Kadın sözlüğü
Az çok: Çok az.
Babam duyarsa seni öldürür: Babam duyarsa utancından ölür.
Baban gelsin, söyleyeceğim hep yaptıklarını: Maşa varken ateşe elimi sokmam. Sonra ben mi kötü olayım?
Ben senin bildiğin kızlardan değilim: Tam da senin bildiğin kızlardanım. Yoksa bu açıklamayı yapmaya gerek bile duymazdım.
Bunu tartışalım: Dediğimi öyle ya da böyle kabul edeceksin.
Can mı? Umurumda bile değil: Ölüyorum onun için ama onun umurunda bile değilim...
Çocuk da yaparım, kariyer de: Ev kadını olmaya niyetim yok. Bu kadarını söyleyeyim.
Dolapta yemek var hayatım, ısıtır yersin: Cicim ayları bitti canım. Bundan sonra ne kadar ekmek, o kadar köfte.
Eminim her kıza bunları söylüyorsundur: Evet dersen kafanı kırarım.
Erkeğim şu adaleli kollarınla bunu açabilir misin?: Bir işe yaradığını hissetmeni istiyorum.
Erkek dediğin sever de döver de: Param yok, param. İmkanım olsa, saniye durmam yanında.
Erkek dediğin kendi yuvasını kurar: Her hafta sonunu benim ailemle geçireceğiz. Sizinkileri bayramdan bayrama görsek nene yetmiyor?
Göbek erkekte iğrenç duruyor bence: Ben Kıvanç Tatlıtuğ istiyordum, sana razı geldim. Derhal spora başla!
Göbeksiz erkek balkonsuz eve benzer: Ben erkeğin zenginini severim.
Henüz hayatımın erkeğine rastlayamadım: Sponsor arayışlarım devam ediyor.
Hep böyle yapıyorsun: İlk kez böyle yapıyorsun, sakın bir daha yapma!
Kadın her zaman bakımlı olmak zorunda mı yani?: Bıyık yakışmamış mı?
Kızsal mevzular işte: Regli olduk da onu konuşuyoruz, öyle her halta atlama!
Kocamla öyle mutluyuz ki: İhmal ediliyorum, büyük ihtimalle başka bir kadınla görüşüyor, yoksa o sen misin?
Kocam bir dediğimi iki etmiyor: Verdi elime kredi kartını, adamı ara ki bulasın...
Leylalar da perdeleri yenilemiş: Leyla'nın kocası senden çok mu kazanıyor?
Ne güzel çizme, değil mi?: Onu istiyorum, hem de hemen!
Nerminlere ders çalışmaya gidebilir miyim?: Atakan'da parti var da söyleyemiyorum.
Patronun gözüne girmeyi başardım baba: İki karış eteği gözüne sokunca hemen yelkenleri indirdi salak...
Sana yakışmış: Aslında iğrenç bir kıyafet ama kalbini kırmak istemiyorum.
Sen artık beni sevmiyorsun: Sor hadi soor, neden diye sor da asıl isteğimi açıklayayım.
Sen bilirsin: Sus da nasıl olursa olsun.
Senden önce hayatıma sadece iki erkek girdi: Tek gecelik ilişkileri saymadığım için bir sıfır attım.
Seni seviyorum: Beni sevdiğini bugün hiç söylemedin öküz! Ya sen?
Sevgilim, eminim bana öyle geliyor ama kankanın bana bakışları bir garip: En yakın rakibi ortadan kaldırayım. Sevgide ortaklık olmaz.
Sus bakayım! Erkek adam ağlar mı hiç?: Benim silahımı elimden nasıl alırsın sen?
Tatlım, biraz yorgun musun sen?: Çirkin görünüyorsun, partinin en güzel kadını benim.
Tek taşımı kendim aldım: Benimkinin kıratı düşük. Artık yenisi ellerinden öper.
Yuvayı dişi kuş yaparmış: Aklını başına al, sen burada sadece misafirsin.
Uykusu geldi abisi
Bir davette ortalığı ayağa kaldıran, hırçınlaşan çocuklar için anne babasının, çocuğu kolundan çekiştirirken mahçup gözlerle ve biraz da dişleri arasından öfkeyle mırıldandıkları özür sözü şudur: 'Bunun uykusu geldi, abisi...'
- Trafikte sol şeridi kapayıp giden, selektör yaptığınızda da el kol hareketleriyle sizin aile albümünüzü saymakta olduğunu belli eden cinnet eşiğindeki sürücüleri...
- Daha denerken astarı yırtılan ayakkabıya bakıp, siz bir açıklama beklerken olayı size ihale edip 'Kullanım hatası' diyen ayakkabıcıyı...
- Mesleğini sevmeden yaptığ her halinden belli olan, sıra ışığı yansa da kuyruktaki kalabalığı bekleten, biri bişey söylese de tırişkadan kavga çıkarsam ve bu bahaneyle işimi yapmasam diyen memuru...
- Kendi hatasını örtmek için günah keçisi olarak seçtiği memuru bakanın önünde fırçalayan bürokratı...
- Oruç tutmayı sadece aç kalmak olarak algılayan, onun dışında küfür eden, kan şekeri düştüğü için size saldıran kifayetsiz mümini...
- Keşke, 'Bunların uykusu geldi abisi' diyerek topluca uykuya gönderebilsek... Fena olur mu?
İzmir'de Belçika modeli
Habertürk'ün haberine göre ; Belçika'da evlilikler yerine sözleşmeli birliktelikleri tercih edenlerin sayısı sürekli artıyormuş. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, geçen yıl birlikte yaşama sözleşmesi imzalayan çiftlerin sayısı 80 bine ulaşarak son yıllarda istikrarlı gerileyen geleneksel evliliklerin sayısıyla eşitlenmiş. Bu birlikteliklerde taraflar, karşılıklı sorumluluklarından mal paylaşımına kadar ortak hayatlarını ilgilendiren her şeyi sözleşmeye dökerek imzalıyormuş. Dolayısıyla "boşanmalar" da evlilere göre kolaylaşıyormuş. Özellikle boşanma şampiyonu İzmir'de Belçika modeli tutar mı tutar, ne dersiniz? Yani eş alma, kirala...
Mafya dünyasına şok haber!
İsviçreli bir firma, çıplak ayakla gezmeyi sevenler için çok hafif karbon kökenli, çok sağlam liflerden oluşan bir malzemeyle çorap gibi giyilen eldiven gibi parmaklı ayakkabı üretmiş. Çifti 129 TL. olan ayakkabıların en ilginç özelliği ise kurşungeçirmez olmasıymış. Bizim mafya raconunda topuğa sıkılan kurşun, önemli bir uyarı işlevi görür, biliyorsunuz. Düşmanı bol olanlara bu İsviçreli çorapları ilaç gibi gelir. Birileri topuğunuza mı sıktıracak? 'Gel abi gel, şu parmak arası da kaşınıyor zaten. Biraz da oraya sık, sana zahmet..' diye düşmanınızı deli edebilirsiniz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.