Filiz İçke Önal

Ağrının çözümü, ağrı doktorunda aranmalı

Özel İlgi Tıp Merkezi'nden Algoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Düzalan, "Ağrı hisseden kişi yanlış yerlere başvurmak yerine hekime, özellikle de ağrı hekimine başvurmalıdır" diyor
Algoloji; uzun süredir ağrı yakınması olan hastalar için, sebebi bilindiği halde klasik tıbbi tedaviye pek olumlu yanıt vermeyen ağrılara özel çözümler getirecek tedaviler uygulayan bilim dalıdır. Algoloji birimleri de bu tedavilerin yapıldığı merkezler. Ağrının hem hastalık hem de alarm sistemi olduğunu dile getiren Özel İlgi Tıp Merkezi'nden Algoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Düzalan, "Uluslararası Ağrı Araştırma Derneği IASP tarafından yapılan tanımlamaya göre ağrı; vücudun belli bir bölgesinden kaynaklanan doku harabiyetine bağlı olan veya olmayan, kişinin geçmişteki deneyimleri ile ilgili, hoş olmayan emosyonel bir duygudur. Ağrı hisseden kişi yanlış yerlere başvurmak yerine hekime, özellikle de ağrı hekimine başvurmalıdır" diyor.
Ağrı birimlerinde tedavileri yapılan ağrılar şunlar:
1. Baş ve yüz ağrıları (Migren, gerilim tipi baş ağrıları, küme baş ağrısı, nevralji çeşitleri vb)
2. Kas ve iskelet sistemi ağrıları
3. Boyun ve kol ağrıları
4. Bel ağrıları
5. Nöropatik kökenli ağrılar (Diyabetik nöropati, hipotiroidi nöropatisi vb)
6. Yanık ve travmaya bağlı ağrılar
7. Romatizmal ağrılar
8. Kanser ağrıları
9. Doğum analjezisi (Ağrısız doğum)
"HİPOTİROİDİ SANILDIĞINDAN DAHA YAYGIN!"
Ağrı birimlerine sık başvuru nedenleri arasında yer alan hastalıklardan biri, "hoşimato hastalığı" olarak da bilinen hipotiroidi. Dr. Hüseyin Düzalan, "Bu hastalar ağrı birimlerine sıklıkla sebebini bulamadıkları birtakım ağrılardan şikayet ederek başvuruyor" diyor.
Hoşimato hastalığının toplumumuzda birçok kişiyi ilgilendiren önemli bir rahatsızlık olduğunu de ifade eden Dr. Düzalan, "Hafif toplu gördüğümüz herkeste hipotiroidi aramak durumundayız. Hele 'Kişi ben fazla yemek yemiyorum, çok da dikkat ediyorum ama kilo verme hızım çok yavaş. Çabuk yorulmaya başladım. Saçlarım da cansız...' diyorsa bu tablo hoşimato olabilir ve mutlaka araştırılmalıdır" diyor.
-Hipotiroidiye bağlı ağrılar, ağırlıklı olarak vücudun neresinde görülür?
Hoşimatonun ilerleyen dönemlerinde kişinin vücudunda geçmeyen birtakım ağrılar olur.
Bu ağrılar daha çok kollarda ve bacaklarda görülür. Baş ağrıları da bu hastalarda sık görülür. Bunlar hipotiroidinin sinirler üzerinde yaptığı hasara bağlı ağrılardır. Ve hipotiroidi düzelmeden de bu ağrılara çözüm bulmak mümkün değildir. Bu nedenle öncelikle hastalığın tedavisinin düzenlenmesi için endokrinoloji uzmanlarından yardım istenir. Hastalar tedavileri düzenlendikten sonra uygulanacak ağrı tedavileri ile de ağrı şikayeti ortadan kaldırılır.
Algoloji neredeyse bütün tıp disiplinlerini ilgilendiren bir alan. Nöroloji, nöroşürji, psikiyatri, fizik tedavi, ortopedi... Ağrıyı dindirebilmek için merkezi sinir sistemine kadar girebilen birim algolojidir. Bu nedenle tüm bu alanların hastalıklarında görülen ağrıların tedavisi algoloji birimini ilgilendirir
-Ağrı tedavisi nasıl yapılır?
İlk ağrılarda ağrının tipine göre basit "non stroid antienflamatuar" adı verilen bir ilaç grubu kullanılır. Başlangıçta non stroid, yani kortizon ihtiva etmeyen ilaçlar kullanılırken bir sonraki aşamada stroidli, yani kortizon içeren ilaçlar kullanılır.
Bunların dışında bazı bloklar yapılır. Bu bloklar merkezi sinir sistemine kadar girmek şeklinde olabilir. Spinal mesafeye veya epidural mesafeye girilir. Oraya ya kalıcı bir kateter bırakılır veya geçici tek dozluk bir uygulama yapılır. Bel fıtığı rahatsızlığında olduğu gibi bir grup ilaç zerk edilir.
Epidural mesafeye verilecek bir grup ilaç bize çoğu defa bel fıtığı rahatsızlığının sükunet bulmasını, önemli bir dönem bir daha zorlanmazsa kişiyi rahatsız etmeyecek şekilde şifa bulmasını sağlar.
NÜKLEOPLASTİ
Bel fıtığında yine nükleoplasti denen tedavi şekli var. Nükleoplastiyi beyin cerrahları da yapıyorlar ama en çok ağrı birimlerinde yapılan bir tedavidir. Radyofrekans denen bir sistemle, bir tür elektrik akımı ile disklerdeki şişkinlik azaltılır. Epidural mesafeye giriş işlemi bir tıp merkezinde hasta odasında da uygulanabilir. Ancak nükleoplasti için mutlaka ameliyathane şartları gerekir.

FASET SENDROMU

"Faset sendromu" denen ve beli ilgilendiren bel rahatsızlıkları var. Bel ağrılarının hepsi bel fıtığı değildir. Fasetler her eklemde olduğu gibi iltihaplanabilir. Ağrı tedavisi için fasetlere doğrudan enjeksiyon yapılabilir. Fasetlere ayrıca radyofrekansla da müdahale edilebilir.

AĞRISIZ DOĞUM

Ağrısız doğum uygulamaları açısından İzmir'imiz İstanbul'dan çok daha ileride bir kent. Biz İzmir olarak yaklaşık 25 yıldır ağrısız doğum yaparız. İstanbul'da bu uygulama yaygın olarak dört beş yıldır var. İstanbul'da hala rutine girememiştir ağrısız doğum. İstanbul'da epidural spinal kombinasyon yapıyorlar çünkü epidural uygulamalarında her zaman başarılı değiller.
-Migren ağrıları da, algoloji birimlerinin sıklıkla uğraştığı ağrılar değil mi?
Migren ağrısı yerine baş ağrısı diyelim isterseniz. Çünkü migren zannedilen ağrıların çok büyük kısmı migren değil, baş ağrısıdır.
Migrenin tıbbi tedavi ile düzeltilmesi, yani tamamen ortadan kaldırılması şu günkü şartlarda çok olası değil. Kriz tedavileri yapılabiliyor, krizin atlatılması sağlanabiliyor ama tedavi dendiğinde hastalığın kaldırılması olayı pek mümkün değil.
Bunun dışında kas kasılması türü baş ağrıları, gerilim tipi baş ağrıları, kümülatif baş ağrıları var. Bunların hepsi blok anestezisine uygun ağrılardır. Bu tür baş ağrıları blok tedavisi, nöral tedavi ve ilaç tedavisini kombinleyerek başarı ile tedavi ediliyor. Blok tedavisinin esası ağrıyı kırmaktır. Ağrıyı kırmak için lokal anestezik verilir.
Kas kasılmasına bağlı gelişen baş ağrılarında ortada bir "fibromiyalji sendromu" vardır. Örneğin hastanın şakağında "fibroz bantlar" oluşmuştur. Kişi ağrıyı rahatlıkla yakalayabilir. Ağrıyı yakaladığınız zaman o bantın içine çok küçük miktarlarda kortizon ve lokal anestezik verilirse ağrıyı çözülebilir.
Migren ağrıları kafanın içinde olduğu için ağrıyı tutamazsınız. Oysa diğer baş ağrılarında ağrıyan noktayı elinizle tutabilirsiniz. Tutabildiğiniz ağrı, migren değil baş ağrısıdır.
Baş ağrısı ile migren arasındaki en önemli fark budur: Birisi kafa kemiğinin içinde, öbürü dışındadır
STRES FAKTÖRÜ ÖNEMLİ

Kafa kemiğinin dışındaki ağrılar blok tedavisi ile geçirilebilir. Bu kişilere uzun süreli antidepresan ilaçlar da verilebiliyor. Ağrı olayında stresin dahli çok yüksektir ve stressiz ağrı olayı sadece bir şekilde tümör ya da organik bozulma olmuş ise görülür. Bunun dışındaki ağrılar, fibromiyalji dediğimiz adale kasılmaları, boyun ağrıları ve gerilim tipi baş ağrıları hep stres kökenlidir.
-Başımız her ağrıdığında ağrı kesici kullanmak doğru mu?
Hayır tabii ki değil. Önce bir hekime gitmeliyiz. Ağrı hisseden kişi yanlış yerlere başvurmak yerine hekime, özellikle de ağrı hekimine başvurmalıdır. O anlık ağrının kesilmesi için bir şey yapılabilir belki ama bu zaman zaman gelen bir baş ağrısı, bir omuz ağrısı, koldaki ağrı ise bunun kaynağı mutlaka araştırılmalı ve buna göre bir tedavi planlanmalıdır.
-Ağrı oluşumunda yaşam tarzı, yeme içme ve uyku alışkanlıkları ne derece etkili?
Gayet tabii ki bunlar son derece etkili. Ağrı, kişinin yaşam konforunun ve iş gücünün kaybolması gibi ciddi sonuçları olabilen bir sorun. Bu durumda bunları sorgulamamaya imkan var mı? Bunlar elbette sorgulanacak. Algoloji birimlerinin de yaptığı budur. Bir yandan hastayı bu ağrıdan kurtarmanın yolları araştırılırken değir yandan kişinin yaşam konforunu yeniden elde etmesi sağlanmaya çalışılır.

KANSER HASTALARI

Ağrı birimlerine tedavi için başvuranlar arasında kanser hastaları da önemli bir yer tutuyor. Dr. Hüseyin Düzalan, "Ağrı birimlerinin kanseri yenmesi veya tedavi etmesi elbette söz konusu değil. Zaten kanser hastası geldiği zaman 'Biz sizin hastalığınızla ilgili bir tedavi sağlamayacağız ama ağrılarınızı dindirmeye çalışacağız' diyoruz. Bunda da bazen tamamen, bazen de kısmen başarılı olabiliyoruz. Ve elbette ağrılarının dindirilmesi kanser hastasının moralinin düzelmesine, dolayısıyla genel sağlığına da olumlu bir katkı sağladığını söylemek mümkün" diyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.