Hakan Urgancı

Ekosistem ilişkiler

D&R mağazalarından birindeki rafta gözüme ilişti. Minik bir akvaryuma benzese de elips şeklinde, ek yeri olmayan ve içi su dolu bir kavanoz... Bu minik süs eşyasının üzerindeki fiyat etiketi, onun değerli bir şey olduğunu gösteriyordu. Evirip çevirdim. İçinde, üzeri garip bir yosunla kaplı bir dal parçası, dalın üzerinde de zorlukla fark edilecek kadar minik, endişe ve merakla gezinen toplu iğne başından biraz büyük bir kerevit gördüm. Belki o minik akvaryumda benim çıplak gözle fark edemediğim başka yaşamlar da vardı. O, bir ekosistemdi. Bu kapalı devre yaşam alanında tüm canlılar birbirinden besleniyordu. Biri, ötekinin varlık sebebiydi. Hepsi, birbirine göbekten bağlıydı. Bu yaşam bağları öylesine iç içe geçmişti ki, unsurlardan birini çıkardığımız takdirde diğer unsurlar besinsiz kalacak, sırasıyla ölecekti.
Aklıma bazı ilişkiler geldi hemen... Dışarıdan çok uyumlu gözüken, her şeyi birlikte yaptıkları için hayatı bütünüyle paylaşır gözüken bir çift tanıyorsunuz. Aslında gerçek, hiç de göründüğü gibi değil! Adam/kadın diğerine öyle muhtaç ki! Aynı sepetteki iki elma olmak yerine, idealize tanımla, bir elmanın iki yarısı olmayı seçmiş. Diğerine seçim hakkı bile tanımamış. Partnerinin farklılıklarıyla zenginleşmek yerine ağzını kocaman açarak yutmuş onu... Asimile etmiş, eritmiş zamanla! Kendi doğruları, birlikte olma kuralları haline gelmiş. Beriki, ya korkmuş onsuz kalmaktan, ya da kişiliği yetmemiş direnmeye... Eşinin sahte cennet vaadi ya da gerçekleşmesi ihtimalinden korkulan cehennem, kimliğinin yerini alarak tek gerçeği olmuş. Zayıf olan, zayıf görünenin yerine geçmiş. Bu çarpık sistemde, bir berikinin gölgesi olmuş yürürken. Biri nereye, öteki de mutlaka oraya. Bu uyumlu çiftimizin biri icracı olurken, öteki basın sözcüsü olmuş. Biri oduncu, diğeri hınk deyici rolünü kabullenmiş. Yeni bir şey önerdiğinizde cevapları basit: 'Bizden geçmiş!' Oysa onları yakından tanımayanlar için bu ikili, odun sobası ve kedi kadar idealmiş. Bu ekosistemlere çok rastlarsınız. Yakından bakın, onları tanıyacaksınız. Biri ideali olmayan, öteki tek ideali eşini mutlu etmek olan... Edi ile Büdü'nün fakir yaşamları ne yazık ki çok renksizdir. Kıskançlık, temel dürtü, bencillik hareket noktasıdır. Birbirlerinden ayrı bir hobi, en büyük günahtır. Birinin karbondioksiti, diğerinin oksijenine dönüşür. İki kişilik bu ekosistemin, bir başka canlının devreye girmesiyle bozulacağını düşünürler. En azından itaat edilen taraf, haklı olarak böyle düşünür. Birbirlerinin ateşini öyle söndürürler ki, zamanla bu işlevleri yüzünden toprak olur giderler. Müthiş bir ekosistemde yaşıyoruz... Böyle bir tercih yerine hepimizin bir bütünü oluşturduğu, zengin bir yaşamdan faydalanmak daha akıllıca, daha bilgece değil mi? Dünyada hepimiz gerekliyiz. Hepimiz, bir diğerimizin varlık sebebi ya da sonucuyuz. Zıtlıklar oluşturuyor varlığımızın temelini. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!

Uzay adaylarım

İran'ın 2017'ye kadar insanlı uzay uçuşlarına başlayacağını okuduğumda keyfim hayli kaçtı. Yok yok, artık bizim fezada şansımız olduğuna inanmıyorum. Bırakın böyle bir umut ışığı görmeyi, mevzusu bile edilmiyor. Nasıl edilsin? Biz daha hala yerli otomobil yapılabilir mi, yapılamaz mı onu tartışıyoruz yahu ... Madem böyle bir umut yok, en azından birkaç güzel söz duymaya ihtiyacım var. Mesela en azından komşumuz İran desin ki: 'Biz uzaya çıkıyoruz ama Türkiye'nin de yetiştirdiği büyük değerler var. Onların seçtiği bazı isimleri de insanlığı temsil etmek üzere bizim roketle fezaya taşımayı düşünüyoruz.' İşte bu haber içimi ferahlatırdı. Varsın daha da hiç gidemeyelim Ay'a.. İşte benim roket listem: Nur Yerlitaş, Tuba Ekinci, Nihat Doğan, Hilal Cebeci, İsmail YK, Bülent Ersoy...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.