bir dişin kurtarılması mümkün mü?
Mümkün. Dişin sallanması dişin temelinin, yani çene kemiğinin erimesinden dolayı oluyor. Tabii vakaya göre değişir ama bu hale gelen dişler de kurtarılabilir. Kemiğin erimesi durdurulabilirse ki durdurulabilir, çeşitli tedavilerde dişi sabitleyerek sallanmasını durdurabilir ve kurtarabiliriz. Ama çene kemiğinde erime çok ilerlediyse maalesef dişin çekilmesi kaçınılmaz olabiliyor maalesef.
-Protez kullananlar diş eti hastalıklarından nasıl korunabilir?
Düzenli olarak kontrol yaptırmak şart. Ağzınızda özellikle protez taşıyorsanız bu protez ne kadar güzel şık ve rahat olursa olsun iyi bakmıyorsanız siz diş eti hastalıklarına adaysınız demektir. Çünkü protezlerin temizlenmesi normal dişlerden daha zordur ama temizlenebilir sonuçta. Uzun vadede hem protezlerinizin hem de alttaki dişlerinizin sağlam kalabilmesi için iyi bir ağız bakımı ve düzenli kontrollere gitmek şart.
-Kontroller hangi aralıklarla olmalı?
Bunun aralığını doktor hastasının uyumu ile ilişkilendirir. Uyumsuz dediğimiz, yani motive olamayacak, ağız bakımını iyi düzenleyemeyen bir hastaya 3 ayda bir kontrole gelmesini önerebiliriz. Ama normal periyodumuz 6 ayda birdir.

YARIN: ENGELLİLERDE DİŞ TEDAVİLERİ
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.